#okudumbitti #kitapyorumu
İyi akşamlarrr! Yeni kitap yorumuyla karşınızdayım. Öncelikle söylemem gerekiyor ki, bu kitaptan çok çekiniyordum. Yazardan okuduğum ilk kitaptı ve nedense ağır bir dili varmış izlenimi oluşmuş gözümde. Ama okuyunca anladım, ön yargılı davranmamam gerekiyormuş. Kitap oldukça sade bir dille yazılmış. Son 2 bölüm dışında bütün bölümleri çok hızlı okudum. Okurken keyif aldım. Son 2 bölümde yavaşlamamın nedeni biraz karmaşık bulmamdı. Notları tam kavrayamadığım için birkaç defa okumak zorunda kaldım. Onun dışında gayet güzel bir kitaptı Genç Bir Doktorun Anıları. Arka kapak yazısını sizinle paylaşayım
“Devrim zamanı Rusya… Karakışı aratmayacak kadar soğuk, kasvetli bir eylül günü, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir doktor, şehirde çoktan unutulmuş geleneklerin ve boş inançların hüküm sürdüğü uzak bir kasabaya gelir. Devrim, büyük şehirlerin merkezlerinde hayatı ve zihniyetleri altüst ederken, bu genç doktor ülkenin ücra bir bölgesinde kadercilikle ve batıl inançlarla zorlu bir mücadeleye girişir. Zor bir doğum, hassas bir cerrahi müdahale, uzaktaki bir hastaya ulaşabilmek için şiddetli bir kar fırtınasına rağmen göze alınan bir yolculuk, ağrılarını dindirmeye çalışırken morfinman olan bir meslektaş… Genç doktorun gündelik hayatında karşılaştığı bütün zorlu sınavlar, Bulgakov'un elinde olağanüstü güçlü bir anlatımla, dram sınırlarında gezinen bir dokunaklılıkta öykülere dönüşür.”