Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
142 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Herkese, Hayatın Bu Kitabı Okuma Fırsatı Vermesini Umuyorum !
Herkese Merhaba, Normalde bir kitabı bitirdikten sonra biraz durur düşünür ve ondan sonra inceleme yazmayı tercih ederim. Şu an kitabı yeni bitirdim ve hemen yazmak istedim. Çünkü duygularımı sıcağı sıcağına yazıya dökmek, kitapla ilgili fikirlerimi en doğru şekilde yansıtacaktı... İntibah'ı okumaya başladığımda bu kadar muazzam bir eserle karşılaşacağımı bilmiyordum ve bana kitap nasıldı diye sorsalar şunu söylemek isterim: Hani, Fatih Altaylı ve Celal Şengör, Celal Şengör'ün kitaplığında gezerlerken; Celal Şengör'ün oradaki kitaplardan birisi için çok içten, samimi ve hayranlıkla: ''Bu inanılmaz bir kitap Fatih, bu muazzam'' deyişi tam olarak benim kitap hakkındaki fikirlerimin somut örneği olurdu. İntibah, Namık Kemal'in kaleme aldığı ilk edebi roman olmasına rağmen, ben kurguda bu kadar sürükleyicilik ve karakterlerin okura bu kadar yansıtılacağını düşünmemiştim. Bende ilk edebi eser olduğu bilgisi olmasa derdim ki yazarın olgunluk dönemi eserlerindendir. Kitabın özellikle son kısımlarında soluk soluğa, duygu yüklü bir şekilde, yaa acaba ne olacak fikriyle okudum. Kitapta aşk, şehvet, sadakat, sefalet, zenginlik ne ararsanız var. Kitabın sonu ise bir o kadar vurucu. İçerik hakkında bir şey yazmıyorum ki heyecanı kaçmasın. Arkadaşlar bu kitabı ''şiddetle'' tavsiye edin, okuyun, okutturun. Böylesine muazzam bir eserin kitaplığınızda olmaması bence sizin için büyük bir kayıp. Dünya klasiklerini okurken neden Türk Klasiklerini de okumuyorum diye sorgulatan türden. Keyifli Okumalar...
İntibah
İntibahNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Efendim öncelikle bu kitabı okuyan her okur gibi ben de o soruyu sormak zorunda hissediyorum. İlk üçleme ile bu kitabı yazan yazarın aynı kişi olduğuna emin miyiz? İlk üçleme faciasından sonra bu nasıl ivme kazanmak bu nasıl zirve yapmak anlamış değilim. Hikaye müthiş , karakterler müthiş , akıcı okuma , sürükleyicilik , ne istersen var. Elbette bir sissoylu ya da Dune ya da Fırtınaışığı kalitesine erişememiş ama denemiş, iyi ki de denemiş.Çok beğendim, temkinli yaklaştım ama içinde boğuldum. Kahramanımız kaz her ne kadar acımasız duygusuz aç gözlü bir suçlu imajı çiziyor olsa da hayatın ona getirdiklerine göre hareket etmiş hayatta kalmak için elinden geleni yapmış ve başarmış. Hayatta kalmış, hayat kurtarmış, ama bunu bir kahraman edasıyla değil kazan kazan stratejisi olarak değerlendirmiş abi ne var bunda.En yakınından bile hıyanet görüp bunun kendisini duygusal bağlamda yıkmasına asla izin vermeyen hatta ihaneti bile kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirebilen muazzam bir zekayı kim yenebilir ölümden başka. Kaz Brekker Asla girilemez denilen bir kaleye son derece yetenekli bir ekiple her türlü olasılığı hesaplanmış bir planla girip , her ; işte şimdi yandın bu planda yoktu dediğimizde arkamızdan başka başka planlar çıkartıp imkansız bir görevi başarıyor. Bunu yaparken ona koşulsuz şartsız güvenen ve hiç bir kararını sorgulamayan ekibin de hakkını yememek lazım. Bu mükemmel ekibin maceralarını okurken kendinizi kaybedebilirsiniz.
