Bu çağdan sonra olaylar fazlasıyla bozuldu. Eğer çok uzun ve zayıfsanız, muhtemelen şizofrensiniz. Çok şişmansanız bir manikdepresifsiniz. Eğer çok kuvvetliyseniz, saralısınız...
En çok uzaklara uğurladığımız kendimizin yerine koyarız birbirimizi. Ya da özlediğimiz kendimizin… İşte asıl cinayet o zaman başlar… Birbirimize yıllar önce işlediğimiz hataların, günahların bedelini yükleriz…
Reklam
“Korkudan sinirlerim bozuldu, zayıf düştüm herhalde…” diye düşündü. Fakat bu zayıflık hissi onu rahatsız ermek yerine hiç alışık olmadığı sevinç hissetmesine olmuş gibiydi.
Sinirlerim bozuldu, diye düşündü.
Sayfa 53 - Timaş genç - 4. Baskı - Hannah Gold - Gizem ŞakarKitabı okuyor
''Evet, bu dünya çok bozuldu Kâmil Ağa.
Sayfa 133 - Ketebe YayınlarıKitabı okuyor
Sürekli yeme alışkanlığımız ve yiyeceklerin kalitesinin bozulmasının sonucunda "besin algılama yeteneğimiz bozuldu. Artık yukarıda değindiğim dört proteine dayalı olarak hücrelerimiz, yiyecek durumu hakkında doğru bilgi edinemez hâle geldi. Bu yüzden kıtlık sinyali düğmesi çalışmıyor ve bu düğme çalışmayınca kilo vermek de mümkün olmuyor. Özellikle kırklı yaşlarda bu durum daha da belirgin hâle gelir. Vücudunuz artık kıtlık sinyalini algılayamaz ve B planı olarak yağları yakıt olarak kullanmak için hibrit motorlarda yakamaz. Sonuç olarak sizler de her ne kadar aç kalsanız da kilo veremez hâle gelirsiniz. Dahası bazı yiyecek seçimleri, özellikle şeker, hibrit motorların dengesini bozar. Beslenmede yaşlanmaya yol açtığı gerekçesiyle ilk suçlanan gıda şekerdir. Hücre motorlarına yakıt olarak çoğunlukla şeker, yani işlenmiş unlu ve şekerli gıdalar kullanırsak metabolik esneklik giderek azalır ve hücreler yağ yakmakta zorlanır. Şekeri motor analojimizdeki dizel yakıta benzetebiliriz. Yağ ise aracın elektrikli çalıştığı hâli olsun. Sürekli dizel kullanmanın arabayı hızla eskiteceğini anlamak kolay. Gerçekten de şeker, yani glikoz hızlı, ucuz ve kirli bir yakıttır. Şeker neden kirli bir yakıttır? Çünkü fazla egzoz çıkarır.
Reklam
Bozuldu ağa bozuldu, dünya kökünden bozuldu. Üstüne bastığım toprak ayaklarımın altından kayıyor sanki. Bugün dünü arıyoruz, yarın da bugünü arayacağımızdan şüphen olmasın. Yüreğim pır pır ediyor, korkuyorum. Bir bela, bir şerden korkuyorum. Geceleri bana töbe uyku yok. Boğulur gibi oluyorum. Herkes uyurken zıp diye bir kalkıyorum, tamam. Şuram var ya şuram? Birisi sıkıyor gibi oluyor.
Alıştığımız bir şeydi yaşamak.
Öldük, ölümden bir şeyler umarak. Bir büyük boşlukta bozuldu büyü. Nasıl hatırlamazsın o türküyü, Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü, Alıştığımız bir şeydi yaşamak.. Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok; Yok bizi arayan, soran kimsemiz. Öylesine karanlık ki gecemiz, Ha olmuş ha olmamış penceremiz; Akarsuda aksimizden eser yok.
-elde bir saydığım oyları bile alamamıştık. Wallace müthiş bozuldu, kısa bir süre sonra da, İlerici Parti'de Komünistlerin bulunduğundan, habersiz olduğunu açıkladı kamuoyuna! Ben aramızda geçen konuşmadan ötürü yalan söylediğine inanmak zorundayım ama belki de böylesine karmaşık yapıda bir adam, işine gelmediği bir konuşmayı unutmayı başaracak güçtedir. Gerçekten anlaşılır bir adam değildi çünkü.
Sayfa 118 - 119 Can YayınlarıKitabı okudu
Cahilsin; okur, öğrenir­sin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birin­de meydana çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur. Sen cilt yapıyorsun; şiraze nedir bilirsin. Bizde insanoğlu şirazesiz kalmış. Hayat onun için ahenksiz, birbirini tutma­yan, günün hayatına cevap vermeyen bir yığın ölü kıymetler tarafından idare ediliyor. Dünyaya baktığımız zaman ayrı görüyor, kendi kendimize kaldığımız zaman ayrı düşünüyo­ruz. Yığınlarca tezat içinde yaşıyoruz.
Reklam
“Dünya bozuldu.”
Sayfa 49 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Resim