Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
6.5/10
Zeynep Kaçar'ın Kabuk kitabını üç-dört yıl önce okuyup epey sevmiştim; olay örgüsü bazen aşırıya kaçsa da etkileyici kurgusu ve üslûbuyla çok zevk vermişti. Yalnız'da da olay örgüsü ile ilgili ikna olamadığım yerler var ama bu kez o kadar etkileyici bir anlatım olmadığı için görmezden gelemedim sanırım, bu da kitaptan aldığım
Bekir ile Engin, sürekli kavga eden anne ve babalarından biraz uzaklaşmanın çaresini balık tutmaya gitmekle bulmuşlardır.
Bir gün balıktan dönerlerken geç kaldıklarını fark edip kısa yola girdiklerinde artık onlar için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Çünkü o yol girmemeleri için defalarca uyarıldıkları doğa üstü kötü güçlerin olduğu yoldur.
Peki o yolda neler yaşamışlardır ve hayatları bir anda nasıl değişmiştir?
Bu olayların sonunda 18 yıl sonrasına gidiyoruz ve Bekir'i Sedef Adası Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde buluyoruz.
Ve bu hastanede arka arkaya yaşanan ölümlerin olduğunu öğreniyoruz.
Bekir'in bu ölümlerle bir ilgisi olabilir mi ?
Bu ölümleri araştırmak ve Bekir'in artık iyileşip iyileşmediğine karar vermek için bir kurul toplanarak oraya gidiyor.
Peki ya sonrası?
Bekir neden orada?
Kardeşi Engin bu olayların neresinde?
Şahane bir kurgu, tek solukta okunacak kadar akıcı ve sade bir anlatım.
Olay örgüsü öyle güzel işlenmiş ki asla sıkılmıyor ve kopmuyorsunuz kitaptan.
Heyecanla sayfaları çevirirken zaman ve mekan kavramanızı kaybedeceksiniz.
Siz de onlarla birlikte akıl hastanesinin koridorlarında bulacaksınız kendinizi.
Gizem, psikoloji, gerilim seven dostlarıma tavsiyedir
#gecegelen
#iyikikitaplarvar
#kitaptavsiyesi
#özününobjektifinden
Yağmurlu bir cumartesi gününden herkese merhabalar. Yine @bilgiyayinevi kalitesi ile çok güzel , akıcı bir eser okudum. Macera ve heyecan dolu, serisinin ikinci kitabı olan Kum Saati 2.
@fatihtuncay_ft ile tanışma eserimiz oldu. Oldukça yalın bir anlatım ve akıcı bir üslup ile çok sevdim.
Önceki maceralarına babalarını zorla alıkoyan bir bilim
Bir Türk Masalı serisinin 4. kitabı Sedat 'ı büyük bir beğeniyle okumuş bitirmiş bulunuyorum. Öncelikle belirtmek isterim ki serinin diğer kitaplarını okuyup da bu kitabın tekrardan ibaret olacağını asla düşünmeyin. Sedat 'ın ağzından anlatılan roman ilk defa okumuş gibi hissedeceksiniz. Olayların gizli kalmış yönlerini ve nedenlerini açıklığa kavuştuğunu göreceksiniz. Sedat 'ın Duygu aşkı kesinlikle okumaya değer harika bir anlatım. Belki mafyatik tabir edilen bir konsept ön yargılama nedeni olabilir ancak okuyunca sürükleyici, akıcı, duygusal,yer yer gerçekçi olayları konu alarak vatan sevgisini vurgulayan, her şeyden önce dostluk kardeşten öte candır ana temasıyla çok OKUNASI bir kitaptı benim için. Ayrıca sevgili yazarcım Işılca kadın olarak erkek ağzından roman yazmak bu kadar mı ustaca olur? Sado 'nun o duyguları, düşüncelerini , psikolojik karakterini böyle güzel mi hissettirilir de yazılır. BRAVO
Japon edebiyatı benim için gerçekten çok başka bir yerde. Kültürlerinin özgünlüğünden mi yoksa edebiyata bakışlarındaki farktan mı bilinmez, Japon edebiyatından bir eser okuduğumda hep aynı hissi yaşıyorum. Çok gerçek duygular ama sanki karakterlere camdan bir duvar ardından bakabiliyorum. Kurgu olağan yada olağanüstü olsun fark etmez olaylar bana
