Tefeül;
Arada bu tarz rastlantısal okumalar yapmaya bayılıyorum. Hele ki hadis ve ayetler üzerinden. Kitapçıda bu seriyi görünce hemen almak istedim.İyki de almışım. Dilediğiniz başlıktaki kitabı ve 40' a kadar bir rakamı seçin(hadis/ayet sıralaması sayfa değil) şansınıza düşen ayet/hadisi bırakayım inşallah ❤️ Allah duymaya en çok ihtiyacınız olanı hatırlatsın size🌷
Kusurlu Vali...
Hz.Ömer (ra) Hımıs ileri gelenlerine gönderdiği bir mektupta, muhitlerinde bulunan fakirleri tesbit ederek kendisine bildirmelerini istedi. Hımıs'lılar da Şam civarında bulunan yoksulları bir liste halinde yazarak Halifeye bildirdiler. Hz.Ömer (ra) listeyi açınca başta, Hakim olarak gönderdiği Sa'd bin Amr'ın adının yazılı olduğunu gördü ve
Reklam
Meleklerle Tartışa(bile)n Yiğit
Muhyiddin arabinin lübbül lüb adlı eserinde geçen bir hadisi şerif Kulun cennetliklerden olduğu anlaşılır. Melekler eşliğinde cennetin kapısına doğru getirilir. Kapıya getirilince döner ve meleklere bir şey sorar melekler ona cevap verir sonra o bir şey söyler ve münakaşa etmeye başlarlar. Cenabı hak sorar kulum ne diyor? Melekler "Ya rabbi sen her şeyi bilensin ama diyor ki ,dünyadayken bir sevdiğim var o geldi mi? Biz de yok dedik". O da dedi ki o gelmedikçe ben de cennete girmeyeceğim. O zaman Cenabı hak diyecekmiş ki o kulken kulu unutmadı ben ki Rabbül Aleminim getirin sevdiğini ona bağışlıyorum. Birisini seviyorum derken şu yükü omuzlarda taşımak gerek ben sen yokken cennetten bile içeri girmedim desin. Allahım ben çok istiyorum bu yiğit olmak ama buna layık olmadığımın farkındayım. Bari bu anlatılan kişi olmasam bile beni böyle seven birinin sevgisiyle sevdir ki ben de sana karşı sevdiğimi böyle isteyebileyim
Ebu Zerr(r.a)'ın Rasullullah(s.a.v)'den rivayet ettiği bir hadiste Allah(c.c) buyuruyor ki: "Ey kullarım! Ben zulmü hem kendime, hem de size haram kıldım. Öyleyse birbirinize zulmetmeyin. Doğru yola yönelttiklerim dışında hepiniz şaşkın (ve kayıpsınız). Öyleyse benden dileyin ki sizi hidayete erdireyim. Benim yedirdiklerim dışında hepiniz açsınız. Öyleyse benden dileyin ki sizi doyurayım. Benim giydirdiklerim dışında hepiniz çıplaksınız. Öyleyse benden dileyin ki sizi giydireyim. Siz gece gündüz günah işlersiniz. Ben ise tüm günahları bağışlıyorum. Öyleyse benden dileyin ki sizi bağışlayayım. Siz asla bana, zarar verecek duruma gelemezsiniz ki bana zarar verebilesiniz. Bana fayda verecek duruma gelmeniz de mümkün değil ki bana fayda verebilesiniz. Sizin evveliniz, ahiriniz, insiniz ve cinniniz, en takva adamınızın kalbi üzerinde bulunsanız bile benim mülkümü arttırmış olamazsınız. Sizin evveliniz, ahiriniz, ins ve cinniniz, en kötü adamınızın kalbi üzerinde birleşseniz bu da benim mülkümden hiçbir şey eksiltmez. Sizin evveliniz, ahiriniz, insiniz, cinniniz hep aynı yerde toplanıp istekte bulunsanız, ben de her birinizin dileğini tek tek karşılasam bu da benim mülkümü, denize batırılıp çıkarılan iğnenin üzerinde kalan su, denizi ne kadar azaltacaksa bundan öte azalmaz. Tüm bunlar, size sıraladığım ve daha sonra karşılıklarını size ödeyeceğim amellerinizdir. Öyleyse kim bir iyilik görürse Allah'a hamd etsin. Kim de bundan başka bir şey görürse kendi nefsinden başkasını kınamasın."