Yuksek lisansı kendi istediğiniz zaman değil, danisman hocanızın isteği zaman bitireceksiniz ...💯👌Değişmeyen bir kuralmis bu 🤦‍♀️ Tez dönemim başlamadan hazırladım tezi hic okuyamayacagini , niye acele ettigimi sorgulayan bir danışmanım var.🤦‍♀️🤷🏻‍♀️ Komşunun danışmanları hiç böyle mi sanki 🤭🤭
" Ben mutlu olmaktan uzun süre önce vazgeçtim Öykü. Mutluluk bana göre değil. Mutluluk beni korkutuyor, neden biliyor musun? Cevap vermemi beklemeden konuşmaya devam etti. " Çünkü mutluluk, peşine mutsuzluğu getiriyor. Yani bu benim için böyle. Sanki mutlu olduktan hemen sonra mutsuz olmam şartmış gibi. Bu bir kuralmış da sen de buna uymak zorundaymışsın gibi. Uymazsam asla bir daha mutlu olamayacakmışım gibi hissettiriyor. İşte bu yüzden mutlu olmak istemiyorum. Çünkü güldükten sonra ağlamak istemiyorum!"
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Bu yıl okuduğum ikinci kitap, çok sevgili Livaneli'den... Tamamıyla tarihi bir roman diyemeyeceğimiz, tarihi kurgu demenin daha yerinde olacağı bir kitaptı. Osmanlı'da geçtiği kitapta da belirtilen olayları merak edip baktığım için karakterlerin 18. Osmanlı padişahı İbrahim Sultan ve annesi Kösem Sultan olduğunu anladım. Anladım diyorum çünkü yazar özel isim belirtmeden yazmış. Olaylar bir harem ağasının ağzından anlatılıyor. Dili akıcı, hikâyeler de cezbedici. Aslında tarihi kişilikler hakkında araştırma yaparken özel hayatlarıyla, cinsel tercihleriyle, fantezileriyle pek ilgilenmem. Bu tür konuların, kişilerin tarihi başarısını gölgede bırakması bana pek doğru gelmiyor. Ama kitabı okurken demeden edemedim, vay bee, ne saraymış, ne haremmiş, ne fantezilermiş, ne kuralmış bunlar diye. Hayret edip durdum. Güzel kitap, tam da Livaneli'den beklendiği gibi...
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,2bin okunma
ne diyorduk imza, mühür, kaşe?
Masum, yani bilgisiz genç bayanlar şehvetin yoğun tadına alışırlar ve sonradan, kocaları hasta ya da vaktinden önce kuvvetten düşerse onun yokluğunu derinden hissederler; işte, sanki sık sık onlarla ilişkide bulunmak, hak ve kuralmış gibi görünen bu en zararsız ve inançlı zihniyet, onları sonradan en şiddetli bir şekilde şeytana uymaya ve daha kötü şeylere meylettiren ihtiyaca sürükler.
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Babalar ve yitirdikleri
Sanırım Rus edebiyatının kendine has bir özelliği var. Okuyucuyu sınama veya sadık okuyucu bulma çabası mıdır nedir bilmiyorum ama okuduğum tüm eselerde kitbın ilk bölümlerini zar zor atlatıyorum. Ve sanki bütün Rus yazarları aralarında sözleşmiş gibi "giriş" bölümlerini çok sıkıcı yapıyorlar. Bir araştırma yapılsa, dünyada okur
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,3bin okunma
Reklam
İşte masum, yani bilgisiz genç bayanlar şehvetin yoğun tadına alışırlar ve sonradan, kocaları hasta ya da vaktinden önce kuvvetten düşerse onun yokluğunu derinden hissederler; işte, sanki sık sık onlarla ilişkide bulunmak, hak ve kuralmış gibi görünen bu en zararsız ve inançlı zihniyet, onları sonradan en şiddetli bir şekil de şeytana uymaya ve daha kötü şeylere meylettiren ihtiyaca sürükler.
Davul bile dengi dengine çalarmış…
Davul bile dengi dengine çalarmış... İyi, güzel de, nasıl belirleniyor bu insan denklikleri? Sevgiyle olmadığı kesin, peki ama neyle? Maddiyatla mı? Eğitimle mi? Yoksa o dillerden düşmeyen görgüyle mi? Bahsi geçen iki insan değilse son sözü söyleyecek, kim basıyor onay damgasını? Aile mi? Arkadaşlar mı? Toplum mu? Ayrı hayatlar varmış, bir
" Ben mutlu olmaktan uzun süre önce vazgeçtim Öykü. Mutluluk bana göre değil. Mutluluk beni korkutuyor, neden biliyor musun? Cevap vermemi beklemeden konuşmaya devam etti. " Çünkü mutluluk, peşine mutsuzluğu getiriyor. Yani bu benim için böyle. Sanki mutlu olduktan hemen sonra mutsuz olmam şartmış gibi. Bu bir kuralmış da sen de buna uymak zorundaymışsın gibi. Uymazsam asla bir daha mutlu olamayacakmışım gibi hissettiriyor. İşte bu yüzden mutlu olmak istemiyorum. Çünkü güldükten sonra ağlamak istemiyorum!"
