Üniversiteler, bağımsız düşünce ve kendi kültürümüzü araştırma ve kurma merkezleri olacağına, yabancı misafir profesörlerin sürekli konferans ve seminer muesseleri haline geldi.Ve misafir yerlileşti, evin sahibi oldu.
İstanbul'da bu hadiseler olurken,yine Jön Türklerden İsmail Canbulat "meşrutiyet mahvoldu" diye, Selanik'e bir telgraf çekiyor.
Bu telgraf üzerine, Selanik'te bulunan Hareket Ordusu, İstanbul'a yürüdü. "Hürriyet ordusu(!) da denen bu orduda, Hristiyan gönüllüler, bilhassa Bulgarlar ve Yunanlılar vardı."
Hareket ordusu 1325 senesi Nisanının onuncu cuma günü akşam üzeri İstanbul'a girdi.
Jön Türklerin temsilcisi Enver Paşa şöyle bağırıyordu:
" Artık ne Bulgar var ne Yunan; ne Rum var, ne Yahudi, ne Müslüman... Aynı mavi gök altında, hepimiz eşitiz!"
Enver Paşa'nın bu sevinci, tıpkı Selanik yahudilerinin sevincine benziyordu. Zira Abdülhamid' in hal'ine en çok sevinenler, Yahudilerle Ermenilerdi.