Bu benim kızım :D
Benden başka kimse gülmedi. Herkes bana bakıp duruyordu. Fıstıkları ağzıma atıp kahkahalarla güldüm.
ZİRVEDEN NOTLARKitabı okudu
:D :D
Bir başka masal daha vardır Ay üstünde. Ay'ın annesinin bir gece çok işi varmış. Gökyüzünde çıkıp evreni aydınlatmak onun göreviymiş ya da sıra onunmuş. Bütün yıldızlar sıra ile evreni aydınlatırmış. Gündüz bu işi Güneş yapmış. Ay ise sıranın kendinde değil annesinde olduğunu ileri sürerek o gece evreni aydınlatmaya çıkmamış. Ay'ın annesi ise: " Kızım çık evreni benim yerime bu gece sen aydınlat, bak benim işim var, öteki kardeşlerine ekmek yapmak için hamur yoğuruyorum, ellerim unlu, hamurlu." Ay gene direnmiş, "evreni aydınlatma sırası senindir." deyip durmuş. Buna kızan annesi de hamurlu eliyle Ay'ın yüzüne tokadı yapıştırmış, Ay'ın yüzü hamurla sıvanmış. İşte geceleri Ay'da görülen bu leke, bu hamur bulaşığı imiş.
Reklam
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Bir psikiyatrist anlatıyor .
“Yıllar önce Şangay'day­ ken terk edilmiş bir katedrali ziyaret ettim. Ben ateistim, ama dinsel yerleri görmeyi seviyorum - gidip oraları öğrenmeyi. Etrafı dolaş­ tıktan sonra gidip itiraf bölmesinde, rahip tarafında oturdum ve gü­ nah çıkaran papazı kıskandığımı hissettim. Ne büyük bir gücü vardı! O sözleri söylemeye çalıştım , "Bağışlandın oğlum , kızım ! " Bağışlama yükünü yukarıdaki adamdan aşağıya taşıyan bir araç olduğuna inandı­ğı için tadını çıkardığı büyük kendine güveni hayal ettim. Ve benim tekniklerim onu kıyasla ne kadar zayıf kalıyordu . Ama daha sonra oradan çıktığımda benim en azından mantık ilkelerine bağlı yaşadı­ğım ve mitolojiyi gerçeklikmiş gibi sunarak hastalarımı çocuklaştır­dığım konusunda kendime güvence vererek bu durumun etkisin­den kurtuldum.”
Güldürdü :D
Okullar tatil oluyordu. (Zaman düzensizliğine ve dolayısıyla zaman kavramının yokluğuna dikkatinizi çekerim.) Sevdiğim insan sınıfını geçmiş gidiyordu. (Şu 'sevdiğim insan' sözünü duyunca bütün iyi duygularım yok oluyor M.C.'ye karşı.) Tuttum, sevdiğim insana bir bir mektup yazdım tehdit edercesine. Aldı mektubu, koynuna koydu götürdü eve ('Tatlı
Bir Mektup
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.