insan; bir hikâyenin içinde, bir hayâl dünyasında yaşayabilecek kadar şanslıysa, gerçek dünyanın acıları sona erer. Çünkü; hikaye devam ettiği sürece gerçek yoktur.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki kitap oldukça akıcı sade bir dille yazılmış, bununla birlikte esprili bir dile sahip olması hoşuma bile gitti.
Aslında bakılırsa kitap oldukça gündelik hayatı, sıradan insanları ele almış. Sıradan insanların sıradan hayatlarını bize aktarıyor ve bunu yaparken bu sıradanlık insanı sıkmıyor; ara ara güldürüyor ve
Ölmek için sakin bir yer arıyordum. Birisi Brooklyn'i önerdi; ben de ertesi sabah çevreye bir göz atayım diye Westchester'dan kalkıp Brooklyn'e gittim.
Harry: Neden söz ediyoruz?
Nathan: İnsanın kendi içine sığınmasından Harry. Gerçek dünyadaki yaşamın artık yürümediği noktada insanın sığındığı yerden.
İçinde spesifik bir olay barındırmamasına rağmen o kadar ince ve o kadar güzel işlenmiş ki her şey, elinden bırakmak istemiyor insan kitabı. Bir dayının neler yapabileceğini, kurulan hayallere desteğini, hiçbir bilgisi olmamasına rağmen elinden geleni yapma çabası çok ince anlatılmıştı. Birinci ağızdan anlatılan eserleri severim zaten o yüzden kitabı ekstra sevmiş olabilirim :)