Geceleri dolunayı izlemeyenler,hazan da düşen yapraklarla hayaller kurmayanlar, sırf aşık serçelerin danslarını izlemek için yollara düşmeyenler, ormanın gürültüsü için veya bozkırın sessizligi için sabahları erkenden kalkmayanlar “yaşamaktan” bahsetmesinler.
459 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Hani yüreğinizden ılık bir şeyler geçer. Bir hoş olursunuz. Tarif edilemez duygular vardır ya hani bir sıcaklık, bir yumuşaklık tadı damağınızda kalmıştır. Daha fazla olsa istersiniz ama yoktur işte bu kitap öyle bir tat yaşatır okuyana. Keşke otuz iki yılda 32 cilt yazılsa dersiniz. Sayfaları bittikçe üzülürsünüz. İnce memedle kah gülüp kah
İnce Memed 2
İnce Memed 2Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202029,2bin okunma
Reklam
Seviyorum
Tırmandığım erik ağacı dallarının yüzümü gözümü çizmesini... Gece yada gündüz fark etmez; bozkırın kalbine giden yolculukları... Teknedeysem, geceleri alargada, yıldızlar altında, güvertede uyumayı... Kuşları boyunlarından öpmeyi... Fesleğenleri, tavşanları severmişim gibi okşamayı... Yüzmeyi yeni öğrenmiş çocukların, kollarını yetişkinlerde daha hızlı ve daha istekli şekilde suya batırıp çıkarmalarını izlemeyi... Üzerine zeytinyağı, zeytin parçacıkları, kekik ve tuz-biber serptikleri kızarmış küçük ekmek dilimlerine “kuş ekmeği” adını takan Kaz Dağları insanlarını... Dilimin renginin, yediğim dondurmanın rengini almasını fark etmemle birlikte, halen “o çocuk” olduğumu hatırlamayı... En arka sırada oturanları unutmamış şairleri, yazarları... Kendisine “şair ceketi” diktirenleri... Kâh şarkta, kâh garpta... Kâh yerde, kâh gökte... Kâh sulhte, kâh harpte... Kâh sahvda, kâh sekrde... Kâh garpta, kâh gaybda... Seviyorum.
Sayfa 48 - Destek YayınlarıKitabı okudu
99 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Evet yorulacağız, ama sonunda bahar gelecek...
Aytmatov’un Kırgız kültürünü ve doğasını elinde paleti, renkler arasında dolaşan bir ressamın titizliğiyle kelimelere dökmesini seviyorum. Bozkırın ortasındaki bu zor hayatın yarattığı sert tabiatlı insanları, geleneklerini, kültürlerini, basit yaşamlarını herhangi bir övme, savunma ya da yerme gayesi olmadan kelimeleri ile gözümüzün önünde
Cemile - Öğretmen Duyşen
Cemile - Öğretmen DuyşenCengiz Aytmatov · Adam Yayınları · 1996169 okunma
Bozkırın geceleri başlar. Yıldızlar gökyüzünden sarkar. Harman yerinde yatan çocuklar ellerini uzatsalar bu yıldızları tutacaklarını sanırlar.Her çocuğun bir yıldızı vardır.
436 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Hani yüreğinizden ılık bir şeyler geçer. Bir hoş olursunuz. Tarif edilemez duygular vardır ya bir sıcaklık, bir yumuşaklık tadı damağınızda kalmıştır. Daha fazla olsa istersiniz ama yoktur işte bu kitap öyle bir tat yaşatır okuyana. Keşke otuz iki yılda 4 cilt değil 32 cilt yazılsa dersiniz. Sayfaları bittikçe üzülürsünüz. İnce Memedle kah gülüp
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,3bin okunma
Reklam
Dişi Kurdun Rüyaları kitabından..
“Bozkır geceleri çok güzel olur. Önce mutlu bir sessizlik çöker ortalığa. Yerin ve göğün sonsuzluğu, sanki bu sessizliği daha da artırır. Yumuşak hava ot kokularıyla dolar. Sayısız yıldızla donanmış gökyüzü ile gözümüz arasında, en ufak bir sis, bir bulut, bir buhar gölgesi bile yoktur. Hiçbir yıldız kaçırmaz bu daveti, ay da büyülü bir biçimde aydınlatır bozkırı...Mutlak ve esrarlı bir duruluk içindeki bu görüntü pek görkemlidir. Günlük sıkıntılardan biraz kurtulduğu o nadir anlarda insan düşüncesi, bu muazzam görüntüye, muazzam etkiye kaptırır kendini ve düşünür. Ama bu zamanlar çok kısadır.”
