Mutsuz insanların felaketi bundan ileri gelir. Parlak ve erişilmez olan şeyler bir an için onlara kolayca erişilecekmiş gibi görünür ve bu istek bir kere içlerine yerleşti mi her şeye rağmen ona el uzatanlara getirecekleri felaketlerle tekrar erişilmez bir hale gelir.
"Şimdi Jude, hayatta bazen iyi insanların başına güzel şeyler gelir. Ama sen endişelenme çünkü o kadar da sık gelmez. Geldiği zaman, bu iyi insanların teşekkür edip yollarına devam etmeleri, iyiliği yapan kişinin de belki bundan mutluluk duyduğunu düşünmeleri, iyiliği yaptığı kişinin neden bu iyiliğe layık olmadığına dair bin dereden su getirmesini dinlemek istemeyebileceğini akıllarında tutmaları gerekir."
Sayfa 137 - HaroldKitabı okuyor
Reklam
Bilgisayar bilimciler...
Öncelikle bilgisayar bilimcilerin, her şeyi insanoğlundan daha iyi yapan akıllı makineler geliştirmeyi başardıklarını varsa­yalım. Bu durumda, tüm işler çok iyi organize edilmiş devasa makine sistemleri tarafından gerçekleştirilecek ve insan emeğine hiçbir ihtiyaç olmayacaktır. İki ihtimalden biri ortaya çıkacaktır. Ya makinelerin, tüm kararları insan gözetimi olmadan almasına izin verilecek ya da insanların makine üzerindeki kontrolü ellerinde tutmaları mümkün olabilecektir.
Sayfa 79 - Kaos Yayınları, 2. Baskı: Mayıs 2013, İstanbulKitabı okudu
Tarih kocaman bir yalan; biz tarihçiler de bu yalanı süsleyip insanların önüne koyan şirin görünümlü yalancılarız.
Sayfa 131Kitabı okudu
Siyaset dünyası, güç ve sayılma açlığının nasıl da asla doyurulamadığının mükemmel bir örneğidir. Tatmin edilemez, asla tamamıyla doyurulamaz bu açlık. Bu insanlar ne kadar çok güce sahip olurlarsa, zorlama bir tekrar süreci içinde, kaçmaya çalıştıkları o en baştaki iktidarsızlık, acizlik duygularını yeniden canlandıracak eylemlere girişmek için o kadar cesaret bulurlar: Hitler bunu sığınağında, Stalin paranoid korkularında, Mao halkı tarafından sonunda reddedilişinde, Napolyon sürgünde, Miloşeviç hapiste, Saddam Hüseyin iktidardan küçük düşürücü bir biçimde düşüşünde bulur. Bu insanları, elde ettikleri gücü, nihayetinde onları acizliğe ve güçsüzlüğe gömecek kadar suistimal etmeye sevk eden neydi? Bence bu onların bedenlerindeydi; bedenleri, çocuklukta hissettikleri iktidarsızlık, acizlik bilgisini taşıyordu; bu bilgiyi hücrelerinde sakladılar, bu bilgiyle yüzleşmek için kendi sahiplerini zorlamak üzere yola çıktılar. Ancak çocukluklarına dair bu gerçek, bu diktatörlerin kalplerine öylesine bir korku aşılamıştı ki hakikatle, kendi hakikatleri ile, yüzleşmektense, insanların hepsini silmeyi, milyonlarca insanı yok etmeyi tercih etmişlerdi.
98 syf.
7/10 puan verdi
Bu oyununun oryantalist bir yanı olduğu unutulmamalı. Etkileyici bir hikaye ama sözde gerçek insanların hikayelerini sanki gerçek değillermiş, hayal ürünü birer figürlermiş gibi anlatmış Murathan Mungan. İlk oyunu, olur öyle. Mezopotamya Üçlemesi'nin buna rağmen en az masalsı oyunu. Tüm kadın karakterler ve temsil ettikleri hakkında sayfalarca tahlil yapılabilir. Adeta bir yerli Romeo ve Juliet.
Mahmud ile Yezida
Mahmud ile YezidaMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 2013981 okunma
Reklam
Kutsanmış kent
Gençliğimde, bir kentte insanların Kutsal Kitap'a uygun bir şekilde yaşadıklarını anlattılar. Dedim ki: "Bu kenti ve onun mutluluğunu arayıp araştıracağım." Uzaktaydı. Seyahatim için gerekli hazırlıklarımı yaptım. Kırk gün sonra bu kente varıp kırk birinci gün kente girdim. Ne göreyim! Kent sakinlerinin her biri tek gözlü, tek
Sayfa 30
Karşısındakini olduğundan iyi görür, daha ilk bakışta büyük bir heyecanla güzelliklerini büyütürdü. Bu çeşit insanların hayal kırıklığına, hele sebep kendileri olduğunu bilerek uğraması pek acı olur.
Sayfa 146 - Kum Saati YayınlarıKitabı okuyor
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.