56 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kan davalısı olduğu toplulukla arasını düzeltmenin en kesin yolu kanları birleştirmekti.Tam bu husumet nikahla bitecek derken, atalarımızın dediği gelin ata binmiş ya nasip demiş, sözü aklıma geldi. Düğünün olduğu akşam denizden gelen bence at gibi bir adam .Arka kapakta aynen şu şekilde tanımlanır. Hikayenin üçüncü tekil şahsını ...denizden çıkıp gelen sarı saçlı beyaz tenli bir adam. İki metreyi aşan boyuyla bir devi andıran, "tanrıların dünyanın ilk dönemlerindeki erkekleri örnek alarak kalıba döktükleri "bu adam gelini beğenir ve sırtına vurduğu gibi gemisine atlayıp oradan uzaklaşır. Hikaye kaçırılan gelini kovalayan damadın intikam almak için azılı düşmanın peşine düşmesiyle başlar.Damat gelinine kavuşma yolunda yıllara meydan okurken maceradan maceraya koşar.Peki Düğün gecesi ayrılan yollar birleşiyor mu? Ya gözden uzak olan gönüle ne kadar yakın oluyor? Jack London Kuzey Kutup'unun soğuğunda kovalamaca temposunun yüksek bir kurgu sergiliyor.Kurdun Oğlu adlı derlemenin içinde yer alan bir hikaye olması sebebiyle diye düşünüyorum, ilk onbeş sayfada ne okuduğu anlayamamış olmanın verdiği bir sıkıntı var. Ama sonrasında inanılmaz keyifli bir macera sizleri bekliyor. Keyifli okumalar.
Bir Kuzey Macerası
Bir Kuzey MacerasıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,4bin okunma
360 syf.
4/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bu kitap hakkında karmaşık duygular besliyorum. Sebebi de ilk 100 ve son 10 sayfası. İlk 100 sayfa tamamen şöyle geçiyor: Sabah erken kalktım. Kahvaltımı yaptım. Dişlerimi fırçaladım. Kombin yaptım. Gölde yüzdüm. Geri geldim. Kombin yaptım. Kasabanın gizemli sahibini dikizledim. Kombin yaptım. Geçmişim yüzünden panik atak geçirdim. Kasabanın 
Başka Dilde Aşk
Başka Dilde AşkMia Sheridan · Yabancı Yayınları · 20231,552 okunma
Reklam
528 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba sevgili okur. Gözyaşlarımın sel olduğu harika bir dönem kitabının yorumu ile karşınızdayım. Agnes Resolute, evlilik dışı bir bebek olduğu için tam 19 yıl önce biri tarafından sabahın erken saatlerinde kimsesizler yurdu olan Perdita’nın kapı önüne bırakılmış halde bulunmuştur. Yetimhanede maddi anlamda yoksulluk çekmemiştir fakat manevi
Okyanusun Ötesindeki Yıldızlar
Okyanusun Ötesindeki YıldızlarKimberley Freeman · Arkadya Yayınları · 2018701 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
"Alevli bir köpük sadece dünya.." Nasıl başlasam acaba diye tereddütte kalırken bu dizelerde takıldığımı farkettim. Sanki bütün eseri içinde barındıran satırlar olmuş. Duygularda, zamanda, insanda alevli bir köpük gibi dünya sahnesinde yanıp sönerken bu dizelerle seyircisi konumuna alıyor bizi bu eser bir aralık. Geçişi de, izleyişi
Rüveyda
RüveydaNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20203,976 okunma
·
Puan vermedi
Genişleyen Ufuk Daralan Vizyon
Genişleyen Ufuk Daralan Vizyon            ༄ ༄ ༄ İnsanlığın yeryüzündeki nefesi, tarihi tarih yapan kaydetme ve aktarma çabasıdır. Varoluşsal bir kimliğin tanımı tarihin oluşumunda en büyük bahanedir. Geçmişin izleri, her an var olan hayat nefesiyle bulmaya, kayıt altına almaya bir gayrettir. Geçmiş yaşantıların bulunan her şeyi bir
Uygarlık Yargılanıyor
Uygarlık YargılanıyorArnold J. Toynbee · Kronik Yayınevi · 202362 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
~ İlme gönül bağlayan kişinin isyan etmeye hakkı yoktur. Fakat feryat eden kişinin, ilmin müjde ve umutlarına tam olarak bel bağlamış olmadığı anlaşılıyor. ~Pascal şöyle diyor: Gönlün, aklın habersiz olduğu delilleri vardır; Tanrının varlığına akıl değil, gönül tanıklık eder. ~Eğer iyi bir iş yapar, zevk alır, hoşnut olursan, birincisinde ahlaki olur; ama diğer defalar, bu işi lezzet ve hoşnutluk hissetmek için yaparsan alışveriş olur. ~Bağlı olmak, insana yapılabilecek en büyük işkencedir. ~Allah'ın halifesi olmayan beşer, maymunun halifesi olur. ~Dün Cengiz'in silahı kılıç idi, bineği at, maske ve savunması siper idi, o kadar! Fakat bugünün Cengizi'nin biniti "sanayi"; sermaye ve kılıcı ilim; maskesi özgürlük, hümanizm, medeniyet, ilerleme, barış, sosyalizm, insan hakları ve liberalizmdir. Dünün Cengiz'i bir vücudun azalarının eklemlerini kesiyordu, bugünse kutsal ve derin ruh bağlarını. Dünün Cengiz'i vücuttan başı koparıp ayırıyordu. Bugünün Cengiz'i ise vücuttan insani fıtratı koparıp ayırıyor. Dünün Cengiz'i evleri halkın başına yıkıyordu, bugünün Cengiz'i ise dünyayı, göğü, aşkı, imanı, insanın içinde kalabildiği her sığınağı halkın başına geçiriyor, tarumar ediyor. Dünün Cengiz'i elbiseyi insan bedeninden çıkarırken bugünün Cengiz'i insani mahiyeti ve insani hüviyeti çıkarıyor.
