Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Devletlerin İnterneti Kendi Menfaatleri İçin Suistimal Etmelerine Dair
Günümüzde Batılı hükümetlerin sahip oldukları çevrimiçi kabiliyetleri suiistimal etme arzuları bize şunu gösteriyor: İnternetin gücü ve önemi arttıkça ABD'nin savunma kurumları (ve müttefikleri) ile yaratılmasında önemli bir rol üstlendiği küresel ağ arasındaki ilişki de giderek daha karmaşık bir hal alıyor. İnternet bir bakıma fevkalade
Sayfa 212-215
‘Yaşanmayacaktı yaşamak’ da bir çelişki - ya da sözcük oyunu — değil:- İstek,arzu,ihtiras...- Hangi düzeyde olursa olsun; gidiyor,olsun istiyor, arzuluyor, gerçekleştirmeğe çalışıyor; ama, gerçekliğin kendisi eksik kalıyor,gelmiyor,olmuyor... (Bu olunca, konuşulur hep: yumuşatılır, zararsızlaştırılır,giderilir-sözle,sözde: anlaşılır!...)
Reklam
512 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta sürekli aynı diyaloglar değirmen taşı gibi dönüyor. "Efken kadınlara zarar vermez, o öyle biri değil." Bir de garip bir şekilde "Kadınlara karşı çok kabasın, o bir kadın?" durumu var. Bu nasıl çelişki, kitap boyu devam ediyor. Wattpad hali böyle değildi. Feminen düşüncelerle şekillenmiş. Doğal bir şekilde ilerleseydi takdir edilebilir ama son derece yapay. Okuyucuların tepkisinden ötürü tepki göstermeyecek şekilde yazılmaya çalışılmış. Yazarın okura yan karakterle verdiği alt mesajlar. "asla öyle biri değil" Diyaloglar çok uzun ve bir insanın kurmaya gücü yetmeyeceği kadar ilginç betimlemelerle dolu. Sanatsal hissettirmiyor. Bu yine ne saçmalıyor? Diyorsunuz. Efken gibi özürlü erkekler çok var. Mahinev'in yine feminen düşüncelerle her şeye cevap vermesi de değişik. İki ergen atışıyor.Biri neredeyse otuzunda diğeri yirmi birinde. Konuşmaları mantıklı da değil. Betimlemelerle sadeleştirmiş ama duygu vermede sıkıntılı buluyorum. Bol betimleme olan hali de farksız. Bu açıdan Yabancı serisinin yazarı daha iyi. En azından betimlemelerinde bu yazara oranla ruh var. Olay örgüsü hiç heyecan vermiyor, karakterler çok itici. Yazar olayın içine girmiyor, yüzeysel geçiyor. Konuşmalarda kalıyor her şey. İs serisini beğenmemiştim, ikinci kitabı daha güzel görünüyor. Belki diğer kitap heyecanlı olur.
İçi̇nde Bi̇r Sen
İçi̇nde Bi̇r SenBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20203,315 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yaşasın mı " Monad" lar?
Gotfried Wilhelm Leibniz'in Monadoloji kitabı, felsefi türde kaleme alınmış, Monadlar ortaya konarak "Metafizik Üzerine Bir Konuşma" kitabıdır. Yazarın Felsefi Bakış Açısı: Leibniz, dindar düşünce yapısını benimsemesi ve hatta tarikat üyesi olması nedeniyle, hristiyan kiliselerinin birleştirilerek büyük bir güç oluşturmasını,
Monadoloji
MonadolojiGottfried Leibniz · Bilge Kültür Sanat · 2014326 okunma
Yumuşak ve hafif bir nefret. Sanırım kendime duyduğum his bu. Burada düşünüyorum. Merhaba demenin zorluğunu falan anlatmaya çalışmayacağım. Çocukken çektiğim zırvaların da bir anlamı yok. Yani normal bir çocukluk geçiren yoktur ki. Evet, benimde salakça orada oturup gizlendiğim bir çocukluğum oldu. Sakince bekleyen çocuklar da vardır pekâlâ veya kapıyı vurup giden çocuklar, zengin çocuklar, yalnız çocuklar. Hepsi bok gibi, bunu saklamaya gerek yok. Bir öfke duyuyorsam kendime karşı bunun için birini suçlamama gerek yok. Gün geçtikçe hınçla kendimden uzaklaşmak canımı sıkıyor, fakat anlaşılamayacak bir çelişki değil bu. Sakince küçük bir taburede oturarak hayatımı devam ettiremez miyim? Hayır. Çünkü bunu hak etmiyorum.
