O gecenin sabahına açılan gözlerini aynada fark etmeye çalışıyordu. Geri dönmek istiyordu; bir daha uyanmamak... Biliyordu ki orasıydı onun özgür dünyası, yaşamaya değer yanları, düşleyip düşünebildikleri, susmadan söyleyebildikleri... İfadesinde acı tuzlu taneleri ile düşünmeye başladı, bu aralar hükümsüz düşünceler sarmıştı tüm benliğini.
Bu aralar en çok düşündüğüm konulardan birisi bu oldu arkadaşlar.Biz Dünyalık mı yaşıyoruz, yoksa Ahiretlik mi diye? Bunun cevabı aslında çok basit : Çoğumuz dilde Ahiretlik yaşıyoruz.Gönülde ise Dünyalık.Neden mi böyle dedim? Önce iyiliklerimize bakalım.Yaptığımız iyiliğin büyüğü, küçüğü elbet olmaz.İyilik iyiliktir.Ama bir insana 50 liralık
Okan Bayulgen, eskiden beri takip ettiğim bir adam.Çok okuyan biri olduğunu iyi biliyorum.Bakış açısını genel anlamda beğenmemekle birlikte Türkiye de geçmişte güzel programlara da aynı zamanda imza attı.Eğlence programlarını demiyorum tabiki.Uzman kişileri çıkarıp önemli olup da görünmeyen konularda insanları çıkarıp sunduğu programlar çok
Yarın benim doğum günüm ve yine yalnızım. Hayatım boyunca pek çok şey yaşadım ama nadiren birileriyle bunları paylaşma fırsatım oldu. Ailemle ilişkim iyiydi ancak arada mesafeler oluşturan yurtlarda kaldım. Dostlarımı saymak için parmaklarım yeterli. Genellikle hislerimi ve düşüncelerimi kendime sakladım, insanlarla pek içli dışlı olamadım. Yalnızlık benim için bir sığınak gibi; güvende hissetmemi sağlıyor ama aynı zamanda bir hapishane gibi, dış dünyadan izole ediyor. Doğum günlerim genellikle sıradan günler gibi geçiyor, ailem ve yakınlarım dışında kimse hatırlamıyor, belki de kimse bilmiyor. Ama bu sefer bir şeyler farklı hissediyorum. Belki de artık bu yalnızlıktan sıkıldım ve bir değişiklik yapma, insanlarla gerçekten bağ kurma zamanı geldi. Belki de yarınki doğum günüm, hayatımda yeni bir sayfa açma fırsatı olacak.