Sabah konserinde çok ilginç iki parça çalındı.
Birisi "Bozkırda Bir Kral Lear" fantezisi, diğeri Bach'ın anısına adanmış bir kuartetti. Her iki parça da yeniydi ve yeni bir ruha sahipti.
Yarın mutlu olacağım! Mutluluğun yarını yoktur: dünü de yoktur; o geçmişi hatırlamaz, geleceği de düşünmez; onun şimdisi vardır - bir günü de değil, bir anı..
1800'ler...
64- Castle Rackrent - Maria Edgeworth
65- Henry of Ofterdingen - Novalis
66- Rameau'nun Yeğeni - Denis Diderot
67- Gönül Bağları, Gönül Yakınlıkları - Johann Wolfganf von Goethe
68- Michael Kohlhaas - Heinrich von Kleist
69- Kül ve Ateş - Jane Austen
70- Gurur ve Önyargı, Aşk ve Gurur - Jane Austen
71- Umut Parkı - Jane Austen
72-
“Tek sözcük…Ah, ne deliydim! Bu sözcük…Arkasından gözyaşlarıyla tekrarlamıştım, rüzgâra savurmuştum, ıssız ovalarda haykırmıştım…Ama ona söylememiştim, ona söylememiştim onu sevdiğimi.”
Dünyada güzel, kötü her şey insana hizmetlerine göre veriliyor ve ben henüz bilinmeyen, kimi zaman belirsiz bir biçimde hisseder gibi olduğum mantıklı yasaları anlatmaya girişmeyeceğim.
"Bozkırda Bir Kral Lear" 1gun dost meclisinde Shakespeare'e onun tiplerine, ne kadar derinlikli ve inandırıcı 1 biçimde insani "Özün" derinliklerinden çıkardıklarına, özellikle onların yaşamsal gerçeklikleri, siradanlikları karşısında herkesin karşılaştığı Shakespeare oyunlarından bahsederken anlatıcılardan 1i ben "Kral Lear" tanıdım der ve anlatmaya başlar...
Tüm malını mülkü kızlarına paylaştıran Martin Petroviç Harlov' un adım adım tüm servetiyle imtihaninin anlatildigi kısa ama derinliği büyük güzel 1 hikayeydi. Kitabın en etkileyici bölümü adamın "in-cin-dim" sözüydü benim için. Malının mülkünün değerinin olmadığının ama yaptığın 1 iyiliğin hiç unutulmadığının en güzel örneği bu hikaye olsa gerek çok etkileyiciydi kesinlikle tavsiyemdir.
Ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasındadır...
Kitaptaki diğer uzun öykü Asya, Almanya'da yaşayan Rus 2 kardeş ve anlatıcının olduğu unutulmayan 1aşk hikayesiydi bu uzun öyküyü de çok severek okudum...
"...Ama mutluluk, doyup bikincaya kadar mutluluk... işte istediğim, bana eziyet eden şey buydu...
....) bazen belanın geldiğini görür insan - ama kaçamaz; ve neden kimse bütün doğruları söylemez?...
Mutluluğun yarini yoktur; dünü de yoktur; o geçmişi hatırlamaz, geleceği de düşünmez; onun şimdisi vardır - 1gun de değil 1anı...
Turgenyev'in yazdığı bu 2 uzun öykü yazarın hayatından izler taşımaktadır, kesinlikle tavsiyemdir...