367 syf.
·
Not rated
Bir yazarın ondan fazla kitabını okuyup hala sıkılmamak mümkün mü bilmiyordum. Ama hala her gördüğümde kitaplarını almadan duramıyorum. 'Yüreğe söz geçmiyor' yer yer hüzünlü olsa da en çok güldüğüm hikayelerden biri. Ancak okuyacakları uyarmam gerekir. Bu kitaplar insanda tüm seriyi okuma isteği uyandırıyor.
Yüreğe Söz Geçmiyor
Yüreğe Söz GeçmiyorJulia Quinn · Epsilon Yayınları · 20191,742 okunma
651 syf.
7/10 puan verdi
İlk kez okuduğum Murakami'nin anlatımına bayıldım, o kadar sade ve içten ki, hikayeyi okuyorum mu yoksa hikayenin içinde miyim ayırt etmek gerçekten zor. Anlatımın şahane olmasına karşın hikayeyi anlamakta aşırı zorlandım ve kafamda soru işaretleri gırla gidiyor. Zaten Marukami'nin kendi de hikayenin bir kaç kez okunduktan sonra ancak anlaşılabileceğinden bahsetmiş ama bu tür "hikayenin içinde neler gizli aslında" mantığı pek içimi açmıyor. Sonuçta yazarın ne düşündüğünü anlayabilmek ancak yine onun nasıl anlattığı şekli ile mümkün. Ben düşündüm oldu, ama ben okudum olmadı :)
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209.9k okunma
Reklam
413 syf.
·
Not rated
Bir roman bu kadar güzel olabilir dedirten bir kitap. Boranlı Yedigey unutmak mümkün mü? Yaşam, devlet, çelişkiler ve insanlar, hatta uzaylılar. Yazara boşuna Nobel vermiyorlar!
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202146k okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Size hiç oluyor mu bilmem. Bazen bir kitabı bitirdikten kapağını kapatıp, gözünüz uzaklara dalar durursunuz. Aklınıza o romanda bahsedilen yerler, köyler, kahramanlar gelir, keşke yanında ben olsam, yardım etsem diye düşünürsünüz. Şu an ilk aklıma gelen Yüzüklerin Efendisi mesela. Ama bir de her Aytmatov kitabından sonra bu hisse kapılıyorum. Ve on paralık yazarlık tecrübemden soğuyorum. "Lan neden kasıyorum ki. Ne yaparsam yapayım asla bu adamın yazdıklarına benzemeyecek" diyorum. "Sultan Murat" da böyle bir kitap. İşin garip tarafı, aslanlarla, kaplanlarla güreşen, olmadık entrikaları ortaya çıkaran, cesur, kuvvetli insanların değil, senin benim gibi sıradan insanların hayatlarından öylesine seçilmiş gibi duran bir kesit bu kadar mı güzel anlatılır. Kitaptaki soğuk okuyanın iliklerine nasıl bu kadar işler. Terlemiş hayvaların, ıslanmış otların ekşi kokusu genzinizi nasıl bu kadar yakar, baharın gelişine neden bu kadar sevinirsiniz anlamak mümkün değil. Elips Kitap'ın gazete eşantiyonu gibi duran, iğrenç ötesi kapak tasarımı, küçültülmüş boyutları ve bu boyutlara sığdırılmış yazıları ile sunumu berbat ama çok lezzetli bir yemek gibi. Keşke yarın bir gün başka bir yayın evi sağlam bir formatta bassa. Hiç düşünmem tekrar tüm kitapları alırım. Nur içinde yat Aytmatov.
Cemile - Sultanmurat
Cemile - SultanmuratCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20132,202 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bu kitap okuduğum en değerli kitaplardan biridir. Yazar, Martin'in yazar olma hayalleri ve insan ilişkilerini o kadar güzel anlatmış ki resmen kitabın içine giriyorsunuz. Beni en çok etkileyen iki sahnesi vardı. Birincisi Martin'in, Ruth'la piknik yaparken çenesine bulaşan çilekle ilgili hissettikleri. İkincisi ise yazar olduktan sonra söyledikleri: " Ben bu yazdıklarımı daha önceden yazmıştım, insanlar bana karşı neden farklı davranıyor anlamakta güçlük çekiyorum..." İnsanın Martin'e katılmaması mümkün mü sizce?
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392.3k okunma
346 syf.
·
Not rated
KIRIM...
Sevinç Çokum’un en güzel romanı diyebilirim. Aslan Bey’in şahsında Kırım’ın macerasını anlatmış aslında. Zaten bu romanıyla Türkiye Yazarlar Birliğinden yılın romanı ödülü de almıştı. Sevinç Çokum'un 1980-83 yılları arasında yazdığı bu roman, 1850'li yılların ve meşhur Kırım Savaşı'nın yaşandığı dönemin Kırım'ını anlatıyor. Roman Kırım Türk tarihi, dili ve kültürüyle ilgili pek çok bilgi sunarken, hayali bir kahraman olan Felekzede Arif Çelebi'nin anlatıcılığıyla ilerliyor. Arslan Bey, Nizâm Dede, Giray, Gregoroviç ve Şirin romanın başlıca karakterleri... Milli roman kategorisinde değerlendirilmesi gerekiyor. Anlatım şekli ve üslup bu doğrultuda. İlk yarısında yer yer vasatlık gösterse de, bilhassa Arslan Bey'in sahne aldığı ikinci yarıdan itibaren çok etkileyici bir hal alıyor. Ve hüzün tabii ki... Kırım'ı anlatan bir eser olsun da, sinesinde hüzün olmasın. Mümkün mü bu? Selam olsun Karadeniz'in karşı kıyısına, selam olsun Arslan Bey'lere...
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2017423 okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.