"İyi ki öğretmenim" dedirten, başıma gelen tatlı bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum.Küçük bir kasabada okul öncesi öğretmenliği yapmaktayım.Öğrencilerime okula geliş ve gidişlerinde annelerinin yanında kardeşleri de refakat ediyorlar.Bu esnada küçük kardeşlerin sınıfın önüne gelip meraklı gözlerle içeriyi süzüşleri gözümden kaçmıyor.Onlarla hemen iletişime geçiyorum, o an için elime geçen küçük şeylerden hediyeler veriyorum.Vakit müsaitse o meraklı gözlerin hevesli bakışlarına yenik düşüp biraz sınıfta vakit geçirmelerine izin veriyorum.Hal böyleyken,ders esnasında kapı açıldı ve gelen evde sıkılmış küçük kardeşlerden bir tanesi,tereddütlü gözlerle:
-Öğretmenim,ben geldim,kendim geldim...
-Nasıl yani annenin haberi yok mu?
-Yok,kaçtım geldim ben...
-Tamam geç otur bakalım.
Sonrasında annesini aradım;
-"Küçük oğlunuzdan haberiniz var mı?" diye sordum.
-Onu arıyoruz dedi telaşlı kadın.
-Peki aramayın o burada,kendisi geldiğini söyledi o yüzden aradım.
-Tamam hocam biraz kalsın çıkışta ikisini alayım,olur mu? dedi.
Kabul etmiştim.
Çıkış saati iki çocuğunu da almaya gelen kadına dedim ki:
-Okuldan kaçıp eve gideni duymuştuk da evden kaçıp okula geleni ilk defa gördük...
Daha neler göreceğiz vesselam...