Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bazı insanlar başkalarının acısını o kadar çok hissederler ki, bunun dışında hiçbir şey hissetmezler. Bu arada yaşamayı sürdürürler, yapa­bildikleri yerde kendi acılarından kaçarlar, ve ilerlemeyi pekâlâ da iyi başarırlar. Acaba böyleleri, insanların en kurnaz olanları mıdır? Acıya ilişkin ince duyarlılıkları, belki de onların acıyı zamanında davranarak, böylece acının kokusunu daha iyi alarak, kendilerinden uzak tutmaları amacına mı hizmet etmektedir. Acı antenleri mi söz konusudur?
Çok kötü bir şey olduğunda, arkasından iyi bir şeyin geleceğini tahmin edemezsiniz. Bu yüzden de bu acının sonsuza dek devam edeceğini sanırsınız.
Reklam
Gecmişteki dostlarından bahsetti. Çoğu -bunlar dürüst tiyatrocular, yazarlar, sanatçılarmış- Stalin tarafından kurşuna dizilmişler. Gorki Tiyatrosunun önüne geldiğimizde _ çok eski bir şöhrete sahip küçük bir tiyatroydu burası- tesadüfen edindiğimiz bu sırdaşımız, yüzünde ışıl Işıl bir ifadeyle baktı binaya "Biz buraya Patates tiyatrosu deriz,''dedi dudaklarinda dingin bir gülümsemeyle. "En iyi aktörleri toprağın altındadır.''
Başkalarınınkine değil de sadece kendi öz kişiliğine dayanarak değer kazanmak; ya da kendini değer göstermekten vazgeçme, işte her yerde uygulayabileceğimiz paha biçilmez özlü bir vecize; zayıflara, erdemlilere, akıllılara yarayan, onları servete hâkim kılan ya da rahat ettiren özlü bir söz bir yönden büyükler için zararlı olabilir bu çevrelerini saran kişilerin ya da kölelerin sayısını kısıtlar; onları egemenlikten kurum ve azametten yoksun eder. Yaşantılarındaki gönenci ve şatafatı azaltır. İnsanları yalvarmak, başkalarını zorlamak, kışkırtmak, lekelemek, geri çevirmek, söz verip sözünde durmamak gibi şeylerin zevkinden alıkoyar; fırsat buldukça budalaları ortaya sürüp, yeteneklileri yok etmeyi önler; saraylardan hile ve entrikayı, kötü ve alçakça işleri, gösterişi, oyunu, düzeni yok eder. Fitne, fesat, kavga, gürültü dolu sarayları gülünç hatta trajik bir oyun hâline getirmeyi, olgun kişilerin de buna seyirci kalmalarını önler. İç rahatlığının yüzlerde görülmesini, özgürlüklerin artmasını, içten gelen yeteneklerle işe ve çalışmaya alışmayı sağlar. İnsanları yarışa, utku ve erdeme sürükler; topluma yük olan alçak, kuşkulu, işe yaramaz dalkavuklar yerine, tutumlu, olgun kişiler, üstün aile babaları, değerli askerler, hatipler, filozoflar yaratır. Bu işin belki de tek sakıncası, insanın mirasçılarına paradan çok iyi örnek bırakması olacaktır.
Sayfa 33 - Dorlion Yayınları Nisan 2022Kitabı okuyor
¶¶ (...) fazla iyimserdi. Olayları hep iyi tarafından ele alırdı. Herkese umut aşılardı. Oysa yaşamda bu kadar çok umut yoktu. ¶¶
Sayfa 82 - Everest YayınlarıKitabı okudu
İyiki aldım dediğim rehber kitaplardan biri..
Az önce doktor sorun böbreklerde deyince, bu kitaba koştum... Ve yine yanılmadı... ***" Kırgınlıklar ve eski kızgınlıklar böbreklerde saklanır. Duygularla ilişkili böbrek problemleri de kişi çok üzgün ya da aşırı yargılayıcı olduğunda ortaya çıkar. Böbreklerin tekrar çalışmasını sağlamak için her zaman eski kırgınlıkları ve kinleri
Sayfa 105 - Nemesis
Reklam
Hayat çok tuhaf... Mezarlara cocuklar gömülüyor ve gece yastığa başını koyduğunda "Hayat" deyip geçebiliyorsun çıldırmamayı başarıp. Bu kelime dağarcığımızdan çıksaydı tüm insanlık anında delirirdi. Hayat... İyi ki var. Hayat değil kelimesi iyi ki var.
Sayfa 83
Hiç değişmeyen bir başka şey de, bazılarının mutsuzluğunun başkalarının mutluluğu oluşudur, bunu dünyanın kuruluşundan bu yana art arda gelen tüm kuşaklar çok iyi bilir.
