garipliğe bak. Bir yandan kesesinde yavru taşıyan kanguruyu Çiftliğe geldiği için vur. diğer yandan da doğuramayan köpekbalıklarını doğurt . Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu . Bir şaşkin ülkedeyiz ki, sorma gitsin.
Sen demedin miydi esnafa eşrafa hayatta çökmez Deccal, çökenlere çöker, bu yüzden de görülse bile görülmez emniyetin nazarında diye? Sana da tuhaf gelmiyor mu böyle bakınca? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu oğlum?
Reklam
Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu
*** Ekber için, avlanmaktan hiç vazgeçmese de, vejetaryenlik uğraşı bir saplantı haline geldi.
Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu
Fetullah Gülen, Küçük dünyasında adeta kendisini evliyalar üstü gösteriyor. Arkadaşlarının yattığı yöne, Kitaplarının bulunduğu istikamete, kıbleye karşı ve babasının kilometrelerce ötede bulunduğu tarafa ayaklarını uzatamayarak günlerce yatıp uyuyamayan... Giydiği çoraplardan, kullandığı mendillere kadar bir çok eşyaları daha küçüklüğünden beri çok büyük alim olacağı düşünülerek aile efradı ve diğerlerince kapışılıp saklanan... Kısaca, bir karıncayı bile incitmek şöyle dursun, değil bir karınca bir pireye bile haksızlık yapmadığı, aylarca, yıllarca defalarca lanse edilen Fetullah Gülen, nüfustaki yaşını büyüterek, devlet memuru oluyordu. Böylece haksız yere bir başkasının yerine göreve başladığı yetmiyormuş gibi üç sene öncesinden de hakkı olmayan maaşı cebe indirmeye başlıyordu.
Sayfa 131Kitabı okudu
Genel terbiye ve genel ahlak adına örtünmeleri istenen Müslüman Türk kadınlarına milli namusun yüzüne tükürür gibi aşağılayarak söz söylemek... Sonra da örtünme nedenini soran Avrupalılara, "Kadınların namusuna olan saygımızdan..." yanıtını vermek... Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Bunların büyük çelişki olduğunu en azından itiraf etmeliyiz.
19 Nisan 07
Maraş'ta Sütçü Imam o kurşunu niye sıktı? Şerefsiz bir düşman askeri, Müslüman bir kadının başörtüsüne el uzattı diye! Şimdi de ulusalcı güruh 'Çankaya'da başörtüsü istemiyoruz!' diyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu birader? Kim kandırdı seni zavallı halkım? Açıkçası, başbakana ve partisine bir sempatim yok. Hatta kuşkulandığım bazı önemli meseleler var. Fakat şu statükocu zihniyeti de anlayamıyorum: Adamın cumhurbaşkanı olmasını bir türlü içlerine sindiremiyorlar. İyi de sistem böyle işliyor: anayasaya uygun: meclis kimi seçerse, o cumhurbaşkanı olur, ne var bunda? Ama bunların derdi başka: kendilerinden biri seçilseydi sorun yoktu; istemedikleri biri seçilecek oldu mu, cumhuriyetin tehlikede olduğundan bahsetmeye başlıyorlar. Arkadaş, ya dünyadaki emperyalist sisteme tümüyle karşı çıkacak kadar delikanlı olun ya da bu sistemin zavallı bir çarkı olmuşken, işinize gelmeyen gelişmeler olduğunda 'Cumhuriyet tehlikede!' çığlıkları atmayın: komik oluyorsunuz Sinağrit Baba sizin oltanıza kendini kaptırsa bile, sandalda çırpınırken görür hakikati: siz bu imtihanı kaybettiniz ey statükocular!
Sayfa 156 - İz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
66 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.