Kargalar Meclisi
Kargalar Meclisi
Leigh Bardugo
Leigh Bardugo
Kargalar Meclisi
Kargalar MeclisiLeigh Bardugo · Novella Dinamik Yayınları · 20163,626 okunma
Reklam
216 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Paulo COELHO’nun Simyacı kitabını yıllar önce okuyup beğendiğim için bu kitabı satın aldım. Kitap; Veronika isimli bir genç kızın hayatındaki her şey normal olmasına karşın tükenmişlik sendromu neticesinde intiharı ile başlar. Akabinde gözlerini bir akıl hastanesinde açar ve intiharı sebebiyle kalbinde hasar oluştuğunu, bir haftalık ömrü kaldığını öğrenir. Az bir ömrü kaldığına sevinerek son günlerini başıboş, kafasına eseni yapan, duygu ve düşüncelerini kim ne der kaygısı taşımadan söyleyen bir insana dönüşür. Zira onu akıl hastanesinde yargılayacak akıllılar(!) yoktur orada. Oysa ön yargılar olmadan hayatı olduğu gibi yaşamak Veronika’ya başka bir hayatın olduğunu, aşkı, özgürlüğü bahşeder. Kitabın bu kısmında aslında Veronika’nın kalbinde hasar olmadığı, doktorun onun üzerinde bir deney yaptığı ve bu deney neticesinde Veronika’nın ölümü beklerken yaşamın kıymetini anladığı ayyuka çıkar. Tabi Veronika’nın bu deneyden haberi olmaz ve sevdiği adam ile akıl hastanesinden kaçar. Böylece her günü son günüymüş gibi dolu dolu yaşar. Muazzam bir eser, muazzam bir sürükleyicilik. Her yaşa hitap eden bir anlatım. Herkese tavsiye ediyorum.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202076,9bin okunma
408 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bekle Beni Oppenheimer
Bundan yıllar önce Atakan Büyükdağ'ın "Hitler'e Sordunuz Mu?" isimli kitabını okuyup gaza gelerek diğer kitapları olan "Kavgamız" ve şimdi incelemesini yazdığım "Hesaplaşma" yı satın aldım ve kitaplığa tıktım. Aradan yıllar geçti, kitaba açıp birkaç kere sayfalarına, içindekiler kısmına bakmak dışında bir
Hesaplaşma
HesaplaşmaAtakan Büyükdağ · Destek Yayınları · 2017969 okunma
188 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Tüm belirsizliklere rağmen kurgu, betimleme, anlatım ve sürükleyicilik açısından okuduklarım arasında en iyi Dostoyevski kitabıydı sanırım. Acabalar, nedenkiler sonuna kadar sürdü. Kahramanımızın aynı cümleleri ardı sıra ve sürekli olarak tekrarladığı kısımlar zaman zaman sıksa da, karakter özelliğini anlatmak bakımından gerekliliği de gözden
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201921,9bin okunma
504 syf.
2/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Yazarın daha önce de kitaplarını okumuştum büyük merakla okumaya başladım. Önceki kitapları gibi klasik olarak eski dönemlerden araştırmasıbı çok iyi yapmış ve günümüzle birleştirerek bir hikaye ortaya koymuş. Anlatım, betimleme anlamında iyi sürükleyicilik konusunda ise harikulade. Ancak olumsuz yönleri '' bence''çok. Daha öncesinde ülkemizden verdiği örnekler bu sefer Almanya' dan verilmiş. Eşcinselliği adeta övmüş, faşizme karşı olduğunu komunizmi ise her fırsatta savunduğunu adeta bağırarak anlatıyor yazar ki daha önce birçok kitabında zaten görebilirsiniz. Diğer kitaplarında ve bu kitabında da müslümanları, sakallıları ve başörtülüleri adeta kendi gözlemleri sonucu bize kötü aksettiriyor. Ama yahudi, ateist ve hristiyanları ise dünyadaki en muazzam insan profili çizerek anlatıyor her seferinde. Diğer bir husus ise Ruslara Rus, Almanlara Alman derken Türklere ise genelde Türkiyeliler demekten çekinmemiş. Bu büyük ihtimal bilerek ve tekrarlanagelmiş bir anlatım olarak görebilirsiniz. Yazarın anlatımı ve hikayeleri için aldığım kitapları sanırım artık almayacağım.kendini hümanist olarak belirten yazar her ne hikmetse düşüncesini sadece Müslüman olmayanlara karşı hissediyor.