Kendisi Olmayan İnsan
Kendisi Olmayan İnsanAli Şeriati · Fecr Yayınları · 2012526 okunma
Reklam
124 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap okumak gitmediğimiz, görmediğimiz şehirleri, memleketlere gitmemiz için muhteşem bir his. Şu hayatta hem okuyan hem de gezen birisi olmayı isterdim ama coğrafya kaderdir. Belki de gitmediğim, görmediğim şehirleri kitaplarda okuduğum için kitaplar benim için daha bir çok değerlidir. Ağrıdağı Efsanesi; Yaşar Kemal Ağrıdağı'nın anlatımıyla başlamış kitaba. Yine en sevdiğim betimlemelerle başladım yolculuğuma... Bu hayatta sebepsiz hiçbir şey yoktur. Bir şeyler olacaksa o şeye illa bir sebep gerekiyor. Ve bunu evliliklerde de çok görürüz. Ağrıdağı Efsanesi'nde de Ahmet ile Gülbahar'ın tanışmasına bir at sebep oluyor. Sebepsiz yere ortaya çıkan bir at. Ve Ahmet'in "Bana Hak'tan geldiği, yadigar dediği." Aradan geçen hayli zamandan sonra atın sahibi paşa ortaya çıkar. Atı ister ama Ahmet atı vermez. Ve sonra paşa Ahmet'i, Sofi'yi ve Musa Bey'i zindana attırır. Zindanda tanışır Ahmet ile Gülbahar. Gülbahar'ın fedakârlık ile mücadele ettiği bir aşk hikayesi. Sevdası uğruna her şeye göze alan birisi. Ve geleneklerini de göze alan iki sevdalı Ahmet ile Gülbahar. Yaşar Kemal, efsanelere ve halk içinde söylenen kültürlere yürekten bağlı bir yazar. Bu destanı da kısa ve öz. Yürekten yazdığı kalemi ile okunmaya değer bir aşk destanı Ağrıdağı Efsanesi.
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Ben bu çağdan nefret ettim!
Kitapta beni en çok etkileyen ilk şey Boxer isimli at oldu. Kendini önemsemeyen, kendisini yönetenleri sorgulamadan onlara koşulsuz itaat eden, çok çalışan, daha çok çalışan bir at. Onun sonunu okurken aklıma, geçenlerde gördüğüm şu söz geldi: "İyiliğin sonunda nankörlük görme devrindeyiz, olsun. Kötülük yapacak kadar vicdansızlaşmadım ama iyilik yapacak kadar saf değilim artık." Ne acı değil mi? Karşılık bekleyerek veya beklemeyerek iyilik yapmak fakat sonunda en kötüsünü görmek... Çağımızın en acı senaryolarından biridir bu. Dahası sırf böyleleri yüzünden iyilik yapmaktan çekinir oldu insanlar. Yolda gördüğü birine yardım etmez, ya başıma bela açılırsa diye. Bir kavga görür fakat şahitlik etmeye gitmez, ya diğer taraf peşime takılırsa diye. Ya en basiti bir çocuğa gülümsemeye, onu sevmeye korkar olduk çocuk tacizcisi ilan edilmeyelim diye. Bir kez daha anladım ki her şey eskiden daha güzeldi. Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi: "Ben bu çağdan nefret ettim. Etimle, kemiğimle nefret ettim." ××× Hayvanlar bile güzel bir düzen kurup yönetim yapabiliyorken, biz insanlar bir türlü birbirimizle anlaşıp yönetemedik dünyamızı. Kitabın ilk sayfalarında böyle düşünmüştüm ve hayran kalmıştım hayvanların yönetim stiline. Fakat ilerledikçe, hayvanların da insanlara benzediğini gördükçe aklımdan geçen tek şey şu oldu: "Kaçınılmaz son!" Tek dileğim; bir sabah, gerçekten adil ve daha yaşanabilir bir dünyaya uyanmış olmaktır. Sevgiyle kalın...
