Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Burak Coşkun

Burak Coşkun
@brkcskn
Biraz yolumuz var.
99 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
·
Puan vermedi
Samuel Beckett'in ortaya koyduğu, çağdaş, trajedi ağırlıklı ve kara mizahtan epey nasibini almış bir oyunudur. Okuması oldukça zor bir oyundur. ikinci dünya savaşında çığlıklara kulaklarını tıkayan dünya, gözünü açtığında gördüğü şeyle dehşete düşmüştür. Oyunun baş karakterleri de Vlamindir (Gogo) ve Estragon (Didi) aslında yıkımın verdiği insan
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Altın Kitaplar · 19697,9bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Türkçe'ye "Feminizmin Dolandırıcılığı" diye çevrilecek eser. Karl Marx'ın öğrencisi olan Ernest Bax, avukatlık mesleğini icra ederken, mevcut hukuk kurallarının gittikçe kadınların lehine ve erkeklerin aleyhine düzenlendiğini ve yorumlandığını gözlemlemiş ve bu duruma kafa yormaya başladığı eseri. Ek olarak, feminist hareketi erkek karşıtı, kadına eşitlikten öte ayrıcalıklar vermeyi amaçlayan, seksist ve işçi sınıfı içinde sınıf ayrımcılığını körükleyen bir hareket olarak değerlendirmiş. Bax'ın aynı zamanda, feminizmin karşısında saf tutan bir sosyalist olması da enteresan bir detaydır. Hukuk Teorisyeni olan John Stuart Mill'in "The Subjection Of Women" makalesine gönderme yaparak şu cevabı vermesi, yazarın ilginç bir figür olduğunu epey gösteriyor: "İngilizce konuşan ülkelerin örnek verilebileceği modern kapitalizmin en gelişmiş hali, maksat ve niyet bakımından, erkekleri yasal olarak kadınların ökçelerinin altına almıştır. Cinsiyetler arası ilişkiler çapında dikkate alındığında, eğer hedef cinsiyet eşitliği olacaksa, sosyalizmin görevi erkekleri bu pozisyondan kurtarmaktır. Bu tür bir eşitliğe giden yoldaki ilk adım, zorunlu olarak, modern dünyada kadın ayrıcalıklarının lağvedilmesine bağlıdır."
The Fraud of Feminism
The Fraud of FeminismErnest Belfort Bax · Create Space Independent Publishing · 20160 okunma
·
Puan vermedi
"Bu sabah mektubunu okumak, bana hem yaşamı hem de sonundaki ölümü daha dayanılır kıldı." 3 Saatliğine okuyucuyu 60'lardan 80'lere sürükleyecek bir eser. İki yakın dost, Tezer Özlü ve Ferit Edgü'nün mektuplaşmalarından oluşan ve Tezer özlü nün vefatından 40 gün öncesine kadar süren bir kitap. Tezer Özlü'nün Zürih günlerinin, aynı zamanda yazarın ruhunun gizli dehlizlerinin kokusunun, Orhan, Ferit, Erden, Onat, Doğan, Demir vs. oluşan o entelektüel dostluk ortamının tadının ayrıntısının bulunabileceği güzel bir eser. Aslında daha çok yazarın yatak ve dikey mutsuzluklarının oldukça hat safhada olduğu ve en yakın dostu olan Ferit Edgü'den aldığı destekle ayakta kalabildiği bir hayat... 'Bir İntiharın İzinde' diye olan kitabını, güvenilen, sevilen bir dostun tavsiyesiyle 'Yaşamın Ucuna Yolculuk' olarak değiştirmesi oldukça keyiflendiriyor insanı. "Kimseyi dinlemeyi sevmediğim halde, birini dinlemeyi kendimi dinlemeye yeğliyorum."