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320,3bin okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
Her anlamda incelik barındıran insan zihni yansımaları...
Öncelikle Søren Kierkegaard ilk deneyimlediğim filozoftur ve bu nedenle yeri ben de oldukça başkadır. Uzun yıllar önce okuduğum Ya/da kitabını az çok anımsadığım için yazarın pek çok kitabını okuma kararı almıştım. Baştan Çıkarıcının Günlüğü bu kitaplardan biri idi. Geçmişe uzandığım vakit ne kadar iyi bir seçim yaptığımı bir kez daha anladım.
Baştan Çıkarıcının Günlüğü
Baştan Çıkarıcının GünlüğüSoren Kierkegaard · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,995 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Açıkçası "Düello" bittiği zaman hakkında ne hissedeceğimi tam olarak kestiremediğim bir hikâye... Okurken muazzam bir sürükleyicilik barındırmıyor bana göre ama mükemmel bir tartışma tabanı var hikâyenin. Çehov karakterlerin hayatı ve geleceği üzerine bir konu kurgulamak yerine felsefi, dini, ideolojik, mantıksal kuramları ve olguları karakterler üzerinden tartışmaya açmış ve hikayesinin temeline de bu varsayım ve tartışmaları yerleştirmiş. Bu nedenle de hikayeyi sindire sindire okumak bana daha güzel geldi. Hikayede eşini terk edip başka bir erkekle yoluna devam eden ama evliliğini sonlandırmamış bir kadın; bu kadınla hayatını devam ettirmeye çabalayan uçarı, tembel bir adam; adamın arkadaşı olan, saflık ile hümanizmi bünyesinde harmanlamış bir doktor; felsefi ve dini öğretilere bağlı bir din adamı ile Hitlervari bir anlayışla doğal seleksiyonu topluma uygulamayı savunan bir doğa bilimci yer alıyor. Doğa bilimcinin katı fikirleri ile iş görmez, uçarı tembelimiz arasında giderek artan nefret de bir düello yapacak kadar büyüyor. Sürükleyicilik bekleyenleri kendinden biraz uzaklaştırabilir bu öykü bana göre ama kuramsal tartışmalara aç bir okuyucu için mükemmel bir öykü. Tekrar okunur, tavsiye ederim.
Düello
DüelloAnton Çehov · Yordam Kitap Yayınları · 2020646 okunma
651 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Sahilde Kafka... Öncelikli sorunlarımızdan bir tanesinin kavramlar ve bu kavramların isnat noktaları olduğunu düşünüyorum. Şimdi bir inceleme yapıyorum. İyi yada kötü... Başarılı yada fiyasko... İyi ne, kötü ne, başarılı olmak ne? Ve neye göre? Evet hacimli bir kitap. Yani güçlü kuvvetli. Fiziği iyi. Evet kurgu süper. Meseleyi ele alış tarzı yani
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bu kitabı okudum üstüne dizisini de izledim. Ve şunu demeliyim ki dizisi de kitabı da enfesti. Bu kitap için hiç alıntı yapmadım çünkü kitabın muazzam akışında alıntı yapılabilecek bir şey bulamadım. Belki de gözümden kaçmıştır. Ama şunu demeliyim ki satranç üzerine yazılmış en iyi romandır. Bu kitap Zweıg'ın "Satranç" kitabıyla yarışamaz. Çünkü ikisi aynı kulvarda değil. Zweıg'in kitabı psikolojik bir kitap yani tam manası ile satranç üzerine değil. Ama bu kitap tamamıylen satranç üzerine yazılmış bir romandır. Psikolojik bakımdan Zweıg'in kitabıyla yarışamaz ama Zweıg'in kitabı da sürükleyicilik bakımından bu kitapla asla yarışamaz. Kitap ile dizisi arasında bazı farklılıklar var ama bu o kadar da göze çarpacak şekilde değil. Mesela en basit bir örnekle kitapta ana karakterimiz en başta sekiz yaşında bir kız çocuğu iken dizide dokuz yaşında. Gördüğünüz üzere çok ufak farklılıklar var. Birde dizide kitapta anlatılan bazı şeyler konulamayacağından kendi kafalarından uydurdukları bazı şeyler koymuşlar. Mesela kitaptaki müstehcen bölümleri çıkartıp kendi müstehcen sahnelerini çekmişler. Her ne kadar kitabı ile dizisi arasında bazı farklılıklar olsa da bazı eksiklikler olsa da bu kitap muazzamdı inanılmaz sürükleyiciydi.
