Türkçe'ye "Feminizmin Dolandırıcılığı" diye çevrilecek eser.
Karl Marx'ın öğrencisi olan Ernest Bax, avukatlık mesleğini icra ederken, mevcut hukuk kurallarının gittikçe kadınların lehine ve erkeklerin aleyhine düzenlendiğini ve yorumlandığını gözlemlemiş ve bu duruma kafa yormaya başladığı eseri.
Ek olarak, feminist hareketi erkek karşıtı, kadına eşitlikten öte ayrıcalıklar vermeyi amaçlayan, seksist ve işçi sınıfı içinde sınıf ayrımcılığını körükleyen bir hareket olarak değerlendirmiş. Bax'ın aynı zamanda, feminizmin karşısında saf tutan bir sosyalist olması da enteresan bir detaydır.
Hukuk Teorisyeni olan John Stuart Mill'in "The Subjection Of Women" makalesine gönderme yaparak şu cevabı vermesi, yazarın ilginç bir figür olduğunu epey gösteriyor:
"İngilizce konuşan ülkelerin örnek verilebileceği modern kapitalizmin en gelişmiş hali, maksat ve niyet bakımından, erkekleri yasal olarak kadınların ökçelerinin altına almıştır. Cinsiyetler arası ilişkiler çapında dikkate alındığında, eğer hedef cinsiyet eşitliği olacaksa, sosyalizmin görevi erkekleri bu pozisyondan kurtarmaktır. Bu tür bir eşitliğe giden yoldaki ilk adım, zorunlu olarak, modern dünyada kadın ayrıcalıklarının lağvedilmesine bağlıdır."