Her Şeyin Sonundayım
Her Şeyin SonundayımTezer Özlü · Sel Yayıncılık · 20132,139 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Dostoyevski bu kitabın ilk bölümünü bitirdikten sonra yeğeni Sonya'ya yazdığı mektupta romanın nihai amacını belirtip şöyle demiştir: "Romanın temel düşüncesi, mutlak iyi adamı anlatmak." Yazarın daha çok insan tahlillerinden bahsetmek amacıyla oluşturduğunu düşündüğüm eseridir. Aynı zamanda Dostoyevski'nin ilk ve ahlâki temel aldığı
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Übl Yayınları · 200324,9bin okunma
·
Puan vermedi
"Bir hüznün resmi gibi kalbi olmayan bir yüz." Ruhsal ve ahlaki bir çöküntü'nün eseri olan bu kitabın özü, yukarıdaki cümlededir. Oscar Wilde'ın yayımlanmış tek romanıdır. Yazarının kitap olarak basılmadan önce cinsellikle ilgili yapılan eleştirilerden dolayı sansür uygulanmasına izin vermek zorunda kaldığı, Dorian Gray'in ruhsal
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201872,5bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Ortaçağ dünyasında bir manastır ve yedi günlük bir süre zarfında işlenen cinayetleri çözmeye çalışan bir Frensisken ve eski engizisyon yargıcı William ile birlikte yardımcısı Adso... Eserde manastır kütüphanesi en iyi korunan yerlerden biri. Kütüphaneci ve yardımcısı haricindeki diğer kişilerin kütüphane okuma salonu dışındaki diğer bölümlere
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,5bin okunma
·
Puan vermedi
Spinoza'nın tarih boyunca fikirleri daima tartışma konusu olmuştur. Gerek din yorumu, gerek siyaset gerekse felsefe yorumu dinamik bir zeminde tartışılmıştır. Kendisinden önceki bazı rasyonalistler gibi evreni açıklama veya tasvir etme biçimi mekaniktir. Modern düşüncenin karakterlerini gösteren yorumları, döneminde ki fikirleri de hem toplum hem politikacılar hemde ruhani liderleri oldukça rahatsız etmiştir. "Ne utanç! o kadar mucizeden sonra, tanrı hakkında oluşturabildikleri tek ide topu topu bir buzağdı." - Spinoza Spinoza'nın Teolojik-Politik İnceleme adlı eseri, dönemin şartları yani 17.yy göz önüne alındığında din ve politika üzerinde ciddi anlamda ilk eleştiridir. Kitapta dine bakış açısı ahlaki öğreti temellidir, siyaset alanına doğrudan müdahalesini gereksiz ve yersiz bulur. Öte yandan felsefeden teolojiyi atmaya çalışarak modern dünyanın ilk temellerindeki eğilimi göstermiştir. Ek olarak. dinin itaatkar karakterini bireyin bilgisizliğiyle yorumlarken, akıl özgürlüğüne, vicdan özürlüğüne vurgu yapar. Devlet, bireyin inanç, düşünce, fikir yorumlarına imkan hazırlamazsa toplumun daima yoz ve riyakar olacağını söylemesi adeta okurda şimşek etkisi yaratır. Sonuç olarak, Spinozanın fikirleri, yaralı olan skolastik anlayışı öldürmüş ve modern dünyanın temellendirilmesinde öncüllerden biri olmuştur.
Teolojik - Politik İnceleme
Teolojik - Politik İncelemeBaruch Spinoza · Dost Kitabevi · 2008403 okunma
618 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
K.Marx Efendiye Birkaç İtiraz!
