Yığınla hastalık var insan sağlığını tehdit eden, belalar âdeta pusuya yatmış ve bir musibet öbürüne davetiye çıkarıyor. İnsanın insana yaptıklarını
bir tarafa bırakalım: Yoksullaşma, esaret, iftira, hakaret, işkence, kalleşlik, sadakatsizlik, aşağılama, kavga, aldatma... Hoş kumsaldaki kum zerreciklerini burada bir bir
sayacak halim yok! İnsanlara bu hayat nasıl reva görüldü, gazabı dinmek bilmeyen hangi tanrı onları bu feryat vadisine hapsetti, bunu sizlere açıklayabilecek durumda değilim.
Birisinin yüksekçe bir gözlemevinde dikilip de Iupiter’in insanlara neler yaptırdığını, onların biçare feryatlarını kaydettiğini mi sanırsınız bre gafiller. Öyle olsaydı bu görevi yerine getiren gözlemcinin doğumunun ne berbat bir süreç, bakımının ne kadar emek gerektiren bir iş, çocuğun yediği onca dayağı, erkeğin ekmek uğruna çektiği nice çileyi, yaşlılığın ne eziyetli, ölümün ne gaddar olduğunu bir bir not alması gerekirdi. Yığınla hastalık var insan sağlığını tehdit eden, belalar âdeta pusuya yatmış bir musibet öbürüne davetiye çıkarıyor. İnsanın insana yaptıklarını bir tarafa bırakalım: Yoksullaşma, esaret, iftira, hakaret, işkence, kalleşlik, sadakatsizlik, aşağılama, kavga, aldatma... Hoş kumsaldaki kum zerreciklerini burada bir bir sayacak hâlim yok! İnsanlara bu hayat nasıl reva görüldü, gazabı dinmek bilmeyen hangi tanrı onları bu feryat vadisine hapsetti, bunu sizlere açıklayabilecek durumda değilim.