- Koca yobaz, diyordu. Mesut ağzını açtı Osman’a hak ettiği cevabı verdi : - Ben belki senin sakat görüşlerinle yobaz, olabilirim ama acaba sen nesin ? Kusura bakına amma düpedüz bir serserisin. Ben Mektepten çıkar, doğru evime gelirim. Derslerimi hazırlarım ezan okununca namazımı kılar bütün kainatı yaratan Halikıma el açar ve şükür ederim. Ya siz Osman beyefendi ? Mektepten çıktın mı soluğu ya sinemada veya bir köşe meyhanesinde veya bir benzerinde alıyorsun. Çok zaman eve ağzından salyalar akarak yalpalaya yalpalaya gelirsiniz ve bir kudurmuş köpek gibi de sağa sola ulur havlarsınız. Şuur ve aklınızı zehirler ve hayvanlaşırsınız. İtler gibi sokaklarda bağırırsınız. Ne namus tanırsınız ne de utanma bilirsiniz. Bu mudur, sizin ilericilik anlayışınız ! Şaşarım o zavallı aklına ki en sonunda seni bir bataklığa itti.
Sayfa 48 - Hisar yayıneviKitabı okudu
Birkaç Söz
Faiz ve riba konusundaki bu araştırmanın gayesi imkân nispetinde meseleyi tarafsız bir biçimde ve tarihi gelişme süreci içinde ele alıp İslâm toplumundaki tezahürlerini incelemek, bunun tenkit ve tartışmasını yapmaktır. Esasen karmaşık ve anlaşılması zor olan bu meselenin inanç konusu olarak ele alınması, bu alanda yapılan inceleme ve çalışmaları
Sayfa 11 - Dergah Yayınları, 3. Baskı - Ocak 2010
Reklam
Düşünüyorum da,sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek... Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, naif yönlerimizin keşfedilmesi, cesaretsizligimizin anlaşılması, korkularımızın paylaşılması sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. Kabuklarımızın altındakendimizi saklamakta ne kadar da ustayız... ...Ve ne kadar güçlü korunuyoruz,
“Fena fi’d devlet” denilen adamlar işte bunlar:
«Merzifonlu’nun idam emrini getiren bostancıbaşı ile yanındaki cellâda karşı tavrı nedir? Pâdişahın kendisini azlettiği hakkındaki hat geldiği zaman, Paşa, Belgrad Paşa Sarayı'nda öğle namazını kılmaktadır. Mağlûbiyete uğrayan her vezir gibi, âkibetinin ne olacağını bilmektedir. Bostancıyı almış, kabul etmiş, sunduğu fermanı öpüp başına koymuş ve
... çünkü bütün insanlarda, doğarken yanlarında getirdikleri, düpedüz zorlayıcı nitelikte bir gereksinim yaşar, buna göre herkes kendi ben'ini bütünlük içinde tasarlar. Söz konusu kuruntu sık sık ağır bir sarsıntı geçirse de, her vakit yine toparlar kendini, eski sağlamlığına kavuşur. Karşısında oturan katilin gözlerinin içine bakan ve bir an
Sayfa 55 - Bozkırkurdu Üzerine İnceleme
Hazreti Muhammed, kendi tekâmülünün üst noktası olan miraç hadisesinden sonra birçok sırra nail olur. Bir gün nail olduğu sırlar üzerine tefekkür ederken, Hazreti Ali girer içeriye ve “Efendim sizi çok düşünceli görüyorum, acaba bir sorununuz mu var?” diye sorar. Hazreti Muhammed “Yoktur ya Ali. Bana verilen sırları düşünüyorum” diye karşılık
Sayfa 79
Reklam
443 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.