Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir Yakut Türkünün güncesi.Yüz yaşındaki o bilge diyordu ki: 1. Sevebilme yeteneği dünya üzerindeki en önemli yetenektir. Herkesi sevmeyi öğren. Özellikle de düşman bildiklerini...  2. Tüm gücünle diğer insanlara yardım etmeye çalış. Eğer mutluluk veremiyorsan en azından zarar da verme. 3. Zorluklar hayatın olağan durumlarıdır. Daha ciddî
Hayat bir sevdadır… Onu yaşa! Hayat bir hediyedir… Onu al! Hayat bir bilmecedir… Onu çöz! Hayat bir fırsattır… Onu yakala! Hayat bir şarkıdır… Ona eşlik et! Hayat bir bahçedir… Onu der! Hayat bir iyiliktir… Ona karşılık ver! … Kendine bir iyilik yap.. Herkese Gülümse… Çünkü… Samimi bir sevginin yerini başka ne tutabilir bu hayatta… Birine karşılıksız iyilik etmenin hazzını başka hangi şey yaşatabilir insana… Hangi intikam daha güçlüdür kötülüğe iyilikle cevap vermekten… İnsan yaşadıkça zaten, vazgeçemeyiz ki sevmekten… Biliyorsun, küçücük bir tebessümle değişebilir bütün dünya bir anda… Biliyorsun, insanlığımız büyüdükçe büyür iyiliğin sıcacık kucağında… İyilik üzerine yazılar, hikâyeler, şiirler, öneriler, güzel sözler ve daha neler neler… Hadi, kendine bir iyilik yap. Herkese Gülümse…
Reklam
Bütün yaşadıklarımızı yazmak Samet Abi'nin fikriydi. "Bunları yaz Afsun," dedi. "Madem kelimelerin dilinden anlıyorsun, masalı yaz. Onun var olduğunu, fakat ürkütülmüş bir tay gibi hayattan kaçıp çöllere saklandığını yaz. Öyle bir anlat ki, herkes anlasın bunu. Anlasınlar, çünkü Cennet'i Tanrı kurmayacak Çünkü toprağı, ağaçları
Sayfa 91 - Can Yayınları, 1. Baskı, "Son Hikaye" öyküsünden.
Orhan Pamuk anlatıyor. (Okuyun derim. :)
Neden yazıyorsunuz? -İçimden geldiği için yazıyorum! -Başkaları gibi normal bir iş yapmadığım için yazıyorum. -Benim yazdığım gibi kitaplar yazılsın da okuyayım, diye yazıyorum. -Hepimize, herkese çok çok kızdığım için yazıyorum. -Bir odada bütün gün oturup yazmak çok hoşuma gittiği için yazıyorum. -Gerçekliğe onu ancak değiştirerek katlanabildiğim için yazıyorum. -Ben, ötekiler, hepimiz, bizler İstanbul'da, Türkiye'de nasıl bir hayat yaşadık, yaşıyoruz, bütün dünya bilsin diye, yazıyorum. -Kağıdın, kalemin, mürekkebin kokusunu sevdiğim için yazıyorum. -Edebiyata, roman sanatına her şeyden çok inandığım için yazıyorum. -Bir alışkanlık ve tutku olduğu için yazıyorum. -Getirdiği ün ve ilgiden hoşlandığım için yazıyorum. -Yalnız kalmak için yazıyorum. -Hepinize, herkese neden o kadar çok çok kızdığımı belki anlarım diye, yazıyorum. -Okunmaktan hoşlandığım için yazıyorum. -Bir kere başladığım şu romanı, öteki yazıyı, bu sayfayı artık bitireyim diye, yazıyorum. -Herkes benden bunu bekliyor diye, yazıyorum. -Kütüphanelerin ölümsüzlüğüne ve kitapların raflarda durşuna çocukça inandığım için yazıyorum. -Hayat, dünya, her şey inanılmayacak kadar güzel ve şaşırtıcı olduğu için yazıyorum. -Hayatın bütün bu güzelliğini ve zenginliğini kelimelere geçirmek zevkli olduğu için yazıyorum. -Hikaye uydurmanın ve kurmanın zevkleri için yazıyorum. -Tıpki bir rüyadaki gibi gidilecek başka bir yere bir türlü gidemiyormuşum duygusundan kurtulmak için yazıyorum. -Bir türlü mutlu olmadığım için yazıyorum. -Mutlu olmak için yazıyorum..
