Kitabı okurken aldığım bazı notlar :
- Meditasyon ve öz şefkati hayata geçirmek ve faydalı olmalarını sağlamak yıllar alabilir
- Kötü duygulara karşı savaş değil
- Farkındalık, yani duyguyu bil ve anla ama ona karşı savaşma (asıl yıpratan şey kötü diye tanımladığımız duygulara karşı direnmek)
Farkındalık nedir : sözcükler, yani hissedileni etiketleyebilmek, duygulara isim verebilmek, anlamak, bilmek ve kabul etmek ilkeleri.
Öz şefkatli farkındalığı İslam'la birleştirmenin elbette mümkün olduğunu düşünüyorum. Bunu teslim olarak dua etmek gibi algılayabiliriz, aslında bir nevi "şunu istiyorum" değil de "hayırlısını nasip et" şeklinde yapılan, teslim olunmuşluğun şahidi bir dua tarzı söz konusu olabilir.
Üstelik bu kitaptaki meditasyon ve şefkat düşünce tarzı herkese karşı merhametli olmayı öneriyor. Burada da dinimizle bir bağlantı kurulabilir.
Bir başka örnek olarak yürüme meditasyonundan bahsedebiliriz. Yürümenin mucizesini fark edin, tefekkür edin, şükredin şeklinde anlamak mümkün !!
Fakat genel fikir ve yönlendirme açısından içimde bazı şüpheler kaldı.
İnsanın kendini olduğu gibi kabul etmesi, değişmemesi, hep mutlu olması, gerçekten istediğim ve doğru olduğunu düşündüğüm şeyler bunlar mı bilmiyorum ...
Bu soruların cevabı tasavvuf ilkelerinde saklı olabilir. Meditasyon olan yabancı bir terimle, bizden olan tasavvufu karşı karşıya getirip kıyaslamak akıllıca olabilir.