496 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Riley Thorn ve Ölü Komşusu ~ Lucy Score . Yazardan okuduğum ikinci kitap ve yine aşırı sevdim! Hem gizem hem komedi hem de polisiye olduğunu söylesem daha net anlatmış olurum. Başlamadan önce birkaç yorumda bir tık uzun geldiğini okumuştum ama yazarın diğer kitabındaki gibi bu uzunluk beni rahatsız etmedi. Her şeyi sindirerek okumak aşırı hoşuma
Riley Thorn ve Ölü Komşusu
Riley Thorn ve Ölü KomşusuLucy Score · 202467 okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Sığın-ma Hakkı En-gel-le-ne-mez!
Hepimiz birer sığınmacıyız! Irk, din, coğrafya fark etmeksizin hepimiz! Doğduğumuz andan itibaren mutlu olduğumuz anlar biriktirip ilk ihtiyaç duyduğumuz anda o zamanlara sığınıyoruz. Bir bebek, beyaz gürültü duyduğu anda anne karnındaki zamanı özleyip şimdiki zamandan o zamana doğru sığınıyor. Bir çocuk, mutlu olduğu zamanları oyunlarına aktarıp o anları yeniden defalarca yaşıyor adeta. Bir genç kız, dinlediği şarkıda buluyor dönmek istediği romantik anları. Bir delikanlı, yıllar öncesinin maçının tekrarını aynı zevkle ve ilk defa izlercesine gözünü kırpmadan izliyor ve o an artık o maçın oynandığı zamanın insanı. Bir 68 kuşağı, aradan yarım asır geçse de 6. Filo protestosunun her saniyesini defalarca yaşıyor her gün. Beden yaşlansa da ruh 1968 sığınağında. Bir anne, uzun yıllar geçse de evladının bebeklik fotoğrafına bakarak o yıllara dönüyor. Uzar da uzar bu sığınmacılar… Kitapta yazarla aynı adı taşıyan ana karakterimiz hayalinde kurguladığı çeşitli karakterler ve hayali projelerle karşımıza çıkıyor. Tek gerçek karakterin kütüphanedeki “evsiz” olması ise çarpıcı! Evsiz bir yere ait değil ama kitapların arasında pek çok yere ait! Gaustin gibi hayali karakterler ile ütopya ve distopya arasında gidip geliyor okur. “Bir şans verilseydi hangi yıla dönmek isterdin?” sorusunu hem kişisel hem de milletler açısından ele alıyor. Kitabın sonunda öğrendiğimiz üzere bir kütüphanede çeşitli yılları ve ülkeleri anlatan kitaplar arasında günlerini geçiren ve hafızasını gün geçtikçe kaybeden bir yazar ana karakterimiz. Hepimiz gibi…
Zaman Sığınağı
Zaman SığınağıGeorgi Gospodinov · Metis Yayıncılık · 0448 okunma
Reklam
Birinci yol, ısrar yani kararlılık yoludur. Bazen işe yarar bazen yaramaz. İkinci yol, yenilikçi olmaktır. Hedef aynı, yaklaşım farklıdır. Üçüncü yolda, yaklaşım aynı hedef farklıdır. Dördüncüde hedef de yaklaşım da farklıdır. En yüksek esneklik bu yoldadır. Esneklik, sonuç almak için diğer seçenekleri yoklamaktır. Esnek olabilmek yaratıcı düşünmeye bağlıdır. Her zaman aklınıza gelmeyen ama sizi amacınıza götürebilecek bir yol vardır. Yaratıcılık, bu yolu bulmaktır. İşe yaramayan her deneme sizin bir noktadaki eksikliğinizi gösterir. Yaşadığınız her başarısızlık, eğer onu doğru okursanız, size kendinizi hangi noktada geliştirmeniz gerektiğini gösterir. Sadece kararlı olmakla her şeyi halletmeye çalışmak yerine, sonuca etki eden her unsurla tek tek ilgilenin. Ürün bilgisi zayıf, kişisel imajı kötü, sattığı mal bozuk bir satıcı istediği kadar ısrar etsin, kararlı olsun, başarısız denemelerden yılmasın sonuç fazla değişmeyecektir. Bir kere denediniz ama sonuç olumsuz, kişisel imajınızı değiştirip tekrar deneyin. Tekrar denediniz, gene olmadı, ürün bilginizi geliştirip tekrar deneyin. Tekrar denediniz gene olmadı, bu defa ürün sunuş şeklinizi değiştirip tekrar deneyin. Gene mi olmadı? Sattığınız ürünü ve şirketi değiştirip tekrar deneyin. Kendinizi, ürününüzü, şirketinizi, satış tarzınızı değiştirdiniz gene mi olmadı? Sizin ruhunuz satıcılığa uygun değil, karakteriniz ile kariyeriniz uyuşmuyor, başka bir iş bakın! İlla ki, satış alanında kariyer yapacağım diyorsanız, en iyisi gidip üniversitede pazarlama profesörü olun!
