neden kimsenin ona ne olacağını söyleyemediğini düşündüm; bazen belanın geldiğini görür insan - ama kaçamaz, ve neden kimse bütün doğruları söylemez?..
Bir arkadaşımın Turgenyev ne yazsa okurum önerisi üzerine elime aldığım bozkırda bir kral lear hikayesi başlarda pek sürükleyici değilse de hikaye oturdukça soluksuz ve büyük bir merakla ilerledi.
Turgenyev'in güzel bir öyküsü ölüm korkusu ile malını mülkünü kızlarına bırakan Harlov'un evlatları tarafından yüz üstü bırakılmasını konu alıyor kitap. Kısa ve akıcı bir üslupla yazılmış bir çırpıda bitti kitapla kalalım...
Kitap, Suvenir Biçkov'un Martin Petroviç HARLOV'a hitaben
" seni çırılçıplak kara atacaklar" sözüyle kıvılcımlanan
Süreçteki serencamının oldukça başarılı ama bizde hak ettiği değeri bulamamış etrafımızda görebileceğiniz bir Turgenyev hikayesi.
"Bir köpeğin koklayıp bir yanda bıraktığı kuru ekmek kabuğunu alıp hadi ye bakalım diyerek önüne atılmasına" GURURU neden olan HARLOV'un büsbütün çıldırmasının, yapılan iyiliğe karşılık kıymetbilir Ana Natalya Nikolayevna İvanovna'nın , yılan tiynetli çıfıt damat Viladimir Vasilyeviç Slötkin'in, vefasız, budala kızlar Ana ve Evlampiya'nın babalarına yaptığı haksızlığın 15'indeki bir delikanlı Dimitri Simeonoviç ağzından anlatılan GURUR'un serüveni
Sonunu siz okuyun. Son bir soru; mutluluğu ya da mutsuzluğun ne kadarını hakettik ?