Kitabı beğendim. Kitabın önemli bir bölümünde yazarım biyografisi yer alıyor, keşfettikleri, fark ettikleri ve duygu durumu yer alıyor. İnsana bu çerçeveden bakabilmek önemli diye düşünüyorum.
Kitapta inancın biyolojisi başlığı sizlere çok farklı öngörüler getirebilir. Kitapta din eksenli bir bakış açısı yok. En küçük yapı taşımız hücre , dna, protein, gen gibi atom gibi en önemli bileşenlerimizin yapısı keşfediliyor ve anlatılıyor. Bu eseri okursanız ne olur ?
Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin çok sevdiğim bir sözü vardır der ki ; En büyük makam "hayrettir".
İnsan önce kendisini ilk vazife olmak bilmek zorundadır. Kendini bilmeye giden yolda " biyoloji " bilgisi gerçekten çok önemli. İnsanı, doğayı, tabiatı ve yaşamı çözmek isteyen bir insanın mutlaka biyoloji durağına uğraması gerektiği kanaatindeyim.Bu anlamda katkısı olacak bir eser.
Ayrıca en önemli sorularınızın cevabını bu eserde bulabilirsiniz. Genler bizim kaderimiz mi ? Babam kanser bende kanser olur muyum gibi genetik bakış açısını tamamen çözümlüyor. Epigenetik gibi şu an dünyada popüler olan yeni keşifleri anlatıyor.
Sizlere uzun cümleler yazmadan ikna edebilmek elbet kolay olmayacak. Güzel demekle, harika demekle, şahane demekle ikna olan insanlardan değilim, sizlerinde ikna olmayışını anlarım. Şu an çok zamanım yok, yoksa isterdim ki ; sizlere keşfettiğim, hissettiğim ince ayrıntılara inip beraber soluk alalım. Ancak hayat her zaman buna müsaade etmiyor işler güçler araya giriyor.
Okumanızı tavsiye ederim.
Grigory Petrov’dan son okumuş olduğum 
Beyaz Zambaklar Ülkesinde’yi incelemek, daha doğrusu ele almak istiyorum. Biliyorum, belki birçoğunuzun aklından, burada da herkes hep aynı yazarların eserlerini okuyor düşüncesi geçiyor
