Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
-Öç almak ve hesaplaşmak hep uzun zaman alır. Bu, hep böyle olmuştur. -Bir adamı yıldırım çarpması uzun zaman almıyor ama, -Peki, yıldırımı hazırlamak ve saklamak ne kadar zaman alır? Söyle bakalım. Depremin bir şehri yutması çok uzun zaman almaz. Peki, söyle bakalım, depremin hazırlanması ne kadar zaman alır? -Çok uzun zaman herhalde, -Ama hazır olduğu zaman oluverir ve önüne gelen her şeyi paramparça eder. Bu sırada gözle görülmese ve kulaklarla duyulmasa bile sürekli hazırlığını yapmaktadır. Bunu düşünüp avun. Aklından çıkarma bunu.
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
Reklam
İslam Kadınlarına Muhadderelik Müstehaptır
‎‫با نساءَ النَّبِيِّ لَسْتُنْ كَأَحَدٍ مِنَ النِّسَاء Ey Peygamberlerin kadınları siz, ale'l-umum‬‎ kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Sizde diğer kadınlarda bulunmayan sıfatlar var: Peygamberler'in, en hayırlısının zevceleri ve bütün mü'minlerin anaları olmak vasıflarını haizsiniz. ‎‫ان اتَّقَيْتُن‬‎ Eğer korunursanız, bu
Sayfa 325 - 6.cild 33/32-34 tefsiriKitabı okuyor
Her şey arka arkaya geliyordu. Her şey insanın ruh haline uygundur zaten. Bu hep böyle olmuştur.
İnsanların çoğu, en kötü durumda öylesine acı dolu, en iyi durumda da öylesine tekdüze, mutsuz ve sınırlı bir hayat sürüyorlar ki bundan kaçma arzusu ve birkaç anlığına bile olsa kendilerini aşma özlemi ruhun başlıca tutkularından biridir ve bu hep böyle olmuştur.
İster Kant'ın kastettiği felsefi anlamda, isterse de ampirik ve evrimsel anlamda olsun, muhakeme, sahip olduğumuz en önemli yetenektir. Gerek hayvanlar gerekse insanlar "soyut tavır" olmadan pekâlâ hayatta kalabilirler ama muhakeme yetenekleri olmazsa hızla yok olup giderler. Muhakeme yüksek yaşam veya zihin formunun en önde gelen becerisi olmasına rağmen klasik (işlemsel) nöroloji tarafından göz ardı edilmekte veya yanlış yorumlanmaktadır. Böyle bir saçmalığın nasıl ortaya çıkabileceğini merak edenlerin, nörolojinin kendi varsayımlarına veya evrimine bakması gerekir. Klasik fizik gibi klasik nöroloji de her zaman mekanik olmuştur. Bu durum, Hughlings Jackson'ın mekanik benzetmelerinden günümüzün bilgisayar benzetmelerine kadar hep böyle devam edegelmiştir.
Reklam
Ey şiir ne çok acı var içinde...ne çok kırılmış kalbin
GENELEV MEKTUPLARI I. Tenime yabancılaştım, etime Göğsüme kollarıma kalçalarıma Bacaklarıma yabancılaştım. Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okuyor
_Bu düşüncenizin temeli nedir? -diye sordu Fransız. _Şöyle: Tarihsel olarak uygar batı insanının erdem ve meziyetlerinin başlıca temellerinden biri para biriktirmek olmuştur. Oysa bir Rus para biriktirme yeteneğinden mahrum olmakla kalmaz, kazandığını boş yere, hem de çirkin bir biçimde harcar. Her hâlükarda biz Ruslara da para lazım olur, -diye ekledim,- bu yüzden hiç emek harcamaksızın iki saat içinde birden zengin olabileceğimiz rulet gibi yollara pek düşkünüz. Böyle şeyler bizi hemen cezbeder, fakat hiç emek harcamadan, aklımıza estiği gibi oynadığımız için hep kaybederiz! - Bir ölçüde doğru, -dedi Fransız mağrur bir tavırla. Generalse sert ve vakur bir tavırla itiraz etti: - Hayır yanlış, siz de ülkeniz hakkında böyle konuştuğunuz için utanmalısınız. _Bağışlayın, -dedim, çirkin davranan Rusların mı, yoksa dürüst emekleriyle birikim yapan Almanların mı iğrenç olduğu henüz belli değil elbette.
Rüyalarımda, birtakım insanlara, bunu yapamazsınız, diye bağırıyorum. Ne dediğimi anlamıyormuş gibi yüzüme bakıyorlar. Hayır yalnız rüyada değil, gerçek dedikleri hayatta da böyle olmuştur her zaman. Müdürün karşısında, bu yazıyı yazamazsınız, diye çırpınmışımdır. Durduramayacağımı bildiğim ve bununla birlikte durdurmayı çılgınca ümit ettiğim davranışlarda bulunanlar, ben çırpınırken hep rüyadaki adamlar gibi, hayretle bakmışlardır yüzüme. Bocalamalarımı kayıtsızca seyretmişlerdir.
