Bu gece öyle bir fırtına koptu ki kalkıp uyumaktan vazgeçtim. Saat daha 5 bile değil, gece kapkaranlık, dışarıda yağmur suları sel gibi akıyor. Kulenin üst katında kaldığım odanın sekiz penceresi var, rüzgâr her birini sarsıyor. Az sonra, denize bakmaya gideceğim. Gerçekten korkunç bir gece; insan kendini güvende hissetmiyor; camları patlatacak, kapıları yaracak, daha da güçlü bir rüzgâr geliyor akla; bir evin çatısı çabucak uçup gidecek, o zaman göğün altında, güçlükle ayakta duran, sonra pes eden bir evin titrek duvarlarının arasında ışıksız bir aile görülecek. Özellikle acıklı olayın başında, rüzgâr içeri girmesin diye var gücüyle kapıya dayanan babayı düşünüyorum...