K.Marx'ın belki de en açık ve aynı zamanda en zorlama yapıtıdır. Hiçbir şekilde yayınlanma kaygısı olmadan kafasında ki teoriyi pratikte bulamamasının neredeyse gizli itirafıdır.. Ekonomi okuması normalin biraz üzerinde olan biri çok kişinin rahatça görebileceği bir uçurum var. Toplumun değerlerini bireyden soyutlayan bakış açısını "emek" olgusuyla açıklarken bireyin emeğinin hiç bir anlam ifade etmediğini görmek mümkün. İngiltere kapitalizminin açıklarını keşfettiğini düşünerek yazdığı bu eserinde yanlışlarını sanki itiraf edemediği için bir teori sarmalının arkasına sığınmış gibi duruyor. Artı değer teorisini bir sömürü olarak sunması, değerin tek kaynağının "emek" olmasını sanmasından öteye geçmiyor. Ayrıca sorulması gereken birkaç soru da var: Sermaye Marx'ın dediği gibi birikmiş emek ise emeğin sahibi sadece verilenle mi yetinmelidir? Yani diğer emekçiler gibi üründen neden pay alamıyor? Bu teori doğru olsa bile ilerde daha büyük bir uçurum bırakır. Sermaye yani birikmiş emek komple işçiler arasında bölünürse üretim için geriye hiç birşey kalmaz. Diğer meselede şu; sol ekol'ün değerleri kalabalıkların yada farklı ekollerin (sağ, milliyetçiler, dindarlar) söylemlerinden farklı olduğu için sanki birey, sol ekolde nefes alıcakmış gibi duruyor. Oysa Toplumun menfaatlerini ön planda tutan bir zihniyette aklın sesini duymak mümkün değildir. Yenilik, fikir özgürlüğü, vicdan özgürlüğünün sesini tıkar. Oysa birey olmadan, ben-sen ilişkisi olmadan bir toplumun oluşmayacağı çok açıktır.
Grundrisse - Ekonomi Politiğin Eleştirisi İçin Ön Çalışma
Grundrisse - Ekonomi Politiğin Eleştirisi İçin Ön ÇalışmaKarl Marx · Birikim Yayınları · 200850 okunma
586 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Yaşamımın sadece benim için göreceli bir değeri vardır, başka hiç kimse için yoktur. Kabul ettiğim değer, insanın bir basamaktan ötekine tırmanmak için gösterdiği çaba sonucu azminin ve gücünün el verdiği en üst noktaya varmasıdır." Bulgar Nikos Kazancakis, diğer yapıtlarında da olduğu gibi bu yapıtında da sadece yazınsal açıdan değil düşünsel açıdan da okuyucu her daim etkilemiş avrupa'nın en etkileyici yazarlarından biridir. El greco, yazarın "ruhsal otobiyografisi"dir. El greco, rönesans ressamlarından biridir yazar bu yapıtında ressama düşünsel, ruhsal ve ahlaksal yolculuğunu kaleme alır. Ek olarak, Nikos Kazancakis isa'ya olan tavrını bu yapıtında da çift kutuplu kaleme almıştır ve insanın ahlaksal olarak basamakları tırmanmasına işaret eder.
El Greko'ya Mektuplar
El Greko'ya MektuplarNikos Kazancakis · E Yayınları · 1975248 okunma
·
Puan vermedi
Hikaye hüzünlü bir son ile başlıyor. Askeri bir eğitimle büyüyen Baz ve Fransız dili edebiyatı öğrencisi kewok arasında ki amansız ve trajik aşkın kaderi general serdar'ın iki dudağı arasında. Özgür ve asi bir genç olan jir'in cuntaya olan öfkesi kewok'u geride bırakmasına sebep oluyor. General serdar'ın en güvendiği adam olan Baz, kewok için bütün rutbelerinden arınıp kewok'un aşkına itaat ediyor. Kitap yazarın ütopyasıyla olağan bir hikaye olabilecek ilişkilerle konu alınmış, edebi dili anlattığı coğrafyanın izlerini taşıyor. Romanda ki karakterler oldukça güçlü ele alınmış. Bu yüzden okurun persfektifi ana karakterleri anlamaya çalışırken çizilen ütopik çerçeveden çıkılmaması için çok önemli.
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)Mehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20179,5bin okunma