Biraz uzun ama okursanız sevinirim :)
"Bu nasıl bir iş yaa, senin cahil dediğin kadın bizi okutmak için babama yalvarıyor ve altı çocuğun hayatta başarılı olması için canını dişine takıp çalışıyor da, kendini okumuş bir aydın olarak gören sen bu kadının gözü gibi baktığı çocuklarını dövüyorsun. Bu kadının yüreğindeki muhteşem sevgiyle besleyip büyüttüğü, aman bir zarar görmesinler diye kendine ait her şeyden vazgeçtiği çiçeklerini, sen çirkin bakışlarınla eziyor, zehir gibi davranışlarınla solduruyor ve elindeki sopayla koparmaya kalkıyorsun. Sen çocuklara bağırıyor, çağırıyor ve hakaret ediyorsun ama o 'tatlım' diyerek senin açtığın yaraları iyileştiriyor. En acısı da ne biliyor musun? Sen bu kötülükleri yaparken maaş alıyorsun ama bu muhteşem kadın, çocuklarını senin kötülüklerinden korurken yoksulluk içinde kıvranıyor."
Sayfa 225 - Okulda kendisini döven öğretmenine ithafenKitabı okudu
sosyal medya anlık
bir in­sanın nasıl olup da bir yabancıya bu şekilde hakaret edebileceğini aklım almıyordu.
Reklam
Hikayeni anlatmak ister misin?" dedi Milletvekili. " Hikayem..." Ne anlatabilirdim ki, anlatacak ya da dinlemeye değecek ne yaşamıştım? Ayrıca bilmek istediği neydi? Her şeyi en başından mı? Eğer öyleyse, benim yirmi iki yıllık yaşantımı, şimdi burada taş patlasın bir buçuk iki saate sığdırmaya çalışmak, acısıyla tatlısıyla onca yaşadığım anıya hakaret sayılmaz mıydı? Yoksa kısaca neden, nasıl burada bulunduğunu mu merak ediyordu... Bence bu hiç deşilecek bir yara değildi.
"Hikayeni anlatmak ister misin?" dedi Milletvekili. " Hikayem..." Ne anlatabilirdim ki, anlatacak ya da dinlemeye değecek ne yaşamıştım? Ayrıca bilmek istediği neydi? Her şeyi en başından mı? Eğer öyleyse, benim yirmi iki yıllık yaşantımı, şimdi burada taş patlasın bir buçuk iki saate sığdırmaya çalışmak, acısıyla tatlısıyla onca yaşadığım anıya hakaret sayılmaz mıydı? Yoksa kısaca neden, nasıl burada bulunduğunu mu merak ediyordu... Bence bu hiç deşilecek bir yara değildi.
- Modernleşme zaruretine Kürt olarak yakalananların yakından bildiği Kürtçe bir kelime var: Gundî. Bir kelime iğdişçiliği ile bazı Türklerin kıro'ya yaptığı zulmü, bazı Kürtler gundî'ye yapmıştır. Bu kelimeler sırasıyla ya acımasız bir hakaret yahut bir modernist utandırma fişeği olarak kullanılır. Eskiden irtica izleniminden dindar adam nasıl kaçıyor idiyse, Kürt gundîlikten öyle kaçar. Kürdün bugün kendisine gelebilmesi ve sahici bir insan olabilmesi için gundî olma korkusunu yenmesi gerekir. Halbuki Kürdün dindarlık ve hatta modernliği hakiki manada yaşayabilmesi ancak gundîliğiyle barışması ile mümkündür. Fakat Kürt bu özgüvenden ve bu sahihlik imkanından bugün çok uzaktır. Kürtlerin ihtiyaç duyduğu şey gundîliktir. Gundî olamayan bir Kürdün medeniyeti, kendisine ait değildir. Kürtlüğüne varamayan Kürt hastadır..
Sayfa 53 - Avesta Yayıncılık
Hırsızın, katilin cezasını jüri, sıradan insanlar kesiyor... köylüler, esnaf. Tamam. Peki ama hükümete karşı olanların cezasını yine hükümet kesiyor. Nasıl oluyor bu? Sen bana hakaret edeceksin, ben senin suratının orta yerine patlatacağım ve sen de bunun için beni yargılayacaksın, elbette suçlu bulacaksın beni, oysa önce sen hakaret etmiştin bana.
Sayfa 385 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
755 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.