Bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Doğu yalnızca bir toprak parçası coğrafi bir yer olmakla kalmayıp aynı zamanda ruhlarımızın anavatanı ve gençliğini oluşturmaktaydı. Hem her yerdeydi Doğu hem hiç bir yerdeydi, tüm zananların yekvücut olmasıydı.
Bu kadar güzel anlatılabilirdi...
"Günümüz yargı süreçlerinde adli hatalar kolaylıkla yapılabilmektedir. Resmi görevleri ya da işleri itibarıyla başkalarının acılarıyla ilgilenmek zorunda olan hakimler, polisler ve doktorlar zaman içerisinde bu duruma alıştıkları ve bir o kadar hissizleştikleri için çok isteseler de muhataplarına resmiyet sınırlarının dışında davranamazlar. Bu bakımdan onların, arka avlularda koyunları ve danaları kesip de akan kanın farkına varmayan köylülerden hiç farkları yoktur."
Sayfa 8 - T.İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dil ve iletişim ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi
Sözün akışını bozup güzel cümleler aramaktansa güzel cümleleri bozup sözümün akışına uydurmayı daha doğru bulurum. Biz sözün ardından koşmamalıyız, söz bizim ardımızdan koşmalı, işimize yaramalı. Söylediğimiz şeyler sözlerimizi almalı ve dinleyenin kafasını öyle doldurmalı ki artık kelimeleri unutamasın. İster kâğıt üstünde olsun ister ağızdan; benim sevdiğim konuşma düpedüz, içten gelen, lezzetli, şiirli, sıkı ve kısa kesen bir konuşmadır. güç olsun, zararı yok; ama sıkıcı olmasın; süsten, özentiden kaçsın, düzensiz, gelişigüzel ve korkmadan yürüsün. Dinleyen, her yediği lokmayı tadına vararak yesin. Konuşma, Sueton’un, Julius, Caesar’ın konuşması için dediği gibi, askerce olsun; ama ukalaca, avukatça, vaizce olmasın. Söylev sanatı, insanı söyleyeceğinden uzaklaştırıp kendi yoluna çeker. Gösterişin herkesten başka türlü giyinmek, gülünç kılıklara girmek nasıl pısırıklık, korkaklıksa; konuşmada bilinmedik kelimeler, duyulmadık cümleler aramak da bir okullu çocuk çabasıdır. Ah, keşke Paris’te sebze çarşısında kullanılan kelimelerle konuşabilsem!
Say Yayınları (2011) 1. baskı, Çeviren: Engin Sunar
Ülkenin geçmişi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi
Şu farkla yaşıyoruz aynı kaderi: Sen, yaralarını gösteriyorsun Kimliğini sorduklarında; Ben, kimliğimi gösteriyorum Utancım sorulduğunda...
Korku ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi
"Düşündüğümüzü sandığımız kişiden daha fazlası olduğumuzu keşfetmekten korkarız. Ailemizin, çocuklarımızın, öğretmenlerimizin düşündüğü kişiden daha fazlası olmaktan. Cılız, dingin sesimizin bize anlattığı yeteneğe gerçekten sahip olmaktan korkarız. Bunun için gerekli cesaret, azim, sebat ve kapasiteye hakikaten sahip olmaktan korkarız. Kendi gemimizin dümenini tek başına tutabiliyor olmaktan, kendi bayrağımızı dikebiliyor olmaktan, kendi vadedilen topraklarımıza ulaşabilmekten korkarız. Korkarız, çünkü bunda doğruluk payı varsa, bildiğimiz her şeye aramıza mesafe koymamız gerekir. Perdelerimizin yırtmamız gerekir. Anormalleşiriz ve korkunçlaşırız."
Faiz ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi...
İnsanların malları, canları gibi dokunulmazdır. Başkasına ait olan bir malı karşılıksız almanın izahı yoktur.
Sayfa 401Kitabı okudu
Reklam
166 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.