— Yaşamlarında ne olmuş ki, böyle zayıflık neşesi sarmış bu insanları?
— Sence korkularından niye hiç utanmıyorlar? Onlara utancına katlanamadıkları ağır şeyler yaşatılmış olmasından olabilir, duydukları üzüntünün derinliğiyle ilgilidir bu, korkularını bağışlayarak rahatlıyorlar demek ki ... Düşün bakalım, insan neden dertli hale gelir, daha çok hangi üzüntüler derine işler?
— Bilmiyorum ki, haksızlığa uğradıkça galiba... Öyle mi dertli oluyoruz?
— Dayanılmaz üzüntülerimize, başkalarının bize karşı işlediği suçların içimize çöken katranı dersek, bu konuda belki biraz daha konuşabilir duruma gelebiliriz. Üzüntü saklanması gereken bir şeydir ... Başkalarının üstümüzden suç işlemesine izin verdiğimiz için... Üzüntümüzden dolayı biz de kendimize karşı suçluyuz çünkü, insanlar normal olarak korkularını da saklarlar, ama sen neredeyse sevinçle açığa vurduklarını gözlemişsin. Kendimi haksızlığa uğratmak için nedenlerim vardı demek istiyorlar herhalde.
Bu olsa olsa kendini bağışlamaktan doğan bir neşedir, öyle düşündük ikimiz.