Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
418 syf.
8/10 puan verdi
Ahmet Ümit'in kitaplarının fiziksel özelliklerini seviyorum zira okurken çok kolay tutuluyor. Yazar yine 'gizemi' çok güzel kullanmış Anlamıyorum Syn. Ümit ne ister okuyucudan bu kadar acımasız davranır ! Sultanı öldürmek kadar tarihi bilgi olmasa da yine tarihe atıfta bulunulmuş sadece tarihe mi ? Bir de gezi olayları var tabi ! Yine sorun olan sokakta yaşamak zorunda olan insanlar dahası göçmenler, madde bağımlısı insanlar içten içer kitabı sarmış ve olayların akışı da oldukça etkili kılmış kitabı. Keyifli okumalar Polise severler için tercih edilir bir kitap olmuş
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,7bin okunma
"Yalnızlık tek başına kalmak değil, tek başına kalmaktan kaçmaya çalışmaktır. Bunun için ne kadar uğraşırsan durumun o kadar acıklı hale gelir. Geceyi uzatmak, son bir sigara yakmak, bir kadeh daha içmek, ayak sürümek, bin dereden su getirmek… Bütün bunlar kapının arkasına gizlenmiş seni bekleyen tekilliğinle karşılaşmanı geciktirmekten ve çaresizliğini arttırmaktan başka işe yaramaz. Durumu sükunetle kabullendiğin ve onunla savaşmaktan vazgeçtiğinde ise aniden daha az yalnız biri haline gelirsin. Bu konuda bilinmesi gerekenler fazla değildir. Yalnızlıkta "çat kapı" yoktur ve yalnız biri kimsenin hayatının doğal uzantısı olmadığından biriyle buluşmak için daima randevulaşmak zorundadır. Kimsenin hayatını tamamlamaz bunun karşılığı olarak da kimse onun hayatını bütünlemez. Kimileri böyle olmasını tercih ettikleri için, kimileri de kimse onları tercih etmediği için yalnızdır. Yalnız biri sadece bir aksesuardır. Süslü bir toka, zarif bir kolye, b.ktan bir kemer ya da bir çift güzel küpe… O kadar. Yoklukları üzüntü verici olsa da kimseyi öldürmez."
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
İtfaiyenin görevi, kitap gizlediği ihbar edilen evleri yakmaktır. Montag işine bağlı biridir; ancak bir görevde bütün hayatı değişir. İhbar üzerine bir adının evini basarlar. Montag kütüphaneyi devirip yakmaya hazırlanırken bir kitap, kanat çırparak ellerine iner. Titreyen belli belirsiz ışıkta ak bir sayfa tüy gibi açılır. Montag o telaş içinde tek bir satır okuyabilir: “Öğle sonu güneşinde zaman uykuya dalmıştı”. Bu satır, kızgın çelikle dağlanmış gibi yanar beyninde… Kitabı korkuyla göğsüne saklar. Ev sahibi kadın, kitaplarıyla birlikte yanmayı tercih eder ve gazyağına kibriti kendi çalar. Evine dönen Montag olayı karısına şöyle anlatır: “Bu kadının evle birlikte yanmayı göze alması için bu kitaplarda bir şey olmalı; bizim hayal edemediğimiz bir şey…” Montag, bütün gece aklında o yangını söndürmeye çalışır. * * * Sonra montagın yangından kaçırdığı kitabı okuduğunu gören eşi ihbar eder “kitap okuyan” Montag’ı… O da kaçar ve bir direniş örgütüne katılır. Örgüt, ormandaki ırmağın kıyısında eski bir demiryolu istasyonunda gizlenmektedir. Yazarlar, bilginler, kitapların yok edilmesine karşı direnişe geçmişlerdir. Buldukları yöntem muhteşemdir. Her bir örgüt üyesi, insanlık tarihinin önemli bir eserini ezberler. Örgüt, hangi kitabın kimin hafızasında olduğunu bilir ve baskı dönemi bitinceye kadar unutulmaması için bu “kitap – adamları korur. Her adam bir kitaptır artık; her kitap bir adamdadır. Baskının en yoğunlaştığı dönemde bile insanoğlunun direniş gücü, yazının mirasını korumaya yeter.
En olmadık yerde oluruna bırakılmıştı hep. Yüzsüzlüğünden tükürülecek bir yüzü bile kalmayan insanlar tanımıştı. Onların neden bu kadar karaktersizleştiğini düşündü. Acaba o çoğunluk haklıydı da azınlıkta kalanlar mı suçluydu? Seçimlerimizi yaparken hep yanlışa mı düşürüyordu hayat bizi? Neden hep aradıklarımızı kaybedip, aramadıklarımızı buluyorduk? Umutla beklerken, umutlar azalıp azalıp, yok olmaya başladığında, aramaktan vazgeçip bulduğumuza razı oluyorduk. Razı olduğumuza tam alışmaya başladığımızda ise aradığımız kişi karşımıza çıkıyordu. Allak bullak oluyordu her şey. Ve biz düzeni düzensizliğe tercih ediyorduk çoğu zaman. Bu yüzden beklediğimizi hak etmediği yere gönderiyor, razı olduğumuzla, hiç de razı olmadığımız bir hayat sürüyorduk. YA ÜMİTLERİMİZ ERKEN BİTİYORDU, YA BEKLEDİKLERİMİZ GEÇ GELİYORDU...