Sayfa 38 - GUFO YAYINEVİKitabı okudu
Bozkırın alnında karlar altında Bir keder pıhtısı gibi için için Kanayan kışlarından kerpiç köylerin Geçerek, kendi yalnızlığından üşüyen yollarından. Irmak boylarında yıkanan ırgalanan ağaçlar Ey buğday başakları, soluklanan toprak Göçmen kuşları uzak ülkelerin ve mevsimlerin Ey geceleri yıldızlarla öpüşen dağ çiçekleri Naftalin kokan danteller dip odalarda Renk renk işlenmiş genç kız düşleri Ey büyük bekleyiş, katlanmış duygular hep aralık duran kapı Artık ağır ağır sararan umutlar Elbette, elbette geçerek sizin de hüznünüzden.
Sayfa 140 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Yaz günleri hep böyleydi; gündüzleri sıcak, geceleri soğuk. Bozkırın çepeçevre kıraç kalması, bitkilerin tutunamaması bu yüzdendi. Zavallıcıklar gündüzleri güneşe uzanıp nemli hava bekleyişi içinde yapraklarını açıyor, geceleyin soğuktan kavruluyorlardı. Ancak iklimdeki sert değişikliğe dayananlar ayakta kalabiliyordu.
Sayfa 64 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Ah!
"Ruya Şehir" Semerkand' da geceleri Registan meydanında oturmalısınız.Bu deneyim ateş seyretmek gibidir, büyüleyicidir.Meydanda otururken tefekküre dalıyorsunuz, hayaller kuruyorsunuz. ...Buralar bir bakıma Türklüğün geldigi yerlerdir, o dönemlere uzandım.sonra o meydanın karşısında Uluğbey medresesini görürsünüz.Ahmet Haşim'in şiirindeki gibi.İslam dünyasında ilim güneşinin, o muhteşrm kızıl akşamını Uluğbey temsil eder... Kazakistanın güneyini de ihmal etmemelisiniz.Artık orası Turan eyaleti olarak biliniyor.Başkenti'de Hoca Ahmed Yesevi'nin şehri Yesi, şimdiki adıyls Türkistan'dır. "Bir Orta Anadolu şehri gercekten zenginleşirse nasıl olur"? sorusunun cevabını göreceksiniz.Hoca Ahmed Yesevi'nin türbesi ordadır.Şehrin biraz ötesinde de Ahmed Yesevi'nin hocası Arslan Baba'nın türbesi ve onun ismini taşıyan cami vardır.Buralarda masmavi çiniler, Kazakistan'nın bozkırın ortasında heybetle yükselir.♡♡♡
Reklam
Bozkırın kahrı gündüz çekilmez
Gökyüzü kocaman. Yıldızlar, aşağıda ve parlak. Bozkırda yaz geceleri hep böyle olur. Severdim üstelik ben, böylesi bozkır gecelerini. Ama, bu gece sevemiyorum. Yıldızlarla Nizip arasına gerilmiş umutlar, gökyüzünden büyüktü çünkü...
Sayfa 66 - Cem Yayınevi
Bağbozumu Şarkıları - Son Yazı
DİLSİZ USTALAR, SUSKUN ÖĞRENCİLER Gaz lambasının, dünyayı küçücük odalara sığdırdığı, uykuları korkulu bir hayale çevirdiği zamanlardı. Akşamlara kadar toprak yollardan, buğday tarlalarından, yalınayak çocukların meraklarından kalkan tozlar, sabahlara kadar ince bir yorgan gibi örterdi yatakları. Puhu kuşları taşların başına, delice kuşları
Yazın bozkırın görkemli sessizliği - çekirgelerin o hiç bitmeyen cümbüşü, geceleri kaçıp kurtu­lamayacağınız parlak ay ışığı-... Kışları ise ayrı bir alem... Karın o lekesiz beyazlığı, göz ala­bildiğine uzanan, buzlar altındaki bozkır, sonu gelmez uzun geceler...
Sayfa 276 - Cem Yayınevi.
Yıkanmamış çarşafların soğuk sertliğinde geceleri uzatıyordu...
Sayfa 27 - Doğan KitapKitabı okudu
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Sayfa 142 - Ötüken
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.