Ancak bu kadar güzel anlatilabilirdi :)
Herkes sanır ki bu bizim erkek milleti zart-zurt ederek kendi dediğini yürütür, karıları adam yerine koymaz. Bu laf boş bir laftır. Bizim karılar evvel Allah "son söz"ü hiç kimseye koymazlar. Görünüşte erkek öndedir. Varsın olsun derler. Hani ele-güne karşı. Eh erkek dediğin de tabiatında var, bir miktar şişinip kabacak. Kadin birakir onu kendi haline. Şişinip kabarsin da hovu insin diye. Süt köpüğü gibi bir şey. Sonunda ne yapar-eder erkeği dediğine getirir. Hanelerimizi karılar idare eder, lakin bunun böyle yürüdüğünü aşikar etmenin ne lüzumu var, değil mi?
Sayfa 141Kitabı okudu
Sevgi,bu kadar güzel anlatilabilirdi.
Güzellikten çok daha farklı bir şeydi beni ona vurgun kılan. Anlatılmaz, dile söze gelmez bir şey; bir hava, bir tavır, sesindeki ince bir kırılma, dudaklarının kıyısındaki hafif bir gölgelenme, gülerken çenesinde oluşan küçük çukur... Bunların hepsi, hepsi çok güzel şeylerdi. Daha da önemlisi, adeta ruh ikiziydik. Ömür boyu içinden çıkılmayan, her anın lezzetiyle dolup taşan bir sığınaktı, birbirimizde bulduğumuz.
Reklam
Bir Hayal Ancak Bu Kadar Güzel Anlatılabilirdi
"...Mektubunuzu almak, size uykusuz bir kafayla yazmak zorunda kalmak ne güzel. Ne yazacağımı bilmiyorum, satırların arasında dolanıyorum sadece, kafam hasta da olsa hatta Münih'e gitmek üzere pazartesi yola çıkacak bile olsam güzelliği bozulmayacak güzel, mutlu bir günde dolaşır gibi gözlerinizin ışığında, dudaklarınızın arasından çıkan nefeste dolaşıyorum..."
Bu kadar güzel yazılabilirdi işte ...
Bir yere gitmeden, gelecek birisini bekliyordu herkes. Koro halinde susuluyordu ve yalnızca yüksek sesle konuşanlara inanır olmuştu insanlar. İncelik yalnızlığa dönüşe dönüşe bitmişti. Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. Gittiği en büyük uzaklık evinden işi olanlara, ne aşk, ne özgürlük, ne barış anlatılabilirdi. Seni korumak için karşı durdum tüm bunlara. Dünyayı senden geçirerek sevdim. Geri çekilmem yakışmazdı seni sevmeme.
Yalnızlık bu kadar güzel anlatılabilirdi
Yalnız Hem kaptanı Hem de tek yolcusudur Batmakta olan gemisinin. Onun için Ne sonuncu ayrılabilir Gemisinden, Ne de ilkin.
Buzağı ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi
Yeni doğan buzağıların tüyleri, mora çalan bir kırmızıdır. Sonraları değişir. Sarı, kırmızı, mor olur. Kulak tüyleri kadife gibi yumuşaktır. İnsan, avucunu iyice açar, orta yerini kulağa sürterse, soğuk, yumuşak bir ürperti, bir tatlılık duyar. Bütün fıkara köy evlerinde buzağıların yeri, ocaklığın yakınına, yatak serilen yerin bitişiğine yapılır. Buzağıların altına çiçekli bahar otları serilir. Ev bahar çiçeği, ot, buzağı pisliği ve buzağı kokar. Buzağı kokusu, süt kokusu gibi bir şeydir.
Reklam
168 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.