158 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Kendi Fikrimce
Marcus Aurelius' u keşfetmem bir sözü ile olmuştu. Sözü ''Duyduğunuz her şey bir düşüncedir gerçek olgular değil. Gördüğümüz her şey perspektiftir gerçek değil.'' şeklindeydi. Üzerine oldukça düşünmüş kafa yormuş sonra Aurelius'u ve Stoacılığı araştırmaya başlamıştım. Stoacılık ile edindiğim bilgiler oldukça ilgimi çekmişti. Bu kitabı geçen yaz almıştım ancak okuyabildim. Bu kitap Marcus Aurelius'un içebakışının bir yansıması. Felsefenin düşünce üzerine düşünme olduğunu her zaman duydum ya da bana bu şekilde öğretildi. Bu kitabı okuduğumda bunu net bir şekilde gördüm. (İlk okuduğum filozof Marcus Aurelius değil.) Bunun içebakışı merkeze alarak yazmasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Kendine kendine konuşuyor tartışıyor, sonraki bölümde kendisine sorduğu sorunun cevabını veriyor. Bazen çelişiyor bunu fark ediyor ve bu çelişki üzerine düşünüyor. Kendisi hem imparator hem de filozof olduğundan bu iki kimliğinde yansımalarını görmek mümkün. Benim için oldukça önemli bir yeri var Marcus Aurelius'un. Tabi ona katılmadığım durumlarda var örneğin duyguları biraz fazla yok sayması ya da sadece belli duyguların önemli olduğunu söylemesi gibi. Gerçi belki böyle demiyordur da bu duygulara fazla kapılmamamızı öğütlüyor olabilir bir noktada. Gerçi bize bir şey öğütlediği yok ''Düşüncelerim'' demiş ve bunları Stoacılığı benimseyerek yapmış.Okumaktan oldukça keyif aldığım bir kitap oldu. Bence felsefe okumaktan hoşlananların okuması gereken bir kitap tabii kendi fikrimce :)
Düşünceler
DüşüncelerMarcus Aurelius · Yapı Kredi Yayınları · 202215bin okunma
Reklam
Bir çelişki yâhut paradoks...:)
"Geyik muhabbeti mekânı değil bu site", diye düşünenlere bir soru: İsmi Geyik Muhabbeti olan bir kitap tahayyül ediniz, okumaz mısınız onu?..
Bir yargı değil bu içimdekiler. Kazananı belirsiz bir çelişki halindeler. Dipsiz bir kuyuya teslim ederler. Yüreğimdeki çelik zırhlı mahkemeler.
192 syf.
9/10 puan verdi
Her ideolojik görüşün farklı yazdığı olay..Kitabın ilk 100 sayfasının konuyla alakası yok desem yeridir. Biraz yüzeysel anlatımı var...."Kürtler tarih boyunca hiç birleşememişlerdi ki bölünsünler..Birbirleriyle çok az ortak noktası vardı."1. Dünya savaşı sonrası 6. Ordu komutanı Ali İhsan (Sabis)Paşa İngilizlerin girişimlerini savuşturmak adına yaptıkları ve akabinde Malta'ya sürülmesi... Lozan öncesi Fevzi Paşanın Musula müdahale isteği ve Özdemir Beyin yaptıkları... Musulu sorunu öncesi çıkan ayaklanma..MC üyelerinin bölgede incelemeye başlamasından 2 gün sonra başlayan diğer bir ayaklanma..1. Dünya savaşı sonrası bu süreçte İngilizlerle Türk ordusunun çarpışmaları... İngilizlerin hava saldırıları ile Kürt köylerini bombalamaları.. Ayrıca bir çok çelişki... İngilizlerin taraf olduğuna dair hiç bir belge olmamasına karşın açılan arşiv belgelerinde hala gizli olan bir çok evrakın bulunduğu.. "Ayaklanmayı birçok aşiretin desteklemediği gibi devletin yanında ayaklananlara karşı savaştığı,(Nakşibendi) dinsel bir giysi altında ulusal bir başkaldırı olduğu.." birçok yazara ve tarihçiye atıfla değerlendirmeler yapılmış.. Toynbee "Doğuanadolu ve Karadeniz de yaşayan en az onlar kadar tutucu Türklerin hatta Kürtlerin ayaklanma dışında kalması..." Şevket süreyya " Şeyhlerin,seyitlerin,hayvan yerine koydukları ve hayvan muamelesi yaptıkları kölelerini,müritlerini,güya din uğrunda,Allah yolunda,fakat aslında sadece kendi saltanat ve menfaatlerini korumak için her cephede ateşe sürdüklerini.."söylemiş.. (bugün de öyle değil mi?)
