336 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 35 hours
August, yüzündeki doğuştan gelen fiziksel sorun nedeniyle bir çok ameliyat geçirmek zorunda kalıyor ve bu yüzden okul eğitimini uzun bir süre evde, annesinden alıyor. Ama 5. sınıfa geçtiğinde annesinin ısrarlarıyla evinin yakınlarında ki okula başlıyor ve bizde orada yaşadıklarını okuyoruz. İnsanların ona bakış açısı, davranışı, bunun ona hissettirdikleri... Yazar; olayları, kitaptaki çoğu karakterin bakış açılarıyla görebilmemizi sağlıyor. Tam da, ‘Acaba bu karakter bu konuda nasıl düşünüyor?’ dediğim yerde onun bakışını, onun yaşadığı o andaki perde arkası olayları, bizlere güzel bir şekilde lanse edebiliyor. August'un annesi ve babası tüm hayatını ona adamışlardı. Via genel olarak iyi bir ablaydı. Jack ve Summer gayet iyi arkadaşlardı. Julian şımarık ve kötüydü. Kitap ilk sayfadan itibaren okuru içine alıyor. Sıkılmadan keyifle okuyabileceğiniz,içinizi ısıtacak bir kitap. Aslında kitap başlı başına öğütler veren ve hayata bakış açınızı değiştiren bir kitap. Herkesin okuyabileceği ve okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. "Sanırım sıradan olmamamın tek nedeni, kimsenin beni öyle görmemesi."
Mucize
MucizeR. J. Palacio · Pegasus Yayınları · 201613.4k okunma
480 syf.
·
Not rated
No. 26
Mine'yi biraz saçma buldum sadece kitapta. Kararları, davranışları... Zaten genelde kitaplarda böyle olmaz mı? Başrol kızımız saçma kararlar alır ve saçma davranışlarda bulunur ancak esas erkek yine de böylesine gereksiz bir kıza aşık olur... Kitap gayet güzeldi ben çok beğendim ve Mine de böyle bir karakter olarak yazılmış sorun değil ben Mine'yi değil genel olarak bu kişiliği sevmiyorum ama bu kitaba böyle bir karakter gerekiyormuş demek ki. Efe çok doğal, anlayışlı bir insandı yani sadece kitaplarda olabilecek bir kişi... Son olarak Ece'nin ölümü beni çok sarsmıştı cidden üzüldüm yani bir kitap karakteri olarak bakmıyordum Ece'ye. Kitapta üzüldüğüm tek şey oydu sanırım...
No.26
No.26Beyza Alkoç · İndigo Kitap · 20219.2k okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 hours
"Sanırım yarın L'in idam günü olacak."
Bu vol okurken en çok güldüğüm vol oldu. Çoğu sahnede Ryuk gibi kıhkıhlıyordum. Diğerlerine göre daha çekişmeliydi de. Malum vole artık sadece üç vol kaldığına inanamıyorum açıkçası. Ondan ayrılmaya hiç ama hiç hazır değilim. Bu volde olaylar birden çok gelişti. Bu kadarının bunda toplanmış olabileceği aklıma gelmemişti. Nedense bunu okurken detayların farkına vara vara okudum. L ve diğerleri, Misa'ya İkinci Kira derken; Light ise Sahte Kira diyor çünkü onun sahte ve kendisinin de Kira'nın ideallerine uyan asıl Kira olduğunu biliyor. Light, Shinigami diye bir şey yoktur" derken arkasında Ryuk'un da çizilmiş olmasına o kadar çok güldüm ki. Misa'yı genel olarak sevmiyorum. Bunun en büyük sebebi ise kasette açığa vurdukları. Onun dışında yardımcı olmuş olsun ya da olmasın Light'a çok sorun çıkardı. Yine de Light'ı en çok o sevdi ama. Ryuk'a ciddi anlamda bayılıyorum. Aslında kendi ideallerine, prensiplerine en başından beri ta son ana kadar en bağlı olan Ryuk'tu. Light'ın bir ara Misa'nın aptalca davranışları yüzünden "Bu sahte Kira benden taraf mı acaba?" diye düşünmesine de çok güldüm açıkçası. Light tam da L'i öldürecek bir çözüm bulmuşken L'in yine "Ben ölürsem oğlunuz Kira'dır Yagami-san" moduna girmesi beni çok güldürdü. Canını kurtarmayı hep bir şekilde başarmıştı...
Ölüm Defteri 4
Ölüm Defteri 4Tsugumi Ooba · Akılçelen Kitaplar · 20113,055 okunma
176 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Mine Söğüt'ten okuduğum ilk kitaptı. İçinde 21 deli öyküsü bulunuyor. Ve bazıları bana çok güzel dedirtirken, bazılarını pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Hatta sonlara doğru kitabın hemen bitmesini istedim çünkü her hikaye bana aynıymış gibi geldi. Ama genel olarak baktığımda çokta kötü bir kitap değildi. Mine Söğüt'ün yazım tarzını Küçük İskender ve azda olsa Hakan Günday'a benzettim. Bunun sebebi kitabın az buçuk yeraltı edebiyatına kaymasıydı.Kitap ile ilgili olarak söyleyebileceğim birde çizimleri var. Bazı sayfalarda çizimler bulunuyor. Bazılarından anlam çıkarmak oldukça güç. Bu benden kaynaklanan bir sorun sanırım. Bu şekilde incelememi bitiriyorum. Kitaba puanım 6/10
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20199k okunma
214 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Farklı olmak belki de Yaban olmak demektir...
pyknkaya.blogspot.com/2023/02/yaban-y... Kitap konusu olarak dikkatimi çekmişti. Savaş döneminde yaşanılan toplumsal gerçeği dışa vurma gereği duyan birinin ağzından dökülen sözler. Aydın kesimden olan birinin Anadolu halkı arasındaki bariz farkı anlatıyor. Kimisine göre abartı olabilir. Belki farkındalık şuan bu
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144.9k okunma
“İnsanı genel olarak sınıflara ayırmak mümkün değildir, ama kişilerin sahip olduğu vizyon açısından sanırım iki büyük sınıfa ayırabiliriz. Kusursuz bir vizyon ve sınırlı bir vizyon. Ben hangisiyim diyecek olursan, sınırlı bir vizyon çerçevesinde yaşayanlardanım. Bu sınırlılığın meşruiyeti o kadar önemli bir sorun değil. Bir yerlerde çizgi olması gerektiği için o sınır çizgileri vardır. Elbette herkes böyle düşünmez.” “Öyle düşünen insanların kendileri de çizgileri biraz daha ileriye taşımak için çaba göstermezler mi sence?” “Olabilir. Fakat ben öyle değilim. Herkesin müziği stereo dinlemesi için hiçbir neden yok. Sol taraftan keman, sağ taraftan kontrabas duyulsa bile, müziğin özelliğini derinleştiren bir şey değildir. İmgeleri pekiştirmek için yöntemlerin karmaşıklaştırılmasından başka bir şey değildir.” “Biraz fazla katı düşünüyorsun belki de.” “O da aynı şekilde konuşurdu.” “Karın mı?” “Evet” dedim. “Tema net olduğunda esneklik kaybolur."
Sayfa 485 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
304 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.