"Çünkü bir kadın iyi bilirdi yarası olan erkeği. Uzaktan bile görse tanırdı, bulurdu. Galiba kadınlar, yaralı erkekleri seçerdi hayatlarına ve bir erkeğin hayatındaki yara bandı olmayı tercih ederlerdi. Belki de kadınlardaki bu duygu, bu ilaç olma çabası, ezbere bildikleri pansuman davranışlar, içlerindeki anneliktendi. Her yerlerinden fışkıran şefkatten… Çünkü kadınlar daha çok küçükken başlardı yara sarmaya, oyuncak dünyalarında bile herkesi mutlu etmek zorundaydı, değil ki bu dünyada... Yarası olan bir erkeği mutlu etmek için her şeyi yapabilirdi bir kadın. İyileştirmeyi severdi. Belki de o yüzden kendi elleriyle iyileştirdiği adamı, yine bir başkasının hayatına iten de aynı kadın olabilirdi. Ne var ki yarası olan erkeklerin ihtiyacı kadar, kadınların da yaralı erkeklere ihtiyaçları vardı… Yeryüzünde bilinmeyen başka bir dengeydi bu..."
Sayfa 209 - Senden sonra- Bir kalanin bir de gidenin oykusuKitabı okudu
651 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitabı okurken insan puslu bir havada gezintiye çıkmış gibi oluyor. Ya yolu iyi tanıyacaksınız ya da iyi bir kılavuzunuz olacak. Haruki Bey kaliteli bir yazara göre fazla içine kapalı. Sırf zaman öldürmek adına bu kitabı okuyacaklara tavsiyem vazgeçmeleri yönünde, gerçekten ilgisini ve zamanını ayıracak insanlar tercih etmeli
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
Reklam
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum ilk Orhan Pamuk kitabı. Nasıl anlatayım bilemiyorum bu kitabı... Öncelikle sondaki sözümü başta söyleyeyim, kitap mükemmel. Evet mükemmel kavramının içini dolduran bir kitap. Kitabı öykü, siyasi tespitler, psikolojik betimlemeler ve yazarın dili açısından 4 şekilde irdelemek isterim. İlk olarak kitap basit bir bozacının kız kaçırma
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,5bin okunma
Sadece bir saniye için hayatın da mesaisi olması gerektiğini düşündü Zargana. Yani yaşanacak zamanın tercih edilmesi gerektiğini. Gece ya da gündüz. İkisini birlikte yaşadığı için mutsuzdu insan. Kaldıramıyordu aynı hayatın içinde hem geceyi hem gündüzü. Onun için uyku vardı belki de. Ve onun için bu kadar mutsuzdu belki de uyuyamayan insanlar...
Sayfa 187Kitabı okudu
Adalet Üzerine Özlü Sözler... "Bir toplumda suç varsa, orada adalet yoktur." -Eflatun (M.Ö.427-347) "Hukuk bir gün herkese lazım olur." -Anonim
336 syf.
6/10 puan verdi
Adından dolayı bir merak uyanmış ve almıştım. Farklı bir şeyler bekliyordum ama ne beklediğimi ben de bilmiyorum, o yüzden sormayın. ''Sıradışı'' diye adlandırılmış olsa da çokta sıradan olmadığını düşünüyordum ama tarihlere baktığımda o dönemde böyle cins vakalar ilgi çekici ve gurur verici olmalı. Kitabın verdiği mesaj her açıdan doğruydu. İnsanlar ''akıl''dan olan hastalığı, bedeni bir şeye tercih edebiliyor, ne kadar acı ve ne kadar doğru. Ön yargı yıkmada iyi bir konumda olduğunu söyleyebilirim ki zaten ülkemizde bu kadar ilgi görmesinin tek sebebi, insanların psikolojik problemlerinin onları deli yapmadığını görmek ve kitap bu fikri vermiş. Psikoloji açısından ön yargılarınız varsa tavsiye ederim.
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · NTV Yayınları · 201630,3bin okunma
Reklam
592 syf.
4/10 puan verdi
Bu kitabı çoğu kez bırakma eşiğine geldiysem de inatla okumaya devam ettim. Ve kitabın herhalde sadece sonuna doğru olan kısımlarını beğendim. Öncelikle ağır bir dil vardı ve çok fazla tıbbi terim vardı. Ha, yazar istemiş yapmı iyi de yapmış ancak bu kitabı okuyanların sadece tıpla ilgilenen kişiler olmadığı için biraz daha sadeleştirilmiş olmasını tercih ederdim. Bir de Tanem'in geriye dönüş anları. Çok kopuk geldi bana. Yani birkaç duygu geliyor, Yağız'a bir şeyler anlatıyor ama ben ne anlattığını anlamıyorum. Dört yıldızı da sanırım son yetmiş sayfaya verdim. Yazar gerçek anlamda profesyonel ancak bu kitabı okuyan kesimi de dikkate almalıydı bence.
Aylardan Aşk
Aylardan AşkMeral Kır · Müptela Yayınları · 2014472 okunma
"Bu güç değil zayıflık", dedi damon ayağa kalkarak. "Dünyaya inmiş bir cehennem. Daha kötü bir şey olamaz" "Olamaz mı? Babam gibi ölmeyi mi tercih ediyorsun", inanamayarak başımı iki yana salladım. "İkinci bir fırsatın var" "Bu fırsatı hiç istemedim. Tek istediğim Ketherina'di. O da yok artık. Öldür beni bitsin bu iş. "Damon bana sivri uçlu bir dal parçası verdi. "Al şunu" dedi kollarını açarak. Kalbine alacağı tek darbeyle istediğine kavuşabilirdi.
Sayfa 222Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.