Gündemdeki Ölüm Cezasına Hukuki Çerçeveden Bakış
Son zamanlarda yeniden hortlatılan ve gündemimizi sıkça meşgul etmeye başlayan idam (ölüm cezası) konusuna ilişkin bir hukukçu bakış açısıyla bir şeyler yazmak istedim. Öncelikle bu yazı çoğunlukla hukuki ve sıkıcı bilgiler içerecek olup konuyla ilgili olan kişilere hitap edecektir. Yazının içeriğini dikkatlice okuduğunuzda birçok hukuki ve siyasi
Bu uygulamada herkesin biosunda öğretmen yazıyor. Okuduğu kitap sayısı maşallah boyutta. Arka planda gel görki iki kelimeyi bir araya getirip cümle kuramıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu
Sloganlar atarak yürüdüler: 'Çankaya'da türban istemiyoruz!' 'Türkiye laiktir laik kalacak!' Eşi başörtülü ya adamın, ondan. Hah ha. Maraş'ta Sütçü İmam o kurşunu niye sıktı? Şerefsiz bir düşman askeri, Müslüman bir kadının başörtüsüne el uzattı diye! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu birader? Kim kandırdı seni zavallı halkım?
İçlerinde Washington'un da bulunduğu tam elli altı delegenin imzaladığı bildirgede şöyle yazıyordu:
"Biz insanların eşit yaratıldığını, yaradanın insanlara kimsenin elinden alamayacağı haklar verildiğini, bunların arasında hayat, özgürlük ve mutluluğu arama haklarının olduğunu apaçık gerçekler olarak savunuyoruz." diyordu!
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Bugün de görüyoruz ki Batı'nın tek samimi davrandığı ve sadık kaldığı durum düşmanlığıdır. Bu söylemler ancak uçsuz bucaksız gericiliğini ve aşağılık birtakım erdemlerini perdelemek için kullanmış olduğu bir örtüdür.