Sayfa 475 - ×BadeKitabı okudu
Nietzsche; kaşlar ve bıyıklarla kaplı adam
Yandaki balkonda bir adam korkuluğa yaslanmıştı ve o saatte in cin top oynayan geniş caddeye derin bakışlarla bakıyordu. Onun geceye bakışından daha az derin bir biçimde ona baktım. Bakışıma karşılık vermedi. Kimdi acaba? Kalın kaşlar gözkapaklarının üzerine düşüyordu. Ne diyordu? Uzun ve gür bıyıklar ağzını gizliyordu. Ne var ki ikisinin -kaşlar, bıyıklar- arasında, sanki sadece temiz bölgeler olmalarından ötürü açıktaki iki kalça kadar çıplak görünen, ilk başta münasebetsiz diye nitelediğim bir çıplaklık göze çarpıyordu. Kaşlar ve bıyıklarla kaplı o suratın temiz kısmı insanı, kılsız olan kötüdür, türünden yanlış bir düşünceye sürüklüyordu ve bunun yegâne sebebi genelden farklı olmasıydı, zira kaşlar ve bıyıkların gürlüğü bu adamda genel kuralmış gibi duruyordu.
Reklam
250 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap yorumum
EL ELE El Ele kitabının yorumuyla sizlerleyim. Mistik yönü ağır basan bir kitap okudum. Biraz kişisel gelişim biraz roman gibiydi. Okurken insanı düşündüren anlara şahitlik ettim. Aşramın ne olduğunu ilk defa burada öğrendim. Aşram, antik Hindistan’da orman içinde ya da dağda, bilgelerin dünyanın telaşından uzak, huzur içinde yaşadıkları yerlere verilen Sanskritçe bir addır. Bu yerler inzivaya çekilmek için kullanıldığı kadar eğitim için de kullanılırmış. El Ele kitabından bahsedecek olursam; Adam, eşini yakın zamanda kaybetti. Ve moral olarak çökmüş bir vaziyetteydi. Oğulları ona iyi geleceğini düşünüp ücra bir adadaki aşrama gitmesi ve inzivaya çekilmesi için rezervasyon yaptırıp, uçak bileti ayarladılar. Havaalanına küçük bir bavulla gitmişti, sanki bir daha geri dönmeyecekmiş hissini yaşarken oğullarına sıkı sıkıya sarıldı. Havalanı oldukça kalabalıktı. Aktarmalı bir uçuşla adaya ulaşacaktı. Adam adaya geldiğinde Madame ilgiyle karşıladı. Geldiği ada adeta cennetten bir köşeydi. Madame'in yaşını ve ne kadar varlıklı bir kadın olduğunu kestirmeye çalışıyordu. Adamın ilgi alanı tasavvuf, bilim ve felsefe imiş. Aşramlarda erken yatıp, sabahın ilk ışıklarıyla kalmak bir kuralmış. Adam bu kurallara uyabilecek mi? Adam burada huzuru bulacak mı? Kitapla kalın dostlar @sayfalardabulusanlar @eddianterofficial @destekyayinlari #sayfalardabuluşanlar #eddianter #elele #destekyayınları #okudumbitti #kitapyorumu #kitaptanalıntılar #arkakapak #erdeminkitapligi #elele #eddianter #desrekyayinlari #sayfa300
El Ele
El EleEddi Anter · Destek Yayınları · 202188 okunma
416 syf.
8/10 puan verdi
merhaba :) yeni bir kitap daha bitti .Kitap genel olarak güzeldi . Gençlik tarzında ,akıp giden, eğlenceli bir kitaptı . Eğer hazır yazda geliyorken sıkılmadan okuyabileceğim , romantik , eğlenceli ve diğer kurgulara göre biraz daha farklı bir kitap okumak istiyorsanız tavsiye ederim.Kitabın konusu : Ana karakterimiz Eva frame'de(kitapta
Kazanırsak Kaybederi̇z : Çevrimiçi
Kazanırsak Kaybederi̇z : ÇevrimiçiZeynep Sey · Martı Yayınları · 20211,243 okunma
Tragedya,insanın varoluşu sorununa bir yanıt olabilir; ama ona hiç de bir çözüm getirmez. Tragedya için "Bireysel hayatlar genelde neden dayanma gücünün ötesinde ezilir ve tahrip edilir?"' "insan ilişkilerinde adaletsizlik ve baskı niçin egemen kuralmış gibi görünür?" ya da "insanlar neden öldürülmüş çocuklarının kızartılmış etlerini çignemeye ikna edilir?" gibi sorulara genelde yanıt yoktur. Daha dogrusu, tek yanıt bu sorularla yüzleşilmesini saglayan di- rençte, bunları kuşatan derinlik ve sanatsal nitelikte mevcuttur. En kudretli haliyle tragedya, bizi ideolojik avuntudan kasıtlı şekilde yoksun bırakan yanıtsız bir sorudur. Her jestiyle insan hayatının böyle vasat biçimde varlığını sürdüremeyecegini tanıtlasa da sıra- dan arzulu bir düşünce örnegine, kısmi bir reformizme, duygusal bir hümanizme ya da her derde deva bir idealizme kıyasla, bizi in- sanın ıstırabına bir çözüm bulmaya daha fazla davet eder. Acil bir kurtuluş gereksinimi içindeki bir dünyayı tanımlarken aynı anda dikkatimizi, insanı taşa çevirmekle tehdit eden bir terörden, başka bir tarafa çekmenin sıradan bir yolu da olan belli bir kefaret fikrini ima eder.
Resim