"Sözünün son kelimeleri ağzından çıktığı sırada gözlerinin her birinde yıldız gibi bir damla parlamaya ve allı sarılı yanaklarının üzerinde şafak bulutuna rastlamış yıldız yağmuru gibi seyrine doyulmaz bir güzellikle süzülmeye başladı."
Sayfa 27 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı,dostlara mektup yazmayı
Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
Bitti.
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Zannediyorum ki, tasavvuru bile baş döndüren bir süratle hiç durmadan koşup giden bu hayat ve bir avuç toprağın bile doğru dürüst esrarına varamadığımız bu karmakarışık dünya beni buğday tanesi, bir karınca gibi ezip geçivericek...
"Sanki beynimin üstündeki kemik kapağı kaldırmışlar ve savunmasız, çırılçıplak kalan beyin boyun eğerek kana kana içine çekiyor bu kanlı ve çılgın günlerin tüm dehşetini."
Canlarına varana dek her şeylerini verdikleri ama yüzünü görmedikleri, karnı tok, sırtı pek bir Tanrı’nın çöreklendiği, insanların giremeyeceği kutsal bir tapınaktan söz ediyormuşçasına bir çeşit dinsel korku belirmişti sesinde.
Daha önce de uykularımın kaçtığı, göğsüme öküzlerin oturduğu, fillerin kafamın içinde valse soyunup katırların kalbimde güreş tuttuğu çok olmuştu, ama bu seferki başkaydı.
Noel.. bu kış da ağacı süslemişler ve etrafında toplanmışlardı, fakat kendilerini ilk kez çocukların şenliğinde eli boş çıkan üç zavallı yetişkin gibi hissetmişlerdi.