Evet, mektubunu on kez okudum. Sen istediğin kadar inkâr et, dünyadan ve insanlardan çok şey bekliyorsun. Bu düzen biz istedik diye değişmez ki sevgili kızım, öyle olsa ne kolay olurdu devrimler !..Bir de "Karakter sahibi olmak," "ideal insan," " Mutlak içtenlik," gibi deyimler dilinden düşmüyor. inan ki bu insanlar yok yeryüzünde. Sonra dünya biz istesek de istemesek de değişiyor. Sen eşitlikçi bir topluma doğru değiştiğine inanıyorsun ama ben pek öyle göremiyorum! Evet doğru, insanlar değişiyor, üç gün önce bıraktığın insanın yerinde başka bir insan buluyorsun, ama istediğimiz yöne doğru mu? Dün anlamsız bir tablo gibi seyrettiğim ağaçlar, bulutlar bugün heyecan veriyor, dün Allah'a inanan bugün isyan ediyor veya sanata tapan adam Allaha dönüyor: Bugün yaşamın anlamı dediğin şey
Yarın bir taş parçasından daha anlamsız olabiliyor.
Bu kadar ince bekleyişler gerekir mi acaba?