bozkurtların ölümü
Suğdaklar batı çevresinde küçük bir budundur. Batı kağanının buyruğundadırlar. Türk değildir ama Türk dilini bilirler
Hiç Çinlinin üstüne hızlı hızlı gidilir mi? ödü patlayıp kaçar. Belli ki canını almağa geliyorsun sandı...
Ulan hanginiz yalan söylüyorsa bildirsin gözünü patlatayım
Korunmak için en iyi yol
Damarlarından akan kanda Bozkurt Türküsü
Vatanına aşık olmuş kurt ordusu
Andını içmiş turan üstüne
Haydi ey Asenalar ey Alperenler kutlu sefere.
Ben Türk'üm! Ben Türk'üm!
Sarsılmaz yıkılmaz ülküm
Ülkücü derler bize
Değişmeyiz Turan'ımızı ite köpeğe.
bozkurtlar diriliyor
Nasıl vuruştuğunu gördüm. kılıç oynamak büyük iştir. Atıcılığının izlerini de görüyorum. Sen Gök Türkler’in yüce beğlerinden olsan gerek Yiğit!
Okçuluktaki ünü acunu tutan Kür Şad öleli kırk yıl olmasydı, bu keskin nişancılığına bakarak sana Kür Şad’sın derdim.
Bir kağan kızının gözlerine bu kadar ısrarla bakmak aklın
.
Bay Lloyd George’un Barış Antlaşmalarının Gerçekleri (Cilt II) adlı kitabında
Çanakkale’de Türklere saldırmadığım ve savaş başlatmadığım konusuyla ilgili yazısı ilgimi çeker. Ayrıca, savlarını destekler nitelikte bulduğu Bozkurt adlı Mustafa Kemal’i ve Türkleri aşırı derecede inciten bir kitapla da ilgileniyorum. Kitabın yazarı Bay Armstrong’un İngiliz Büyükelçiliği ile resmi bir bağlantısı ya da benim karargâhlarımla bir ilişkisi yoktur. O'nu bir tarihte, Binbaşı Harene ile bir devriye ile Anadolu’ya gönderdiğimi anımsıyorum. Benim görev sürem içinde kesinlikle Ankara’ya gitmemiş ve kendisi konusunda kitap yazdığı Mustafa Kemal ile de hiç görüşmemiştir. Karar verme durumunda olmadığı için, o zamanki Türk ordusu ile görüşlerine fazla değer vermiyorum.
.