Bir kez daha, anlayamadığım bir gerçekle karşı karşıya kaldım. Kendimi yok olmuş sandım, ümitsizliğin en son noktasına vardım sandım ve her şeyden feragat ettiğimde ise huzura erdim. Bana öyle geliyor ki böyle zamanlarda insan kendini keşfeder ve kendi kendisinin dostu olur. İçimizde hangi önemli ihtiyacı karşıladığını bilmediğimiz bir bütünlük duygusuna artık hiçbir şey galip gelemez. Macera peşinde kendini harap eden Bonnafous sanırım bu dinginliğe erişti. Guillaumet de karda aynı dinginliğe ermişti. Boğazıma kadar kuma gömülü halde susuzluktan yavaş yavaş boğulurken yıldızlar altında sınırsız bir sıcaklık hissettiğim o anları nasıl unutabilirim? İçimizde böylesi bir kurtuluş hissini nasıl sürdürebiliriz? Çok iyi bldiğimiz gibi, şu insanoğlunun her şeyi bir tuhaftır. Bir şeyler kazanması için imkan verilse insan uyuya kalır, zafer kazanan fatih, gevşer, cömert zengin olsa perişan olur. İnsanları yetiştirmeyi isteyen siyasi doktrinlerin ne tür bir insan yetiştireceği önceden bilinmediği sürece bu doktrinler ne işe yarar ki? Ortaya nasıl biri çıkacak? Biz besiye çekilen hayvan sürüsü değiliz ve yoksul bir Pascal'ın dünyaya girişi, isimsiz birkaç zenginin dünyaya gelişinden daha ağır basar. Esas olanı önceden göremeyiz. Her birimiz hiç ummadığımız bir şeylerde dünyanın en büyük sevinçlerini yaşamışızdır. Bunlar içimize öyle bir özlem bırakmışlar ki acılarımızdan meydana gelmişlerse eğer, o acıları bile arar olmuşuzdur...
Sayfa 154Kitabı okudu
"Yeni tanıdığın insanlara hayatını, yaşadıklarını, sırlarını tüm açıklığıyla anlatırsan eminim karşılığını alacaksındır. Bazı insanlar konuşmayı seviyorlar ve kendi hayatına dair tüm detayları çok az tanıdığı insanlara bile tüm açıklığıyla anlatmayı tercih ediyorlar, hiçbir filtre kullanmadan. Eminim bu kadar açık olduğun insanlardan sana sevgisiyle şefkatiyle faydası olanlar olmuştur. Ancak insanların bir kısmı, ilk tanıştığın zamanda kendilerini tanıttıkları gibi iyi niyetli olmayabilirler. Ve senin anlattığın şeyleri, seni manipüle etmek ya da sonrasında bir gün küçük düşürmek için kullanabilirler."
Sayfa 107 - Sahi KitapKitabı okuyor
Reklam
"Dikta rejimlerinin çok eski bir numarasıdır bu," dedi Idaho. "Alia da çok iyi bilir. Vatandaş dediğin suçluluk duymalıdır. Suçluluk duymak da başarısızlık hissiyle başlar. İyi bir otokrat, her fırsatta halka kendini başarısız hissettirmelidir."
Adalet iyi bir şeymiş eskiden Az bulunan iyi bir şey. Şimdi herkes onu arıyor Bulan, bilen yok ama Bana adaleti sormayın Çalınan 28 yılımı, işkencelerden Gövdeme yerleşen yaraları Ruhumda akan kan ırmaklarını İnsanı yıkım ve hayal kırıklığı olarak tariflememi Hayata duyduğum sevginin kılıç keskinliğiyle Bedenimi biçmesini Sevdiklerimi kaybetmemi, bu kaybı Bin kez şiddetli hissetmeyi Öfkenin sürekli yoklayan bir duygu olmasını Bundan kurtulmanın gerekliliğini...
Ədəbiyyata sevdalı bir Lider
Eskilerin irticalen(doğaçlama)dedikleri türden bir çeviklikle Gazi Mustafa Kemal yukarıdaki beyiti şu şekilde yeniden kurar adeta: "Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini Bulunur kurtaracaq bahtı kara mâderini!" Ulu Önder'in edebiyyat tutkusu çok derin ve köklüdür.Kendisini: "Fikri hür,irfanı hür,vicdanı hür bir şairim"diye tarif eden Tevhik Fikret'in de iyi bir okuru olan Mustafa Kemal bu mısrada 1924'de Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine yaptığı konuşmanın sonunda şöyle uyarlar: "Cumhuriyyet sizden fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür nesiller ister."Yeni Türk devletinin kurucusu sanatla olan irtibatını asla koparmaz. "Edebiyyatsız bir millet dilsiz insan kabilindendir".diyen Namık Kemal'ın sözünü ''Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir."diyerek bağlama genişletmiştir.Tüm bu sözlerinden etkilendiği kimsenin edebiyyatçı olması tesadüf değildir.
Sayfa 47 - Oğuz ŞensesKitabı okuyor
"Edə bilməzsən" deyənlərin edə bilməyənlər olduğunu unutma.
Ve bizimle, kesinlikle en çok kim alay eder? Kendi hayatlarında daha az şey yolunda giden ve bu yüzden de bizim daha iyi olmamızı istemeyenler. Kendilerinin inanmadıkları şeyler, bizde de olmamalıdır.
gerçek acıtmaz beni Güne sabah namazı arkası yazı dersiyle başladım. @be- hiyemalkoc heyecan verici bir alıştırma getirmişti derse. Bir Didem Madak şiirinin her dizesini okuyor ben de iki dakika içinde alt satırlar yazıyordum. Sonucu çok sevdik ikimiz de: “Düşündüğünüz kadar iyi bir insan de- ğilim ben. Kalbim o kadar temiz, niyetlerim o kadar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.