Vezir Gambiti
Vezir GambitiWalter Tevis · İthaki Yayınları · 20201,794 okunma
Reklam
415 syf.
10/10 puan verdi
Bu ne muazzam sürükleyicilik?
Beş kitap da ortalama beşer saatlik okuma süreleriyle, beş günde bitti. Şaşkınım, mutluyum, heyecanlıyım. Bu seriyi sırf kapaklarının büyüsüne kapılıp aldım, alırken bulacağımın yarısı kadarını bile beklemiyordum. Bu kadar seveceğimi de tahmin etmiyordum. Öylesine çerez niyetine aldım. Çok önemli bir sınavım varken bu son bu son diye diye her gün
Crystal Crowned
Crystal CrownedElise Kova · Silver Wing Press · 20161,962 okunma
672 syf.
·
Puan vermedi
Yalan
Tahsin Yücel’in “Dünyanın Tüm Sabahları” kitabını 1992 yılında okumasıyla Yalan’ı yazma serüveninin başladığını öğreniyorum. On yıl boyunca Yalan’la uğraştım diyor ve tabi bu on yıl süresinde de birkaç kitap yayımlıyor. Yalan, olay örgüsü bakımından bir önöykü ve üç bölümden oluşuyor. Önce kitapta Yusuf Aksu ve ailesini tanıyoruz. Ardından Yusuf
Yalan
YalanTahsin Yücel · Can Yayınları · 2018615 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Korku her bir insanın hissedebileceği,tehlikeli bir durum karşısında kendini göstermek için tetikte bekleyen bir duygudur.Fiziksel ve zihinsel olarak güçlü belirtilere sahiptir. Irene; avukat eşi ve iki çocuğuyla beraber rutin ve durağan bir hayat sürmektedir.Maddi ve manevi anlamda huzurlu olsa dahi; içten içe bir macera aramaktadır.Bu aradığı
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,5bin okunma
230 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Alkolmetre
Gel vatandaş Gel! Batan geminin son duygu kırıntıları bunlar.Ne ararsan var, peki ya muhteşem üçlüye ne demeli: entrika, aşk ve cinayet. Hiç abartmadan ve de bodoslamadan söylüyörüm, zira bu bir başyapıt! İlginçtir, heyecan ve sürükleyicilik kitabın ilk satırında başladı fakat  son satırında bitmedi.Çünkü  bu durum yalnızca sıradan olmayan kitaplarda vuku bulur. Gayet huşu ve gayet mesud bir çizgide ilerledi hikâye , tıpkı bir şairin ağzından çıkmış gibi nitekim bakınız yazar,  zaten şair Oscar wilde! muazzam, derin ve bilumum derüni satırları okurken bendimi çiğnedim. Bir tarafım yanıp tutuşurken, bir tarafım da çoştu adeta! Bazen bir şüphe kemirdi içimi tam namüsait anlarda, bazen de bir nefret yayıldı usul usul! Na böyle bir hançer saplandı sanki yüreğime. Velhâsılı kitap bittiğinde, resmen bir duygu sarhoşu idim.İnanin kaç promil alkol aldığımı hiç bilmiyorum.Alkolmetrenin kalibresinin bozulduğuna ise, hiç şüphe yok!
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · İthaki Yayınları · 201772,5bin okunma
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.