Fransız muharriri André Maurois, her iş gibi okumanın da kaideleri olduğunu söylüyor ve bunlardan beş tanesini sayiyor. Hülasa edeyim:
Birincisi: Birçok muharrirlerin eserlerini rastgele ve üstünkörü okumaktansa içlerinden birkaçının kitabını iyi anlamağa çalışmak. Bu seçilen eserlerin muharrirleriyle giyaben dost olarak fikirleriyle devamlı temas
Bugün sizlere oldukça farklı bir şiir kitabının paylaşımı ile geldim. Benim için şiir insanın içindeki duyguların bir nehir olup dışa yansımasıdır. Bir şiir kitabını okuduktan sonra her şiirden birer mısra , birer nida, hoş bir duygu kalır bende. İşte bu kitabın farkı bende bunları bırakmamış olması.
"Kurucu, dizelerinde gezinmek, devletin ıslah edemediği mahallelerde gezmek demektir. Her an bir küfür yiyebilir, bıçaklanabilirsiniz, bir çukura düşüp boynunuzu kırabilirsiniz. Onun şiirlerini okurken ekrandan izleyip dehşete kapıldığınız hayatların tam da içine düşebilirsiniz. O'nu sevmeyin, şiirlerindeki saf vahşeti hissedin yalnızca. " yazıyor kitabın arka kapağında ve kitabı o kadar güzel anlatmış ki. Duymaya, görmeye tahammül edemediğimiz, TV de karşımıza çıktığında kanal değiştirdiğimiz, sokakta kafamızı çevirip geçtiğimiz, hep başkalarının yaşadığı hayatlar olarak görmek istediğimiz toplumun acı gerçeklerini mısralar ile resmediyor bize. Okumak bende gerginlik yarattı. O öfkeyi, nefreti, dehşet duygusunu iliklerime kadar hissettim. Lokman Kurucu'dan şiirlerine konu edindiği yaşantıların hikâyelerini okuyacağınız bir kitap bekliyorum.
Mefhar - i Mevcudât, Hazret-i Fahr-i Alem
Muhammed Mustafâ râ Salevât
Allâh adın zikredelim evvela
Vacib oldu cümle işte her kula
Allâh adın her kim ol evvel anâ
Her işi âsan eder Allâh anâ
İnsan yorulur bazen insan olmaktan
Dedi ki o: Yoruldum insan olmaktan
Ahmet Telli bu eserinde de kendine has üslubuyla karşımıza çıkıyor. Değeri bilinmesi gereken cümleler kuruyor. ''..Ve uygarlığın ölçüsü olmuştu insan Dedi ki o: Yoruldum insan olmaktan İnsan yorulur bazen insan olmaktan...'' "Ölen her dil yalnızlığı olur bu dünyanın..'' "''Bir filmden mi aklımda kalmıştı ne? Köpekler her şeyi siyah beyaz mı görürlermiş? Ben gökkuşağını görmüş bir köpeğim, Ama hiçbir köpek buna inanmıyor'' Daha çok "Son Ubıh ve Nidâ" şiirlerini beğendim. Okumanızı tavsiye ederim
“ 1941 yılında İstanbul'da doğmuşum. Piyano öğretmeni bir annenin oğluyum. Müziğe merakım ilk defa … “ tam olarak böyle tanımlıyor Erkin Koray kendini lakin bir farkla, bir eksikle, o eksikliğe de mertçe cevap vererek. Sağdan soldan atıp tutan kalem tutmayı bilmez, öğrenmek mi? Hiç mi hiç istemez tayfaya, “magazin bülteni”ne, o tayfanın