Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Herkese merhaba sevgili okurlar.Bugün soru-cevap partlarımızın devamını yazmaya karar verdim.Sizde sorulara cevap verebilirsiniz.Yorumlara beklerim.. Soru 1=Hayatında alabileceğin en güzel hediye nasıl olurdu? Bence büyük bir kutunun içine en çok istediğim kitapların tek tek paketlenerek konulması.Yanına mumlar ama çeşit çeşit renk renk olsun
Neticede biz bu dünya için yaratılmadık. Gerçek hayat ölüm sonrası olduğu için de yaptıklarımızın karşılığını esas orada bulacağız.
Reklam
Bu Dünya İçin Yaratılmadık
"Aşikar ki, insanlar cennet için yaratılmışlar. İlk mekanımız cennetti, bizler oradan buraya, yeryüzüne getirildik"
Sayfa 203Kitabı okudu
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Yâ Bâkî Entel Bâkî
Yâ Bâkî Entel Bâkî
.Bu güzel yolda güzel projeler yapabilmek için ömrümüzün sonuna kadar mücadele etmeye niyetliyiz .ALLAH için olmayan her sevgi haramdır .Ya Baki entel Baki zikrinin hakikatini anlayabilsek bizden uzaklaşan ve bizi terk eden herhangi bir şeyin huzurumuzu kaçırmanın mümkün olmadığını da göreceğiz .Allah hala bizimle ilgileniyorsa manevi
Yâ Bâkî Entel Bâkî
Yâ Bâkî Entel BâkîMehmet Yıldız · Timaş Yayınları · 2023197 okunma
Reklam
Bu dünya, insanlar sadece yesin, içsin, gezsin, yatsın ve üstüne bir de birbiri ile savaş etsin diye yaratılmadı, bizler de öyle. Sırf böyle yaşamak için yaratılmadık. Bak kızım, her şeye yok ol , ama öğrenmeye aç ol, hiç doyma.
188 syf.
·
Puan vermedi
Doğrusunu söylemem gerekirse başlarda kitabı sevmedim. Hatta birkaç kez bıraktım. Sonra tekrar tekrar bir sebeple, bir daha elime aldım. İyikide aldım :) Gelelim kitabımıza.. Benim zevki sefama göre serüven, simyacı yola revan olduğunda başlıyor ve es geçmeden söylemeliyim; kitapta öyle güzel noktalar var ki, zaman zaman kendinizi sorgulama ihtiyacı duyuyor, duraksıyor, düşünüyor ve tekrar okumaya koyuluyorsunuz. Bir önceki inceleme yaptığım kitabımda, ruhumuzu dinleyerek sergilediğimiz davranışların bizi doğruya ve en önemlisi mutluluğun kapılarını araladığına yönelik düşüncelerimi dile getirmiştim. Burda ise ruhu anlamanın ve onu dinlemenin hayatın sırrı olduğu gerçeğini dile getirmek istiyorum. İnsan toprağın bir parçası, toprak evrenin, evren ruhların ve ruhlar ise sahibinin; Allah'ın yaratması. Gözle görülen yada görülmeyen varlıklar, bu evren, bu gökyüzü ve aklınıza gelebilecek tüm kavramlar onun bizler için yarattığı dünyanın bir eseri. "O(Allah)" bizlerin mutluluğunun ve sonsuz hayat serüveninin yalnızca fragmanını 'dünya hayatı' adı altında, aslolan filmi(ahireti) yaşamak ve anlayabilmek için yarattı. Ruh evresine ulaştığımız; onu anladığımız ve keşfetmeyi başardığımız zaman sonsuzluğun ve sahibinin lütfuna da erişeceğiz. Her nasip vaktinin esiridir sözünden de ilham alarak; nasibinizi her yerde arayın, bir kum tanesinde bile :) Ve sahip olduğunuz an'a, zamana güvenin. Ne geç kaldınız, nede erken vardınız. Zaman yalnızca şuan. Kıymetini bilin ve farkındalığınızın farkına varın. Bizler boşuna yaratılmadık, bir sebebimiz var :) Sebebini bilen ve ona göre yaşamaya çalışan herkese selam olsun
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,3bin okunma
162 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Akıl insanda, insan nerede ?