Sayfa 138 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
“Daha uzun bir zaman var,” diye tekrar etti karısı. “Ne zaman kısa oldu ki? Öç almak ve hesaplaşmak hep uzun zaman alır. Bu, hep böyle olmuştur.”
Reklam
ÇATIŞMA Çürümeden çok önce, galiba kokuşmadan da evvel, ölümle dirim arasında geçen kavganın sonundaki boşlukta; birtakım ecza şişelerinin küçüklü büyüklü, sıra sıra dizildikleri, ağızlarını açıp bekleştikleri zamanı; ötekisi ile; sıcacık bir oda ve bir sepet içinde kokmaya, bir kurt yüzünden bozulmaya, delirmeye, canlanmaya hazırlandıkları zaman
Aklı ve muhakemeyi duygunun karşısında göklere çıkarırken, buna tür olarak tek bir istisna tanıyoruz, o da aşk ve sevgi. Bir insanın birine aşkını ilan ederken “Seni akıllıca, makul bir şekilde seviyorum,” dediği işitilmemiştir. İnsan çılgınca âşık olur (“Senin için deli oluyorum”), akıllıca değil. Bu, en azından şimdiye dek edebiyatta, şarkılarda, tiyatroda, operada ve mitolojide hep böyle olmuştur. Akla başA vurmak, ancak aşk olmadığında akla gelir. Akıl ve duygu ayrılmaz bir bütünün parçaları olduğu halde, ikisini birbirinden ayırmak suretiyle birinin (aklın) ötekine (duyguya) hükmetmesini sağladık. Böylece, bölüp yönetmemizi sağlayan totaliter ikilikler yarattık.
Sayfa 223Kitabı okudu
İşini ve eşini doğru seçmek, mutluluğun sırrı...
Hayatta en büyük şanslarımdan biri merhum eşim Kemal ile evlenmek olmuştur. Birbirini gerçekten anlayan ya da anlama çabası taşıyan insanların birlikteliğini çok önemsiyorum. Bu sayede karşılaştığımız sayısız zorluğa rağmen mutlu bir evlilik yaşadık. Çocuklarımızı sevgiyle büyütebilmeyi başardık ve onlara huzurlu bir aile ortamı yarattık. Kemal'in vefatına kadar geçirdiğimiz vakti hep saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde yaşamayı becerdik. Birbirimizi kırmamayı çok önemsedik. Sevgili eşim Kemal Çığ bu hayatta karşıma çıkan en güzel insanlardan biriydi. Onunla yaşadığım her anıyı güzel hatırlıyorum. Bana “Keşke böyle olmasaydı” dediğim hiçbir şey yaşatmadı; ben de ona bunu dedirtmemek için azami dikkat gösterdim. Bu anlamda insanın yanındayken güvende hissettiği, çekinmeden arkasını dönebildiği, içselleştirerek saygı duyabildiği bir ilişkinin, insanın kendini gerçekleştirmesinde oldukça büyük bir esas olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 51 - İnkılap Kitabevi
-Gece ile Gündüzün Münazarası- Gece ve gündüzün birbirlerine üstün gelmek için Münazara sırasında gösterdikleri delilleri dinle. Bu, gönülden gam ve kederin şiddetini uzaklaştıran bir sergüzeşttir. Onlar üstünlüklerini ispatlamak için mücadeleye giriştiler. Bu övme ve kınama konusunda şöyle sözler geçti: Gece: Tanrı gündüzü geceden yarattığı
İster Kant'ın kastettiği felsefi anlamda, isterse de ampirik ve evrimsel anlamda olsun, muhakeme, sahip olduğumuz en önemli yetenektir. Gerek hayvanlar gerekse insanlar "soyut tavır" olmadan pekala hayatta kalabilirler ama muhakeme yetenekleri olmazsa hızla yok olup giderler. Muhakeme yüksek yaşam veya zihin formunun en önde gelen becerisi olmasına rağmen klasik (işlemsel) nöroloji tarafından göz ardı edilmekte veya yanlış yorumlanmaktadır. Böyle bir saçmalığın nasıl ortaya çıkabileceğini merak edenlerin, nörolojinin kendi varsayımlarına veya evrimine bakması gerekir. Klasik fizik gibi klasik nöroloji de her zaman mekanik olmuştur. Bu durum, Hughlings Jackson'ın mekanik benzetmelerinden günümüzün bilgisayar benzetmelerine kadar hep böyle devam edegelmiştir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.