Yeşilçam Sineması
Bu kitapta toplumsal iktidarın duygular alanındaki hareketini Türk sinemasında takip etmeye çalışıyorum. Bizi biz yapan, kendimiz üzerine düşünmenin ve kurduğumuz hayallerin sınırlarını çizen, bizi ev ve ulus fikrinin eşiğine bırakarak mutlu sona kavuşturan hikâyelerin gücünün, toplumsal iktidarla duygular evreni arasındaki sıkı fıkı ilişkinin
Sayfa 11 - Metis Yayınları
Daha sonraları bir epik şiir yazma ihtimalini enine boyuna düşündü. Zira burada anlık patlamanın görülme ihtimali hiç kuşkusuz yok denecek kadar azdı. Ve düşüncesini destekleyen çok sayıda metin vardı. Ama nazmın kullanımı beraberinde kaçınılmaz olarak halktan uzaklaşmayı getiriyordu. Bu durumda eserin dolaşımı çok dar bir çevreyle kısıtlı kalacaktı ve sadece sırdaşlara yönelik bir şifre olarak edebiyat fikrine hapsolmanın cazibesinden sakınmak gerektiğine hükmediyordu. Bir metin yazarın dünyayla diyaloğudur ve iki taraftan biri ortadan kaybolursa süreç kaçınılmaz olarak yara alır: Metin etkinliğini yitirir.
Reklam
şimdi 19. yüzyıldan itibaren batılı sosyologlar, hatta materyalistler, insan hayatında maddenin birincil konumda olduğunu savunanlar ve din sosyologları (şurası çok nefistir, ortaya koyduğum bu konuda maddeci sosyologlar daha çok korktular!) daima tamam insanın arzusundadırlar ve sürekli olarak onların ızdırapları ve insanın bugünü ve geleceği için ilan ettikleri tehlike şudur: insan, bir süreç içinde şiddetle güçleniyor, müreffehleşiyor, mutlu oluyor; ama diğer boyutlar, diğer yetenek ve istidatlar ve diğer beşeri hususiyetleri bitiriyor ve o istidat ve ilerlemesinin kurbanı oluyor. bu yüzden insanın gelecek türü, eugene lonesco'nun deyişiyle bir gergedandan ibaret olacak; yani insan sadece güçlüdür, ama insan değildir.
Sayfa 241 - fecr yayınevi
"Evet, kötü bir süreç yaşadığını kimse inkar edemez. Ancak Sokrates'inde dediği gibi, 'İyi bir hayatı sadece iyi ve kötünün ne olduğunu bilirsen yaşayabilirsin.'.. Bu yaşadıkların sana neyin doğru, neyin yanlış olduğunu gösteriyor."
Destek Yayınları/ Alef HocaKitabı okudu
'...Kendimi bildim bileli birbiri ardına kitap satın alıp duruyorum. İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.' Açıklarsanız memnun olurum,' diye rica ettim. ' Siz kitapları raflara diziyorsunuz ve hepsi bir toplam ediyor, ama bu sadece bir yanılsama. Çeşitli konuları takip ediyoruz ve insan bir süre sonra kendisine çeşitli yollar tayin etmiş oluyor; ya da şöyle diyelim, kendisine, elindeki izlerde yola çıkarak, seyahat rotası çiziyor. Bu, basit bir iş değil. Sahip olmadığımız bir kitaba yapılan göndermeler karşısında duyduğumuz ilgi sonucu kaynakçalarla tamamlanan bir süreç... Kitapları buluyor ve onların bizi başka yerlere götürmelerine olanak tanıyoruz. Gerçi, çok sınırlı bir okur olduğumu kabul etmem gerek.
jaguar kitap
III.Napoleon'un politikasının kararsızlığı, kendi kişisel duygularının bir yansımasıydı. “Kardeş” krallara güvenmeyen Napoleon, kamuoyuna dayanmayı yeğledi ve politikası, popülerliğini istenen düzeyde tutmak için neyin gerekli olduğuna paralel ola-rak dalgalandı. 1857’de, her yerde hazır ve nazır Baron Hübner, Avusturya İmparatoru’na şunları yazıyordu: “O’nun (Napoleon’un) gözünde dış politika, Fransa’daki yönetimini gü-vence altına almak, tahtını meşru hale getirmek ve hanedanını kurmak için sadece bir araçtır... Ülke içinde kendisini popüler yapmak için fay-dalı herhangi bir araçtan ve kombinezondan vazgeçmez”3 Napoleon, bu süreç içinde kendi planladığı krizlerin tutsağı oldu. Çünkü krizi doğru yönlendirmek için gerekli olan iç pusuladan yoksundu. Yılmadan, usanmadan şimdi İtalya’da, yarın Polonya’da, sonra Almanya’da krizleri teşvik eder durur, ancak nihai sonuçlar alınmadan geri çekilirdi. Amcasının ihtirası-na sahipti, ancak onun sağlam sinirlerine, dehasına ve vahşi gücüne sahip değildi. Kuzey İtalya sınırları içinde kaldıkça İtalyan milliyetçiliğini destekledi ve savaş riski taşımadığı sürece Polonya’nın bağımsızlığını savundu. Alman-ya’ya gelince, açıkçası hangi taraf üzerine oynayacağını bilmiyordu. Avusturya ve Prusya arasındaki mücadelenin uzun süreceğini tahmin ederek ve hangi tarafın galip geleceğini anlamadan, ileride galip gelecek olan Prusya’dan taz-minat isteyerek kendisini gülünç duruma soktu.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.