Bir bebek doğar ve ağlamakla başlar hayata. Önce ağlamayı tecrübe eder, hayattaki ilk eylemi budur. Ne tuhaf..! Düşünsenize var olmaya ağlamak ile başlıyoruz. "Hayattaki ilk icraatin nedir?" -"Ağlamak..." :) Dünyanın sancılı varoluş sürecini mi hissediyorduk acaba ruhun derinliklerinden? ( bilimsel açıklaması var evet, ben de
Hayy Bin Yakzan
Hayy Bin Yakzanİbn Tufeyl · İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,582 okunma
"Bu dünya için yaratılmadık"
Reklam
İnsanın varoluşunun nedeninin varoluşunun kendinde olmadığını kim bilebilir? Belki de o, nede­ni ve nasıl olduğu değil de sadece, duvarları kaplayan ve çukurları çevreleyen çiçekler veya bir günden diğe­rine biten mantarlar misali, yaşaması ve ölmesi gerekti­ği bilinerek dünya yüzeyinin bir noktasına raslantı so­nucu atılmıştır. Kendimizi sonsuzlukta kaybetmiyelim, onun hakkında en ufak bir fikir sahibi olmak için yaratılmadık; bizim için şeylerin kökenine ulaşmak tümüyle olanaksızdır. Zaten kendi rahatımız için de madde­nin sonsuz olması veya yaratılmış olması, Tanrı’nın var­lığı veya yokluğu hiç farketmez. Öğrenilmesi imkânsız olan ve onu bulup anladığımız zaman bile bizi hiçbir şekilde mutlu kılmayacak birşey için bu kadar acı çek­mek deliliktir!
SEVGİ -2
Allah seni başanya erdirsin, bilmesin ki, sevgi (muhabbet) ilahi bir makamdır. Allah onunla kendisini niteleyerek el-Vedud (Seven) diye isimlenmiştir. Bir rivayette ise ‘el-Muhib’ adı geçer. Tevrat’ta Musa’ya vahyedilen şeylerden biri de şudur: ‘Ey Ademoğlu! Senin hakkın için ben sevenim. Senin üzerindeki hakkım için de sen beni sev.’ Hadiste
yaratılmışları razı etmek için yaratılmadık
Yaşantım ile fikrim (inancım) arasındaki mesafeyi katedememe korkusuyla yaşıyorum. Her günün sonunda önüme dağ gibi biriken şahsiyet yaratma yolundaki işlerim ve beni bu işlerden alıkoyan çevrem. 'Her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği' zaman ve enerjimi dünya meşakatlerinden uzaklaştırıp yeni bir atılım yapmam gerekiyor. Her şeyden önce yapmacık insanlardan uzak yaşamalı, onların negatif iç karartan enerjilerinden kendimi muhafaza etmeliyim. İç dünyamı buna hazırladıktan sonra fiziki bir girişim için gereken tüm fırsatları işte o zaman değerlendirebilirim. Bir kereliğine mahsus çevreme söyleyeceğim sözleri özümsemeli ve o sözlerimin arkasında durabilme kararlığı gösterebilmeliyim. Zira yaratılmışları razı etmek için yaratılmadık. Bu doğrultuda dinleme ya da anlama gayretinde bulunmayan insanlarla da konuşmaya tenezzül etmeyeceğim. Peki ya alt perdeden mi yoksa üst perdeden mi konuşmalı?
İnsan Fâni Değildir
Velhasıl, bu dünya hayatında o yüksek mevki ve yüksek parayı kazanmak için o kadar gayret sarf ediyorsun, yabancı dil için uğraşıyorsun. Hani ebedi hayata inanıyordun? Cennette huriler, Kevser şarapları ile tasvir edilen, âdeta piknik yeri gibi anlatilan ebedi hayat... Cennet tarifini bile yanlış anlıyoruz. Allah, cenneti dünyevi bir misalle anlatıyor. Misaldir o. Dünyada ne kadar büyük nimete gark olursan ol, sonu fàni. Fani bir misal, beka âleminde var mi? Baki olan nimetlerle fàni olan nimetleri aynı teraziye koymak bile ancak eblehlerin işidir. Ebleh, kuvvetli aptal demektir. Böyle anlamak için aptal olmak bile yetmez, kuvvetli aptal olmak lazamdır. Bundan önce bir hayatımız vardı ki maddesel olarak kırk haftasi ana rahminde geçti. Sonra ana rahminden öldük, dünyaya doğduk; dünyadan öleceğiz, ahirete doğacağız; ahiretten öleceğiz, ebediyete doğacağız. Yani fani olmak (son bulmak) yok, biz bakiyiz. Ancak ve ancak dünyadan faniyiz. "İnsanın sonu yok olmaksa, niye uğraşıyorum?" diye düşünmeyelim. Alah, kendi halifesini yok olsun diye yaratmamıştır. Yok olmak yok. Yokluk için yaratılmadik biz. Bu farkı doğru anlamamiz lazım.
Sayfa 15
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.