Neden yazıyorsunuz? -İçimden geldiği için yazıyorum! -Başkaları gibi normal bir iş yapmadığım için yazıyorum. -Benim yazdığım gibi kitaplar yazılsın da okuyayım, diye yazıyorum. -Hepimize, herkese çok çok kızdığım için yazıyorum. -Bir odada bütün gün oturup yazmak çok hoşuma gittiği için yazıyorum. -Gerçekliğe onu ancak değiştirerek katlanabildiğim için yazıyorum. -Ben, ötekiler, hepimiz, bizler İstanbul'da, Türkiye'de nasıl bir hayat yaşadık, yaşıyoruz, bütün dünya bilsin diye, yazıyorum. -Kağıdın, kalemin, mürekkebin kokusunu sevdiğim için yazıyorum. -Edebiyata, roman sanatına her şeyden çok inandığım için yazıyorum. -Bir alışkanlık ve tutku olduğu için yazıyorum. -Getirdiği ün ve ilgiden hoşlandığım için yazıyorum. -Yalnız kalmak için yazıyorum. -Hepinize, herkese neden o kadar çok çok kızdığımı belki anlarım diye, yazıyorum. -Okunmaktan hoşlandığım için yazıyorum. -Bir kere başladığım şu romanı, öteki yazıyı, bu sayfayı artık bitireyim diye, yazıyorum. -Herkes benden bunu bekliyor diye, yazıyorum. -Kütüphanelerin ölümsüzlüğüne ve kitapların raflarda durşuna çocukça inandığım için yazıyorum. -Hayat, dünya, her şey inanılmayacak kadar güzel ve şaşırtıcı olduğu için yazıyorum. -Hayatın bütün bu güzelliğini ve zenginliğini kelimelere geçirmek zevkli olduğu için yazıyorum. -Hikaye uydurmanın ve kurmanın zevkleri için yazıyorum. -Tıpki bir rüyadaki gibi gidilecek başka bir yere bir türlü gidemiyormuşum duygusundan kurtulmak için yazıyorum. -Bir türlü mutlu olmadığım için yazıyorum. -Mutlu olmak için yazıyorum..
Okumadan geçmeyin derim...
"Herkes herkese bir lokma bir şey verebilir, ama boğaz bağışlamak ancak Allah'a mahsustur." diyor Hz. Mevlânâ. Ve fikrini şöyle sürdürüyor: Allah cisme de boğaz verir, ruha da. Her uzvuna ayrı ayrı boğaz bağışlar. Tanrı'nın lütfu, su içsin de yüzlerce ot bitirsin diye toprağa da boğaz ihsan eder. Sonra topraktan yaratılan
Sayfa 83 - ORUÇ BİR YOLCULUKTURKitabı okudu
Reklam
Tokat
Günümüz Türkçesi ile Evliya Çelebi'nin Tokat hakkında söyledikleri şöyledir: “Bu havası hoş şehrin dört tarafından bahçe ve bostanlar içinde sular akar, bahçelerde bülbüllerin sesi insan ruhuna rahatlık verir. Meyveleri lezzetli ve latif olup, her tarafa hediye olarak gönderilir. Her bağında birer köşk, havuz, fıskiyeler ve çeşitli meyveler bulunur. Halkı zevk ehlidir. Gariplerle dostturlar, kin tutmaz, hile bilmez, deryadil, haluk, selim ve halim insanlardırlar. Herkese iyi zanda bulunurlar. İyi geçinirler, hayırlı yapılar yapmaya hevesleri çoktur. Camii, saray, köşk ve imaretleri o kadar metin ve güzel olur ki, bunlara girenler hayrandır. Şehir genişlik ve ucuzluklu bir yer olup dünya yüzünde eşi yok gibidir. Yılın her zamanında halkın nimetleri boldur. Hacı Bektaş Veli'nin hayırlı ve bereketli dualarıyla bu eski tarihî şehir: "Âlimler konağı, fazıllar yurdu ve şairler yatağıdır."
Sayfa 223 - Evliya Çelebi, Seyahatname, V, 69,70.Kitabı okudu
Bakmayın neşeli olduğuma Benim mahzun bir tarafım vardır.
Tanrı Baba öldüğüne göre yeryüzüne eşitliği ve kardeşliği adalet perisi getirecek, insanları o mutlu kılacaktı. Tıpkı peri masallarındaki gibi, bir günde yepyeni bir toplum doğuyor, her yurttaşın emeğiyle yaşadığı ve zevklerini paylaştığı, son derece güzel, düzenli bir dünya kuruluyordu. Eski çürümüş dünya toz olup uçuyor, günahlarından arınmış, gencecik insanlık birleşip tek bir ulus oluşturuyor, onun yaşama ilkesi herkese hak ettiği oranda pay, yaptığı iş oranında değer oluyordu. Ve bu düş durmadan genişliyor, güzelleşiyor, olanaksızı olabilir kıldığı oranda çekicilik kazanıyordu.
Hadi Kendine Bir İyilik Yap! Herkese Gülümse
Hayat bir sevdadır… Onu yaşa! Hayat bir hediyedir… Onu al! Hayat bir bilmecedir… Onu çöz! Hayat bir fırsattır… Onu yakala! Hayat bir şarkıdır… Ona eşlik et! Hayat bir bahçedir… Onu der! Hayat bir iyiliktir… Ona karşılık ver! … Kendine bir iyilik yap. Herkese Gülümse… Çünkü… Samimi bir sevginin yerini başka ne tutabilir bu hayatta… Birine karşılıksız iyilik etmenin hazzını başka hangi şey yaşatabilir insana… Hangi intikam daha güçlüdür kötülüğe iyilikle cevap vermekten… İnsan yaşadıkça zaten, vazgeçemeyiz ki sevmekten… Biliyorsun, küçücük bir tebessümle değişebilir bütün dünya bir anda… Biliyorsun, insanlığımız büyüdükçe büyür iyiliğin sıcacık kucağında… İyilik üzerine yazılar, hikâyeler, şiirler, öneriler, güzel sözler ve daha neler neler… Hadi, kendine bir iyilik yap. Herkese Gülümse…
Sayfa 80 - Hadi Kendine Bir İyilik Yap! Herkese Gülümse!Kitabı okudu
429 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.