-İnsan insanın kaderidir.-
-Her insan er insan değildir.-
-İnsan olmayı eline yüzüne değil, özüne bulaştıracaksın.-
-İnsan insanın aynısı olamaz,
olsa olsa aynası olur.-
.
-Dağları değil, insanları aşmaktır dünyanın en zor işi.-
-Bozulmuş insan dışında, her şeyin tamiri mümkündür.-
.
-Bazıları o kadar tamahkar ki, iki kişilik mezarım olsun istiyor.-
-Ömrümün yarısını insan olmak için,
diğer yarısını da insan kalmak için harcadım.-
Dilerim bir gün ahlaksızlığın tedavisi bulunur.
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
İncelemeye başlamadan önce sizinle bu kitapla ilgili çok şaşıracağınız, sıra dışı bir bilgi paylaşmak istiyorum: Dostoyevski bu kitabı kumar borcunu ödemek için sipariş üzerine sadece 25 gün........
Kızmayın hemen, küçük bir şakaydı arkadaşlar... :) Bu kitap hakkında konuşurken bu bilgiyi vermeyenleri Sibirya'ya kürek cezasına
YouTube kitap kanalımdaki videodan Tolstoy'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/bsTzvrg-Pi4
Tolstoy'un bir başka gereksiz abartılan kitabından hepinize merhabalar... Tolstoy için çok yakın bir zamanda okuma rehberi hazırlamış olacağım ama ondan önce bu kitap hakkındaki
Sana şiirler okuyacağım, gitme
Güneşler doğacak yalnızlığımdan
Sana bir ışık getireceğim
Büyük aydınlığımdan
Sana bir dolu umut getireceğim
Küçük ellerine sığmayacak
Sana Afrika gecelerini getireceğim
Sımsıcak
Sana çiçekler getireceğim
Bozulmuş güz bahçelerinden
Sana bir serinlik getireceğim
Yağmur tanelerinden
Sana avuç avuç yıldız getireceğim
Güneşimden başka
Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim
Köpük köpük dalga dalga
Sana bir rüzgar getireceğim
Dağlardan, tepelerden
Gitme, sana zamanı getireceğim
Zamanın bittiği yerden…
Werther iyi çocuktu ama fena bir kusuru vardı. İmkansızı seviyor ve sırf seviyor diye sevileceğini zannediyordu. Eğer Werther'i o zaman tanısaydım söylerdim, Werther derdim, seni aşk mahkum eder, hayallerin özgür bırakır.
Kalp böyledir işte; nerede imkansız var gider onu sever. Ahh Werther, kendi genç; ruhu bitik Werther.. Bedenini ve ruhunu esir alan aşkın kurbanı Werther! Böyle olacağını bilseydi yinede gider miydi celladı Lotte'yi ilk kez gördüğü davete!? Bence giderdi, çünkü Werther'de tıpkı Bihter gibi hırslı ve tutkulu bir aşıktı..
Genç Werther'in Acıları; platonik bir aşığın iç ve dış dünyasıyla yaşadığı psikolojik savaşı anlatan psikanaliz ürünü, bir aşk romanı.
"Bu dünyada birinin diğerini anlaması o kadar kolay bir şey değil." [s.48]
Fakat eminimki çoğumuz, çoğu zaman Werther'i anlayabildik. Naçizane, okurken karakterin viran olmuş ruhundaki acıları hissedebildim. Çünkü
Johann Wolfgang Von Goethe, karakter gelişimi bakımından çok sağlam bir kaleme sahip nadir yazarlardan.
"Mutluluğunun eksikliğini dünyevi bir nedene bağlayabilen aziz mahluk! Hissetmiyorsun, felâketinin paramparça kalbinde, bozulmuş aklında yattığını hissetmiyorsun." [s.91]
Werther, mutlu ve başarılı bir avukattır. Bir gün katıldığı bir davette aşık olur ve bütün hayatı değişir. Werther'in büyük aşkı; güzeller güzeli Lotte'dir. Ancak Lotte, Albert ile nişanlıdır. Werther ise amansız bir girdap içerisinde ve bildiği tek bir şey vardır;
"Onun beni hiç sevmediğinden eminim." [Uşaklıgil, H.Z. Aşk-ı Memnu. s.223]
Sevgiyle kalın, keyifli okumalar :)
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,3bin okunma
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri , avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insanın onuru,
O kız oğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen'e,
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
“Dürüst olmam gerekirse, atalarımızın pek övünülecek bir yanı yoktu. Demek istediğim, savaşlar ve bozulmuş bir gezegenle, bizi içinde bıraktıkları durum ortadaydı. Kendilerinden sonra gelecek insanları hiç umursamadıkları açıkça belliydi..”
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
"William Shakespeare"
“(…)Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.”