"Belki çok güçlü yoğunlaşırsam, belki seninle... hissedebilirim." Önünde kırılgan, solgun ve koyu renk parlak tırnaklarıyla bir el be- lirdi. Bileğinin arkasında bir gül yaprağı çarpıcı bir şekilde dururken sonra birden uçarak yok oldu. "Sana dokunabilir miyim?" En azından bu defa sormuştu. Hırıltılı bir ses tonuyla,
Sayfa 96
210 syf.
·
Puan vermedi
Hep ertelediğim bir kitaptı. Yeni bir kitap okumak için karar verme aşamasındayken anasayfamda karşıma çıktı aynı kitap: yaşamak! Kıymetli bir okurun incelemesi ile ikinci defa karşıma çıkmış oldu yani. Daha fazla ertelemeden başlayayım en iyisi dedim:) Bazen olur ya bir kitaba başladığınızda karmakarışık olaylar olur, sizi kitaptan soğutma
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201632,7bin okunma
Ders alınmış bir başarısızlık, başarıdan daha fazla işe yarayabilir. Peki başarısızlığı nasıl yorumlarsak, ondan bizi başarıya götüren dersler çıkarabiliriz? Başarısızlığı nasıl yorumlarsak öğrenilmiş çaresizlik yaşamaktan kendimizi koruyabiliriz? Başarısız olmamız değil, başarısızlığımıza yüklediğimiz anlam önemlidir. Başarısızlığımıza kendimizce
Reklam
Nasipsizlikten sana sığınırım Allah'ım.
İMAN لا İLE BAŞLAR TAĞUT NEDİR? ALLAH SEVGİSİ ile TAĞUT SEVGİSİ ASLA BİR ARADA BULUNMAZ. “(Ey Peygamber!) Sana indirilen ve senden önce indirilmiş olan Kitaplara inandıklarını iddia eden şu ikiyüzlülerin hâllerine bir baksana; (hem Müslüman olduklarını söylüyorlar, hem de Kur’an’ın hükmünü terk edip) tağut’un, (yani Allah’ın hükümlerini hiçe
*ALGI OPERASYONU* 1989 yılı.. *.Türkiye ilk defa pizza dükkanlarıyla tanışır.* *Türkiye’ye* birkaç *dükkan açarak* pazarın nabzını yoklayan ünlü marka *aldığı sonuçla şoka girer.* Bekledikleri gibi olmaz. *Boğazına düşkün olduğu için pizzayı seveceğini düşündükleri Türk tüketicisi, pizzayı sevmez.Dükkanlar kapatılır.Geri dönülür.* 1991
216 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Merhabalar, Maalouf severek okuduğum kalemlerden, yazardan bu eserle beraber 4 kitap okumuş oldum. Bir süredir kitaplığımda bekleyen Empedokles'in Dostları ile tanıştım bu defa. Anlatıcımız karayla incecik bir yolla bağlantısı olan, ufacık bir adada yaşayamayı seçen orta yaşlı çizerlik yapan bir adam. Dünyanın alışılagelmiş düzeni (!) dışına çıkan olaylarla beraber ana karakterimiz gün gün yaşananları not almaya başlıyor. (Bu olaylara spoi vermeme adına çok değinemiyorum.) Tabi bu yaşananlar kimsenin beklemediği bir şekilde başlıyor ve insanlığın güvendiği tüm savunma yöntemleri(teknoloji, savunma sanayi, nükleer silahlar vb.) bir anda etkisiz kalıp aciz duruma düşüyor. Kurgu gerçekten güzeldi ve insanlığa dair verdiği çok güzel mesajlarda vardı. Okuduğum bu kurgunun gerçekliğini savunan insanlar günümüzde de mevcut, çokta uzak ihtimaller değil aslında yazarın bize sundukları. Bu yüzden ayrıca ilgi çekici bence. Kesinlikle şans verilmesi gereken kitaplardan. Bilimkurgu filmi izliyor tadında giden, oldukça akıcı bir serüven. Selam ve dua ile.
