Bu nasıl bir teklifti
Varvara Andreyevna, henüz çok gençken seveceğim ve karım demekten mutluluk duyacağım bir ideal kadın tipi oluşturmuştum kendime. Uzun bir yaşam sürdüm ve aradığımı şimdi ilk kez sizde buldum. Sizi seviyorum ve evlenme teklif ediyorum.
Sayfa 734 - İş Bankası Kültür Yayınları 17. Basım
Eşref ’in zihninde daha acil meseleler vardı. Şam’da geçirilen bir haftaya rağmen gemi motoru hâlâ meydana çıkmamıştı. İronik bir şekilde, ortada daha fena bir ihtimal vardı. Nihayetinde motora hiç ihtiyaçları olmayabilirdi. Zira Eşref, Şerif Hüseyin’e bağlı kuvvetlerin Kızıldeniz kıyısının tamamını ele geçirmek üzere olduğuna dair söylentiler
AŞK MAHKUMU
Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi.
Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,8bin okunma
Sabahattin Ali'nin hayat hikayesini 'ben diliyle' sizlere sunuyorum.
Ben Sabahattin, 25 Şubat 1907'de bugünün Bulgaristan sınırları içindeki Eğridere köyünde annem Hüsniye, baban Selahattin Ali'nin ilk çocukları olarak kırlara yayılan ilkbahar misali açtım gözlerimi dünyaya. Babam Eğridere'de piyade yüzbaşı olarak çalışırken tanışmış annemle. 16 yaş küçükmüş annem babamdan. Evlenmişler. Babam hep anneme 'Bilir
BAŞLATMA ŞİMDİ SAATİNDEN..
-Buyrun baş komserim, beni çağırtmışsınız.
-Evet. Az önce bir ihbar geldi, anarşistler bir eylem yapmayı düşünüyorlarmış yakın bir zamanda. Önlemleri arttırmak için çağırdım sizi. İzinler iptal edildi ve devriyeler iki katına çıkarıldı. Devriyelerin kordinasyonuyla sizin ilgilenmenizi istiyorum.
-Baş üstüne komserim. Ne gerekiyorsa yapılacak.
Bir dosttan ibretlik anı: “Hakkını, haddini, hududunu bilmek”
On beş yıl kadar oldu. Okuldan bir arkadaşımı ziyaret etmiştim. Neşe, hüzün karışımı bir muhabbetten sonra ticari işlerinin nasıl olduğunu sordum.
Normalde eğitimini aldığı mesleği icra etmeyerek, ticaret yapmayı tercih etmişti. Belirlediği sektörün ürün çeşitlerini, hem mağazasında
az önce mahalledeki bakkala sigara almaya gittim. abi bana; ''n'apıyorsun? nasıl gidiyor?'' diye sordu. ''abi hiç sorma ya, bugün durduk yere iddaada o kadar para kaybettim.'' dedim. ben böyle deyince o da bana; ''gel lan sana votka ısmarlayayım, beraber votka içelim. kaybettiğin parayı votkaya verdiğini düşünüp kendini de avutursun.'' dedi.
reddedemeyeceğim bir teklifti, haliyle kabul ettim. görseldeki sakız kutusunun içinde yatan da bi' yerlerde evden kaçmış/evden atılmış ve bakkala kapılanmış bi' şapşik. bizim bakkal abi de almış öyle bakıyor. çok orijinal de bir isim koymuş kendisine; pamuk.
bu arada pamuk, abinin açtığı neşe blackböcük ablanın şarkılarında kâh uzun uzun duvara bakıp dalıyor kâh gözlerini kapayıp mırlıyor. sanırım o da yaralı.
yani? yani, pamukgilleri sevelim, bu soğuk havalarda onlara daha bir ilgi gösterip ihtiyaçlarını gidermeye çalışalım.
bakkal abi, pamuk ve ben sizlere iyi akşamlar diliyoruz..
(normalde görseli hızlıresimnoktacomdan ekleyecektim buraya. sanırım o site de kafayı yemiş. neyse böyle de olur.)