“Daha çok anlat” dedim. “Hoşuna gidiyor mu?” “Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.” “Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?” “Gider gibi yaparız.”
''...öylesine güzel bir gökyüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?
Reklam
" Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz."
''Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli...''
Sayfa 576
“Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben?”
Aşk Şiirleri 1 - Karantina
Yüksel güneş, sen de çağır şarkılarını. Bir ışık gelir de ikimizi yüreğinden aydınlatır. Bakarsın aşk bir kez daha huzur bulur. Seninle düşlerdeki sevinci ıslatmadık mı? Kirpiklerimizden dökülen bulutlar senindi. Hani eskimeyen, hani duygularına tercüman olan. Bir aralık dünyanın içinde sancı tutan. Nasıl yaşanıyorsa öyle devam eden bir
Sayfa 85 - Cinius yayınlarıKitabı okudu
Reklam
''Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben? İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın Ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım?"
Sayfa 164 - Can Yayınları
Sık sık düşündüğüm:
"Biraz daha uyusam ve tüm bu saçmalıkları unutsam nasıl olur?
Sayfa 2 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Neye fazla meylederse bu kalp , çok geçmeden onunla imtihan olursun.” ~
Saat on olmuş. Hayat nasıl koşup gidiyor böylece anlıyoruz. Bir saat önce dokuzdu, bir saat sonra on bir olacak; Ve saatten saate olgunlaşıp duruyoruz, Saatten saate çürüyor çürüyoruz, Bu hikâye de böyle sürüp gidiyor işte.
Reklam
Varlık
Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan insanı vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat hep böyle değil midir ? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.