Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
" .. herkesin bu dünyada dilediğince kullanıp bir köşeye attığı zaman, öbür dünyada farklı çalışıyordu. "
Sayfa 19 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
"Bir çizgi, ailemin de yaptığı gibi bütün yer değiştirmelerin, göçlerin, umutsuzca çekip gitmelerin, ölüm pahası yola atılmaların içinden geçip bana kadar geliyordu. Ama dümdüz değildi bu çizgi, parçalanmış, dağılmış, sürülmüş, acı yüklü, delik deşik, kopuk kopuk bir çizgiydi. Bana kadar geliyor, bir şeyi istiyordu yoksa bir sonu mu? Bu çizgi benden sonra olduğu gibi sürmemeli, bir satır gibi kesip atmalıyım onu. Bunu duyuyordum ama gerçekten de bir dönüşümün başlatıcısı mıydım ben? Başlama gücüm var mıydı? Dahası sürdürebilme gücüm? Yeniden nasıl biçimleyebileceğime, nereye doğru gideceğine, hatta bir şey başlayacaksa başlayanın ne olduğuna ilişkin bir fikrim var mıydı? Yoksa çizginin kopukluğunda bir kopukluk, bir başka boşluk olarak orada mı kalacaktım? Gücü, sürekliliği buradan geliyordu bu çizginin, kopuklukları, boşlukları, varolmayanları, gölge varlıkları birbirine bir zincir, bir pranga, boşluktan oluşmuş taneleri bağlayan bir tespih ipi gibi bağlamasından. Orada ben yine sefalete, yitikliğe, bir taş gibi kalakalmaya, dünyada yolunu şaşırmış biri gibi dönüp durmaya mahkûm mu olacaktım. .
Sayfa 93 - MetisKitabı okudu
Reklam
Trenden içeriye sızan rüzgârla pat pat diye sesler çıkaran, oraya buraya savrulan bu perde gibiydim vakti zamanında. Bu yırtık perde gibi bir vakit ben de sallanıp durdum dünyada. Perdem solup kan kırmızı bir bayrağa dönüştü. Bu kara gökyüzünde göndere çekilip nazlı nazlı sallandım. Sararıp soldum zaman içinde. Bir düğün evine asılmasını beklediğim bayrağım, sonunda bir ölü evine asıldı.
Sayfa 126 - Everest Yay.Kitabı okudu
Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor. Bu değişmez, umumi bir kanun...Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan... Ölüm hakikat...
Sayfa 150Kitabı okudu
Doğruyu söyleyelim, biz her şeye vakıfız, gerçeğe ulaştık,bu dünyada ne iyi ne kötü var, var olan sadece yaşam ve ölüm.
Sayfa 179 - Fol Kitap
Ölümün pek çoklarına bir kurtuluş gibi geldiği söylenir, ve ölümü bazen istememiş olan yok gibidir. O, başarısızlığın en yüce simgesidir: Büyük başarısızlığa uğrayan, kendini daha büyük başarısızlık olasılığıyla teselli eder, ve her şeyin üstünü aynı ölçüde örten o uçsuz bucaksız, karanlık mantoya uzanır. Ama ölüm hiç olmasaydı, insan hiçbir bakımdan gerçek anlamda başarısızlığa uğrayamazdı; hep yeni denemelerle zaaflar, yetersizlikler ve günahlar giderilebilirdi. Sınırsız zaman, insana sınırsız cesaret verirdi. Burada, en azından bu dünyada her şeyin bir sonunun olduğu fikri insana küçüklüğünden başlayarak aşılanıyor. Her yerde sınırlar ve darlıklar var, ve kısa süre sonra da genişletmenin insanın elinde olmadığı, gerçekten çirkin bir son dar geçit. Bu geçide herkes bakıyor; ardında ne olursa olsun, geçit kaçınılmaz sayılıyor. Niyetleri ve hizmetlerine bakılmaksızın, orada herkes eğilmek zorunda. Bir ruh istediğince engin olsun: Boğuluncaya kadar sıkıştırılacak, üstelik de kendisinin belirlemediği bir zamanda. O zamanı kimin belirlediği, etkilenen ruha değil, fakat rastlantı sonucu egemen olan anlayışa kalmış bir şey. Ölüme kölelik, her türlü köleliğin çekirdeğidir, ve bu köleliğe boyun eğilmemiş olsaydı eğer, kimse onu kendisi için isteyemezdi.
Reklam
"Bu dünyada ölüm varsa zulüm var." Var değil mi arkadaşlar? Muutlaakaaaaaa
Kimler kurtardı bu sonsuz çürümeden kendini?
Yazıp duruyorsun ya dünyada ölüm var diye Ben de sana senin sözlerinle söyleyeyim Dünyada ölüm var ama sevgi yoksa Ölüm de olmayacak biliyor musun Sonsuz bir çürüme düşecek hepimizin payına
Reklam
...sadece geride kalanların değil, gözü bu dünyada kalan ölülerin ruhunu da ferahlattı.
Hıristiyanlık'ta Şehitlik
edilemeyeceği anlamına geliyordu. İsa’nın akımındaki bir başka büyük değişim doğrudan İsa’nın infazından doğmuştu. İsa’nın müritleri kültlerinin kurucusunun örneğini izlemek istediklerinden Hıristiyanlık bir ölüm kültü haline geldi. Böylece Hıristiyan şehidi çağına girdik. Bu, yeni bir sapmaydı. Yahudilerin, Daniel Kitabı’nın yazıldığı dönemde
"İnsan dagar. On-on beş yıl sonra dünyanın nasıl bir tezgah olduğunu ve doğumla ölüm arasına nasıl hapsedildiğini fare eder. Bu aslında bir histir, bilgi değil. Ve ilk tepkisini verir Avazı çıktığı kadar bağırarak. Bu çığlık, bir kalabalığın içinde cüzdanını çaldırdığını fark eden kişinin çaresiz haykırışına benzer. Önce, aşağılayan ve
Sayfa 120
Uykuların gamzelendiği bu sonsuz sabahlarda Canımda göllenen ne varsa Hayal Hanım Harf harf gönderiyorum ya serçelerin duasıyla Hepsi bir ölüm hazırlığı biliyor musun Bir musalla taşı arzusu göğsünün yücesinden Bu tenha gönül bir daha var olsun diye dünyada
Sayfa 10 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 15.Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okudu
Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor. Bu değişmez, umumi bir kanun... Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan... Ölüm hakikat...
Sayfa 150Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.