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,1bin okunma
Kütüğün üzerini karlardan temizledi, oturdu. Bu defa elini gözlerine siper ederek kar tanelerine aşağıdan baktı. “Ne garip böyle bakınca kara gölgeler gibi insana huzur değil ürperti veriyor, fazla değil, başını azcık aşağı oynatsan, gözünün hizasında sevinçlere gebe beyazlık. Buğdaya yorgan, ölülere mezarda huzur, toprağa bereket bu kar, herkesi böyle mutlu eder mi?” diye geçirdi içinden. Yazları köye uğrayan deliyi düşününce, “Herkes için değil, işte benim bakışımda esenlik veren aydınlık, yerde uzanan delinin üzerine yağarken karanlığa dönüşüyor.”
Reklam
5.cilt
1210. Talha İbni Ubeydullah radıyallâhu anh şöyle dedi: Uzaktan sesini duyup ne dediğini anlayamadığımız saçı başı dağınık Necidli bir adam Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in huzuruna geldi.  Resûlullah'a yaklaştı. Bir de baktık ki, İslâm'ın ne olduğunu soruyor. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem: -
"Kendiyle dost olabilme yolundaki büyük meydan okuma, genellikle olumlu değerlendirilen neşe ve keyiflilik hali değil, olumsuz sayılan maneviyatı bozuk ve üzüntülü haldir tabiatıyla; kısacası, hemencecik hastalık olarak değerlendirilen depresif keyifsizlik. Oysa sadece belirtisi mutlak mecalsizlik ve duygusuzluk olan depresyon, ağır hastalık sayılabilir. Duyguların fazlasıyla faal olması ise, bir hastalıkla ilişkisi pek az, insan varoluşuyla ilişkisi ise pek kuvvetli bir durumu işaret eder: Melankoli ile yaşamaktır bu, geçici veya uzunca sürebilen bir hüzün halidir, sebepsiz olabilir veya insanın faniliğinden ve kusurluluğundan doğuyor olabilir, ilke olarak kabullenirseniz idare edersiniz onunla. Manik depresyondaki gibi insanları taşkınlık ile çökkünlük arasında bir o yana bir bu yana savuran uç duygu infilaklanyla yaşamak ise daha zordur. Bu uçlan hafifletmek ve ılımlandırmak için çok defa terapi ve tıbbi yardım gerekir."
Gerçek hayat katı ve merhametsizdi. Gözünün yaşına bakmamıştı. Yüreğinin tam ortasına keskin bir bıçak gibi saplanmıştı. Bir defa değil, defalarca olmuştu bu.
Sayfa 14 - Aram YayınlarıKitabı okuyor
300 syf.
7/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Benim için Julien Green insan psikolojisini en iyi işleyen yazarlardandır. Kendisiyle aynı seviyede
Guy de Maupassant
Guy de Maupassant
ve
Wolfgang Borchert
Wolfgang Borchert
vardır. Belki birkaç yazar daha o kadar. Zaten
Adrienne Mesurat
Adrienne Mesurat
ve
Yeryüzünde Bir Yolcu
Yeryüzünde Bir Yolcu
kitaplarında da kendiniz bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Ama Leviathan’da ise o kadar derinlere inemediğini gördüm. Özellikle Paul Gueret karakterini sanki tam olarak tanıyamadık. Oysa davranışları, giriştiği korkunç eylem kendisini derinlemesine tanımamızı zorunlu kılıyordu. Gene de başarsız bir anlatımdı diyemem. Zira burada Julien Green’i diğer kitaplarıyla kıyaslayıp böyle bir beklentiye girip ve dolayısıyla böyle yargıya vardım. Sadece bu kitaptaki psikolojik analizler bile birçok yazarın seviyesinden fersah fersah ileride. İki bölümden oluşan kitabı ilk kısmı bir yere kadar tatmin ediciydi. Ama ikinci bölümle beraber Gueret kenara itilip olaylar Angele’in üstünden gidince seviye de biraz düşmüş oldu. Angele’in yaşadığı yıkımı düşünürsek eldeki bu malzemenin ziyan olması gerçekten edebi anlamda oldukça üzücüydü. Angele de en az Gueret kadar derin bir karakterdi oysa. Ama günün sonunda aynı kitaptaki hali gibi önemsenmeyen bir şekilde sunulmuştu. Ama tüm bunların yanında yan karakterlerin dahi iç dünyalarına tanık olmamız bence oldukça değerli bir şeydi. Çoğu kitapta böyle bir şeye denk gelemeyiz. İlk defa Julien Green okuyacaklar için gene de bu kitap kötü bir seçenek sayılmaz. Bana göre sadece diğer kitaplarının seviyesinde değil o kadar.
Leviathan
LeviathanJulien Green · Everest Yayınları · 20139 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.