Belki de hayattaki en ilginç şey, kendi kendinin şefi olmaktır! Hem, kendimizin şefi bile olmayı başaramıyorsak, nasıl başkaları için iyi bir lider olabiliriz ki?
Sayfa 38 - Günışığı Kitaplığı
Eğer yönetmeyi seviyorsak, eğer şef olmak istiyorsak, her zaman yönetebileceğimiz biri vardır: Kendimiz.
Sayfa 38 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
Madem yönetmeyi seviyoruz, neden işe kendimizi yönetmekle, içimizde kaynaşıp duran ve bizi kendi taraflarına çekmeye çalışan bütün o şeflere söz geçirmekle başlamamayalım?
Sayfa 38 - Günışığı Kitaplığı
“kendi kendilerinin efendisi” değillerdi, kendilerinin şefi, kendilerinin başkanı olamadılar.
Sayfa 38 - Günışığı Kitaplığı
Kimi zaman şef ya da başkan; kızgınlık, korku, arzu ya da gösteriş merakıdır. “Yenik düştüğümüz” şeyler, aslında bizim yerimize karar verenlerdir.
Sayfa 37 - Günışığı Kitaplığı
İçimizdekilere çekici düzen veren kimdir? Hakem kimdir? Kim karar verir? Bir şef gerekir mi? Yine mi şef? İyi de, hangisi?
Sayfa 36 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
Yakından bakarsak, her insanın içinde, bir tembelle bir çalışkan, bir öfkeliyle bir sakin, bir korkakla bir cesur, bir düzenliyle bir dağınık, bir istekliyle bir isteksiz, bir keyif düşkünüyle bir bunun-her-zaman-mümkün-olmadığını-bilen, bir yapması-gerekeni-bilenle bir onu-yapmayı-reddeden, bir acele-etmeyip-düşünenle bir aceleci, bir gösteriş meraklısıyla bir alçakgönüllü bulunduğunu fark ederiz. Kısacası, içimizde bir kargaşa vardır ve karar almamız gerektiğinde, çoğu zaman bütün bunlar arasında bir kavga başlar. İçimizde, bizi farklı yönlere çekmeye çalışan, bir sürü şef vardır.
Sayfa 36 - Günışığı Kitaplığı
Onları aslında yapmayı düşünmedikleri şeyler yapmaya itiyor. Sanki içlerindeki bir şey, onlardan daha güçlüymüş gibi.
Sayfa 35 - Günışığı Kitaplığı
Er geç işin içinden çıkacak. Ekibiyle birlikte, denemeler yapıp yanılacaklar; işleyen bir sistem bulana kadar bu böyle sürecek. Bir gün ekiplerine yeni insanlar katılırsa, sistem üstünde tekrar tartışmak gerekecek. Çünkü onlar için iyi olan, yeniler için de iyi olmak zorunda değil. Demek ki, yeni duruma uyum sağlayıp, yeni çözümler üretmek gerekecek.
Sayfa 33 - Günışığı Kitaplığı
Öyleyse ne yapmalı?
Kimse, bu durumda ne yapmak gerektiğini tam olarak bilmez. Her yerde her zaman herkes için iyi bir sistem yoktur.
Sayfa 32 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
Biz de, önemli olan tek şeyin başarı olmadığını çoğunlukla unuturuz. Hayat, bir kumdan kale yapma yarışmasına benzemez.
Sayfa 32 - Günışığı Kitaplığı
Kendilerini bunaltan bir lider ya da bir diktatör tarafından yönetilen bir ülkede yaşayanlar mutsuz olur, başka ülkelere yerleşmek ister, hatta kimi zaman devrimi yaparlar.
Sayfa 31 - Günışığı Kitaplığı
İnsanların çoğu, her şeye karar veren, her şeyi düzenleyen bir lider olması gerektiğini düşünür. Böylesi kolay, hızlı ve etkilidir. Kadınlar ve erkekler; arabalar üretmek, yollar inşaa etmek, bir pazar yerinde meyve sebze satmak, büyük bir çiftliği çekip çevirmek gibi pek çok iş için hep birlikte çalışırlar. Önemli olan, yapılan her işin aksaksız yolunda gitmesidir. İnsanlar bütün bu işleri bir arada yapabilmek için ve birlikte yaşayabilmek için, çok önceleri bir sistem bulmuşlardır: Liderlik. Bu sistem, bir kez, iki kez, bazen daha da çok sefer işe yarayabilir. Ama hiçkimsenin belli bir süre başkanlara katlanamadığını fark ederiz. Kendilerini mutsuz eden başkanlarla çalışanlar, grev yapar, hastalanır ya da başka iş ararlar. Kendilerini bunaltan bir lider ya da bir diktatör tarafından yönetilen bir ülkede yaşayanlar mutsuz olur, başka ülkelere yerleşmek ister, hatta kimi zaman devrimi yaparlar.
Sayfa 31 - Günışığı Kitaplığı
Artık liderler, şef ya da başkan olmak için izin almak zorundalar. Başbakan en güçlü, en zeki, en büyük, en yakışıklı, en kibar, en zengin ya da sınıf birincisi olduğu için ülkenin lideri değil… Bütün bunların başbakan olmasıyla hiç ilgisi yok. Lider olmasının tek nedeni, halkın ona lider olma izni vermesi, onu seçmesi. Eğer işini iyi yapmazsa, insanlar da ona bir daha oy vermezler. Eğer işini iyi yapar, sözlerini tutarsa, ülkesiyle gerektiği kadar ilgilenirse, halk ondan memnun kalırsa, herkes yeniden oyunu ona verir. Bu da, kararları veren gerçek şefin halk olduğunu kanıtlar. En büyük şefin bile bir şefi vardır. O da şef olmayan herkestir. Gerçek şef, diğerleridir. İnsanların bir arada daha iyi yaşayabilmek için buldukları bu sisteme “demokrasi” denir.
Sayfa 24 - Günışığı Kitaplığı
Bu sistemde, lider yasa yapmaz. Yasanın oylanmasını ve sonuca saygı gösterilmesini sağlar. Bu sistemde, gerçek şef yasanın kendisidir.
Sayfa 23 - Günışığı Kitaplığı