.... Siyasi İslam’ın Atası: Osmanlı Uleması Yalnız Olan Yozlaşır Sizce neden yozlaşan inançlar dünyanın her yerinde aynı etiklere sebep oluyor? Aslında anlaşılması güç değil, güç yozlaştırır. Şimdilik dünyayı bırakalım da son günlerde özellikle de sosyal medya fenomenleri sayesinde tekrardan alevlenen “Siyasal İslam” tartışmalarının özüne
Reklam
"Oysa sadece Tanrı değil insanlar da içinde çelişki bulunmayan tutarlı kitaplar yazabilirler. Bu yüzden içinde çelişki bulunmaması bir kitabın ilahi olduğunun delili olamaz... Benzer bir hatayı 19cular ve Kur’an’da bilimsel mucizeler arayanlar da yapıyor. Kur’an’ın tümünün matematiksel bir kodla yazıldığını kabul etsek bile, bu asla Kur’an’ın ilahi olduğuna kanıt olamaz, çünkü matematiksel kodla bir kitap yazmak sadece tanrının başa çıkabileceği bir iş değildir. Bunu yapmak insan gücünün sınırları dâhilindedir. Bunu insanlar da yazmış olabilir."
Sayfa 65 - e-bookKitabı okuyor
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Mevcut durum katlanılır gibi değil, çünkü insan gerçekliği hiç olmadığı kadar parçalanmış durumda. Adeta olası bütün yarılma, dağılma ve çelişki tarzları günümüzde insanın müthiş mutsuzluğunda bir araya gelmiş gibi, insanın gerçekliği tehlikede: Bu gerçeklik tinsel düzlemde bulandığı gibi, somut varoluşta da tehdit altında.
Hiçbir şey yapmamazlık bunu nasıl yenmeli? Basitçe kendinize sorun yapılmamış bir işi düşündüğümde aklıma hemen hangi düşünceler geliyor sonra bu düşünceleri bir kağıda yazın yazdıklarınız bir takım uyumsuz tavırları kavram hatalarını ve hatalı varsayımları yansıtır hissizlik endişe ya da bunalma duygusu gibi motivasyonunuzu engelleyen duyguların
43 syf.
·
Puan vermedi
-Spoiler- Sıradan bir aşk öyküsü bekliyordum sahi yine öyle oldu da sonu beni çok şaşırttı. Adam sevdiği kadın için her şeyi yapmaya hazırken kadın olmadığını öğreniyor. Netflix filmini çekmiş midir acaba, Balzac tâ 1800'lerden onlara malzeme hazırlamış. Aslında erkeğin kadın olması, kadın olmak istemesinden değil Roma tiyatrolarında kadınların oynatılmasının yasak olmasındanmış. Zaten Zambinella(sevilen kişi) dine inanıyor ve lanetlendiğini kabul ediyor, Sarrasine ile yalnızca dost olmak istediğini söylüyor. Bu da ayrı bi çelişki. Kadın cinsi tiksinç göründüğü için tiyatroya alınmıyor ama kadın kılıklı erkekler lanetlenilmesine rağmen alınıyor. Velhasıl zavallı Sarrasine Cabbar imkansız aşkıyla yanıp bitiyor, yaptığı Zambinella heykeli sayesinde de başkalarını zengin ediyor. Gelelim Balzac'ın kalemini övmeye. Çok güçlü betimlemeleri var. Ayrıntı verirken dıdısına kadar iniyor. Kişilik tahlillerinde, karakterleri olay örgüsüne yerleştirme ve okura yansıtmada çok başarılı. Kıpkısacık hikaye olmasaydı keşke olaylar akıp gitseydi ne güzel okunurdu.
Sarrasine
SarrasineHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20171,309 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.