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,2bin okunma
140 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Video: youtu.be/iXxA8twAu8I Korku ve Yakarış. Cahit Zarifoğlu'ndan okuduğum ilk kitap. Korku ve Yakarış, 133 sayfalık bir şiir kitabıdır. Kitapta; aşk, at, baba, çocuk, çöl, deniz, eşya, hayat, insan, kuş, mücadele, özlem, sahil, sevgi, yalnızlık ve yaşamak gibi temalarda şiirler yer alıyor. Kimi zaman bentlerin tercih edildiği
Korku ve Yakarış
Korku ve YakarışCahit Zarifoğlu · Ketebe Yayınları · 20222,165 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap hakkında ne düşündüğüme tam olarak bitirince karar verebildim çünkü bazı kısımlar aşırı yavaş ilerledi, yer yer hikayenin durağanlığından bay gelip bazı sayfaları Calla’nın Wren ve Jonah ile olan sahnelerini hemen okuyabilmek için atladım, daha sonra atladığım sayfalara dönüp oraları da okudum tabii :) Hikayenin başlarında Wren ve Susan’ı
The Simple Wild
The Simple WildK. A. Tucker · Atria Books · 2018138 okunma
Reklam
176 syf.
8/10 puan verdi
Bir garip Orhan Veli vs realist bir inceleme
“Bir de sevgilim vardır, pek muteber; İsmini söyleyemem, Edebiyat tarihçisi bulsun.” Edebiyat tarihçisi bulmuş sevgilisini, bize de okumak düştü. :) Kimi zaman şahısların özelini okuyormuşum gibi gelse de mektup okumayı seviyorum. Hep şiirleriyle tanıdığım, mektubu da mı varmış diye şaşırıp okumaya başladığım bir Orhan Veli eseri oldu.
Yalnız Seni Arıyorum
Yalnız Seni ArıyorumOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20243,453 okunma
65 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
''Kimsesizler mezarlığına gömdüm imgelerimi.''
Merhabalaaaar! Vüs'at O. Bener'in 2021 yılında yayımlanan "Kapan" adlı hikaye kitabı, Türk edebiyatının son dönemdeki en etkileyici eserlerinden biri olarak kabul edilir. Kitap, 12 hikâyeden oluşmakta ve Bener'in usta kaleminden çıkan birbirinden güzel öyküleri barındırmaktadır. "Kapan"ı okurken, Bener'in
Kapan
KapanVüs'at O. Bener · Yapı Kredi Yayınları · 2018725 okunma
274 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kenan Hulusi Koray - Osmanoflar
Merhaba Kenan Hulusi Koray'ın kaleme aldığı tek roman olması sebebiyle bu kitap hep aklımdaydı. 1938 yılında tefrika edilmiş ve yazarın vefatından seneler sonra kitap haline getirilmiş. Bulgaristan'a Karnabat kasabasında yaşayan Osmaoflar ailesinin hem kasaba içinde hem de kendi içlerinde yaşadığı çözülmeyi anlatıyor. Başkanlar üzerinde
Osmanoflar
OsmanoflarKenan Hulusi Koray · Kapra Yayıncılık · 202143 okunma
590 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 günde okudu
Bozkurtlar
“Özledim… Yanıklık canıma değdi… Özledim, yıllarca daha özlerim. Hasret türkü olsa, ben onu çalsam, Kırılıp giderdi nice sazlarım… “ Dediği yerdeyim Atsız Beğ’in… Görmesek de bildiğimiz, ayak basmamakta hayallerimizde at koşturduğumuz Ötüken’imizin, Anayurdumuzun buram buram bozkırları kokan sayfalar… Başta bu hasret olmakla beraber her duyguyu iliklerime kadar hissettiğim bir eser. Kitabı okurken yalnız bir okuyucu değildim ben, bozkırda deli taylar üzerinde koşan bir Türk idim, Çin elinde esirdim, anayurda hasret kalan yetimdim, Kara Ozanın dertli kopuzuydum, özgürlük için ölen, Çin sarayını basan; Kür Şad’ın çerisiydim sanki… Bazen bağrımda bir kılıç yarasıyla çevirdim sayfaları bazen günlerce açlığın sununda bir yudum kımızın sevinciyle… Bazen güzel bir Türk kızına gönül verdim bazen yiğit bir çeriye yoldaşlık ettim. Kür Şad’ı anladım, Kıraç Ata’ya kulak verdim. Gözlerine mil çektikleri koca yürekli Gök Börüye bir çift göz oldum. Kin besledim, intikam aldım. Ve gün geldi Ötüken’ime kavuştum. Sözün özü okumadım eserini Atsız Beğ’im öyle bir yazmışsın ki adeta yurdum, Ötüken’im için cenkler ettim, andlar içtim. Varolasın! BUDUN KURTULUYOR… ADINIZ UNUTULMAYACAK!.. BİN ÜÇ YÜZ YILLIK ÖLÜMDEN SONRA DİRİLECEKSİNİZ… ACUNUN BATIMINA DEK ADINIZ GÖNÜLLERDE KALACAK!
Bozkurtlar
BozkurtlarHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202414,3bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.