"Bu davanın şehit oğlu şehitlerini minnetle, saygıyla anarken sesimizin çıktığına bağırıyoruz: Sağ ol Türk ordusu!.. Sağ ol Atatürk!
Sayfa 137
"Ileri!.. Ey önünde asırların önünde hürmetle boyun eydiği kahraman ırkımın yiğit altın ordusu. Hak ve hürriyet seni bekliyor. Ileri!..
Sayfa 55
Reklam
Azeriler
Sonuçta Azerbaycan bir şeyler bekliyordu. O da Osmanlı ordusu ile Osmanlı aydınları arasında milliyetçi duyguların yardımı ile olacaktı. Açıkçası, Osmanlı Ordusu gelip savaşlar yapacak, kanlar dökecek, Azerbaycan'daki kardeşlerini kurtaracaktı. Ardından da tek dil, tek kültür, tek din ve tek ülkü temeli üzerine bir Azerbaycan Devleti tarihte yerini alacaktı. 28 Mayıs 1918'de Kuzey Azerbaycan'da bağımsız Milli Azerbaycan Cumhuriyeti, kuruldu. Geçici hükumetin başkanlığına M. Emin Resulzâde getirildi. Devlet Ulusal An ile tüm dünyaya açıklandı. Buna göre: Azerbaycan halkı bağımsız yaşama hakkına sahiptir. Bundan sonra Azerbaycan, hukuksal olarak bağımsız bir devlettir. Devletin yönetim biçimi halk cumhuriyetidir. Azerbaycan devleti ulusal ayrım yapmadan, tüm yurttaşlarına eşit işlem yapar. Tüm devletlerle dostluk ilişkisi kurabilir. Azerbaycan içindeki öbür uluslara yaşama alanı tanır. Yeni bir meclis toplanıncaya değin geçici bir hükumet oluşturur."
Harzemşahlar
Harzemşahlar Devleti görünüşte Asya'nın en güçlü devleti olmasına karşın, içte çürük bir yapıya dayanıyordu. Yönetimde ve aile içindeki çekişmeler orduda düzen, disiplin bırakmamıştı. Komutanlar ve yöneticiler arasında çekememezlik alıp yürümüştü, imparatorluğu oluşturan çeşitli boylar arasında düşmanlıklar sarmıştı. Mezhep çatışmaları ülkeyi
Yunan, İngiliz, Hilafet Ordusu vs Milliciler
Mustafa Kemal köşeye sıkıştırılmış soylu bir kurt gibi dövüşüyordu. Ne soru sordu, ne de merhamet gösterdi. Padişah'ın adamlarından her eline geçeni idama mahkum etti. Milliciler başarısız olursa ne yapacağını soran bir Amerikalı generale sert bir tavırla şu cevabı vermişti: ''Yaşamı ve bağımsızlığı için en büyük fedakarlığı yapan bir millet başarısız olamaz. Yenilgi demek, milletin ölümü demektir.''
Sayfa 129
Mustafa Kemal, başta Türk ordusu olmak üzere stratejik kurumların yabancı kurullarca denetlenmesi, oryante edilmesi hususuna sürekli olarak muhalefet ediyordu. Bunun Türk'ü aşağılamak olduğunu söylüyor ve bir milletin yazgısının onur kırıcı bir biçimde yabancı bir millete bırakılmasından duyduğu endişeyi ifade ediyordu. Çok kısa zaman sonra Osmanlı Devleti'nin en büyük askeri hezimeti Balkan Savaşı yaşanacak, Alman kurmayların idaresindeki Osmanlı ordusunun durumu hiç istemediği halde onu haklı çıkartacaktı. Sadece taktik anlamda değil, kendilerine kurdukları özellikle lojistik sistemi ile Osmanlı ordusu, Almanya'nın zerre kadar umurunda değildi.
Reklam
Geri18
88 öğeden 81 ile 88 arasındakiler gösteriliyor.