Burak kılıboz

"ah tanrım" dedi içinden "nasıl da güç bir meslek seçmişim kendime! hemen her gün yoldayım Bütün bunlar bürodaki asıl işlerden daha yorucu üstelik bunlar yetmiyormuş gibi bir de yolculuğun çilesi, aktarma trenlerin stresi, düzensiz ,kötü yemekler , sürekli değişen hiç kalıcı ve samimi olmayan insan ilişkileri , şeytan görsün hepsinin yüzünü!" derken yukarıdaki karnının üzerinde hafif bir kaşıntı hissetti; başını daha iyi kaldırabilmek için sırt üstü yavaşça yatağının başına doğru kaydı ne olduklarını anlayamadığı küçük beyaz notalarla dolu kaşınan geri gördü bir ayağıyla o yere dokunmak istediyse de ayağını hemen geri çekti; çünkü dokunur dokunmaz her yerini titreme sarmıştı syf2 geceler günler boyu gregor un gözüne neredeyse hiç uykuya girmedi.Bazen kapının bir sonraki açılışında ailelerin tüm işlerini eskiden olduğu gibi üstlenmeye geçiyordu aklından ;aradan çok uzun bir zaman geçtikten sonra düşüncelerinde patron, firmanın temsilcisi ,yardımcılar, stajyerler anlayışı kıt olan o hizmetli, diğer mağazalarda çalışan 2-3 arkadaşı ,kasabada bir oteldeki oda hizmetçisi ve onunla ilgili hayal meyal hatırladığını sevimli bir anı bir şapka mağazasında çalışan ve gregor un ciddiyetle fakat ağırdan alarak kur yaptığı kasiyer kız hepsi yabancı ya da unutulmuş yüzlerle birbirine karışıyor kendisine ya da ailesine pek yardım etmek yerine, hepsi ulaşılmaz oluyordu ve gregor onların kaybolup gitmelerine seviniyordu.sonra yine Bir an geliyor ailesi için bir şey yapmak istemiyor kendisiyle ilgilenmediği için öfke doluyordu.syf 55
Reklam
Demokratik bir halkı iktidarı merkezileştirmeye yönelten ya da bundan uzaklaştıran bazı özel ve arizi sebepler üzerine; Napolyon u neredeyse tüm idari yetkileri sadece kendi elinde topladığı için ne övmeli ne de yermeli zira, soyluluğun ve yüksek burjuvazinin ani yok oluşuyla bu yetkililer ona kendiliğinden aktı onun açısından bunları reddetmek üstlenmek kadar güçtü. Amerikalılar ise hiç böyle bir zorunlulukla karşılaşmadılar ; onlar hiç devrim yaşamadıklarından ve başlangıçtan beri kendi kendilerini yönettiklerinden devlete geçici bir vesayet yüklemeleri hiç gerekmedi. Öyleyse demokratik bir halkta merkezileşmenin gelişimi sadece eşitliğin ilerlemesine değil, bu eşitliğin ne şekilde tesis edildiğine de bağlıdır.
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa hafif de.. hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü degildir. Sence insanları engelleyen şey her zaman korku mudur? acaba utanç olamaz mı... herkesin önünde kendini ortaya koymanın örtüsüz kalmanın utancı... Belki de insan büyük utancı kendine en yakın hissettiklerinle karşı duyar.

Reader Follow Recommendations

See All
Çünkü sadece kendi kaderleri bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum.Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
İnsanın düşlediği şey ile gerçekleştirdiği şey arasında,ancak kendi engin arzusuyla aşabileceği bir mesafe vardır
Reklam
Geri13
54 öğeden 46 ile 54 arasındakiler gösteriliyor.