Eser, tarihi bir roman niteliğini taşıdığı ve konusunu Fransız Devrimi’ nden aldığı için öncelikle Fransız Devrimini özetlemek eserde anlatılan konuyu anlamak için daha faydalı olacaktır.
Not: İncelememde elimden geldiğince eser de geçen hikayenin gerçek olaylar ile bağlantısında açıklayacağım.
Fransız Devrimi
1700 yılların sonlarına
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Ben bir eseri okuduğumda, eğer o eser güzelse etkisinden kolay kolay çıkamam. Zaten etkisinde kalmadığım esere de güzel demem. Döner döner okurum çarpıcı yerlerini. Bu okumalarımda bir de bakarım ki, bir yığın çarpıcı şey varmış ve ben onları kaçırmışım. Esere başlamadan önce ne önsöz okurum ne de hakkında yazılmış şeyleri. Anlamak için kendime
İNTİKAM ALMAK BİREYSELDİR, CEZALANDIRMAK TANRI'NIN İŞİDİR!
Nike'ın ünlü sloganı ''JUST DO IT'' bir idam mahkumunun son sözü imiş. Sadece yap!
Tarih : 15 Mart 1832, 186 yıl önce!
Yer : Dijon / FRANSA
Muazzam tek kelimeyle harika. Duygu, heyecan, aksiyon olan çok başka bir şey.
Erbain, ne demek Erbain Arapçada 40 anlamına gelir, bizde kullanımı ise "Hicri takvime göre 22 Aralıktan 31 Ocağa değin süren kırk günlük kış dönemi.", Şiilikte, hicrî takvime göre Aşure Günü'nden 40 gün sonra gelen Safer ayının 20'inci gününe verilen isimdir.
l Ayfer Tunç'un kalemi. Ayfer Tunç'un kelimeleri. Ayfer Tunç'un insanları. Ayfer Tunç'un dünyası. Hayranlık, hüzün ve tatmin. Ne mutlu ki yollarımız kesişmiş, bir yazar ve okur olarak. Bir olay yaşandığı zaman olayı tek taraftan değil de iki tarafın da penceresinden görmek isteriz ya, işte Suzan Defter okura tam olarak bunu
"Sanki onu tanıyormuşum, görsem bilecekmişim gibi bakıyordum geçenlere."
Kitabın ilk sayfalarında bu cümleyle karşılaştım ve kitabın daha ilk sayfalarında anladım ki bir arayış kitabıydı bu. Bilmediği, tanımadığı ama gördüğü tanıdığı zaman kendisinde çok büyük etkiler yaratacağına inandığı biriydi bu. Her birimizin inandığı gibi, umut
“Ben, Beckett ve Şehrazad’ın evliliğinden doğmuş bir çocuğum.”
Kendini böyle tanımlıyor Toptaş. Kimilerine göre sığ, dar bir yaşamdan bizlere uzanıyor sararmış kimi zaman iç ısıtan kimi zamanda ısısı içine sığmayıp dimağımızı yakan sözleriyle. İçimizden biri. Şimdi odanın kapısını açıpta karşına çıkan annen, baban ya da kardeşin o. Yazmayı
ㅤ
‘’Fakat Tanrı zaman zaman insanı, düşünülemez olanı düşünmek zorunda bırakır.’’
Hugo ve Nebula gibi birçok prestijli ödüle layık görülen Amerikalı yazar
Ursula K. Le Guin, yazdığı çocuk edebiyatı ürünleri, şiirleri ve denemelerinin yanı sıra içerisinde bilim-kurgu ve fantastik eserlerinin de bulunduğu spekülatif kurgu alanında da birçok çalışmaya imza
Waldo Sen Neden Burada Değilsin?
Kendisini ''Ben nesli tükenmiş bir insanım'' diye niteleyen İsmet Özel'in, yalnızca ismi için dahi okunması gereken enfes kitabı...
"Bu kitabı, intihar eden birkaç arkadaşıma ve paranoyadan, şizofreniden mustarip birçok arkadaşıma ithaf ediyorum...''
sözleri ile başlıyor
İsmet Özel ! Ve şöyle devam ediyor;
''Dünyaya gelmek, bir
Bütün umutları tükenmiş, bütün imkanları elinden alınmış birinin zindanda yazdığı, benim de sıcak evimde, rahat koltuğumda mahcubiyet duygusu içerisinde okuduğum kitabın ilk cümlesiydi ve bu cümlenin sırf daha edebî bir giriş olsun diye öylesine yazılmamış olduğuna yazarın hayatı şahitti. Beni bu kadar etkilemesinin nedeni de buydu galiba.
Şarkılar geçti gözlerimin önünden. Şarkı insanın gözünün önünden geçer mi hiç? Geçermiş meğer. Sormayın. Anlatamam.
Kulağımda hiç susmayan dizeler:
“Kapın her çalındıkça o mudur diyeceksin.
Beni kaybettin artık, sen çok bekleyeceksin.”
Ayfer Tunç sanki Aziz Bey’in eline tamburu bilerek tutuşturmuş. Bildiği tek şey tambur çalmak olan Aziz Bey,
Kitaba ilk başladığımda dedim ki kendime; ‘’Mehmet Hocam, bu sefer aceleye gelmiş sanki…’’ Ve kendimce zaman koydum bitirmek adına- ‘’10-15 günde bitireyim’’- diye. Lakin, akşamın beşi olmuş, önümde iki güne çevirisi bitirilmesi gereken kağıt yığını dururken ben inceleme yazıyorum. Karşımda kütüphane görevlisi koca gözlüklü kitap kurdu